uydurma
[isim] Uydurmak işi
UYDURMA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abartı
- abartıcılık
- abartma
- afiş
- artistlik
- aslı faslı yok
- atıcılık
- atıp tutmak
- atmasyon
- bahane
- balon
- blöf
- bom
- dikine tıraş
- dolma
- dubara
- dümen
- gır
- güm
- hikâye
- hilaf
- icat
- ihanet
- iri laf
- kaçamak yol
- kafes
- kantin
- kaşkariko
- katakofti
- katakulli
- katmerli yalan
- kıtır
- kofti
- komedi
- kurt masalı
- kuyruklu yalan
- mantar
- martaval
- masal
- maval
- mübalağa
- müzahrefat
- nisanbalığı
- numara
- ölümlü
- palavra
- pandispanya gazetesi
- perdah
- pestil
- piyaz
- polim
- polüm
- riya
- sinema
- şişirme
- şorolop
- tafra
- tav
- temelsiz
- tezvir
- tıraş
- tırışka
- torpil
- ustura
- uydurma
- uydurmaca
- uydurmasyon
- uyduruk
- yakıştırmaca
- yalan dolan
- yalancılık
- yaldız
HECELEME
uy-dur-ma UYDURMA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Uydurmak işi
- [isim] Şişirme haber
- [sıfat] Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzmeÖrnek: Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü 'uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz.
- [sıfat] Yeni bir biçim verilmişÖrnek: Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük