uçsuz bucaksız
[sıfat] Sonu görülmeyecek kadar geniş olan
UÇSUZ BUCAKSIZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağır ağır
- ağız dolusu
- akın akın
- artık
- astronomik rakam
- aşırı
- aşırı taşırı
- aşkın
- avuç avuç
- avuç dolusu
- bereketli
- bilek gibi
- binlerce
- birçok
- bolca
- bunca
- but
- cömertçe
- çok
- derecesiz
- derya gibi
- deste
- dolgun
- dolu
- doya doya
- doyasıya
- dünya kadar
- etek dolusu
- etek etek
- ferah ferah
- fersah fersah
- fevç fevç
- gani gani
- gırtlağına kadar
- haddi hesabı yok
- hadsiz hesapsız
- hatırı sayılır
- hesaba gelmez
- hesabı yok
- ıklım tıklım
- içki
- it sürüsü kadar
- itin kuyruğunda
- kıyamet
- kıyamet gibi
- kıyamet kadar
- külliyetli
- mebzul
- müteaddit
- nice
- onca
- ongun
- ölçüsüz
- pos
- pür
- sayısını Allah bilir
- sayısız
- sık
- su gibi
- sürü sepet
- sürü sürü
- tarifsiz
- tomar
- tonla
- tümen tümen
- uçsuz bucaksız
- uzun
- yeter de artar
- yığınla
- yoğun
- yüklü
- yüksek
- zengin
- ziyade
- baki
- bengi
- berdevam
- bitimsiz
- bitip tükenmez
- bitmez tükenmez
- daim
- daimî
- demirbaş
- ebedî
- ezelî
- gedikli
- hudutsuz
- kalıcı
- kalımlı
- kesiksiz
- kronik
- layemut
- limitsiz
- muhabbet
- müddetsiz
- müebbet
- müselsel
- mütemadi
- müteselsil
- mütevali
- müzmin
- namütenahi
- nihayetsiz
- ölmez
- ölümsüz
- ömürlü
- öncesiz
- payidar
- sınırsız
- sonrasız
- süreğen
- sürekli
- temelli
- tükenmez
- uçsuz bucaksız
- zevalsiz
- zincirleme
HECELEME
uç-suz bu-cak-sız UÇSUZ BUCAKSIZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Sonu görülmeyecek kadar geniş olanÖrnek: Şehir, uzaktan bir dağın eteğinde uçsuz bucaksız bir bahçe gibi görünüyor.
- [sıfat] Çok fazla, pek çokÖrnek: Erkek aşkı öyle uçsuz bucaksızdır ki / Olmaz bunun sonuncusu veyahut ilki
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük