vukuat
Köken: Arapça (vuḳūʿāt)
[isim] Polisi ilgilendiren olay veya olaylar
VUKUAT İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- anlaşmazlık
- arbede
- bağrışma
- boğa güreşi
- boğazlaşma
- boğuşma
- cümbüş
- çıngar
- dalaş
- dalaşma
- didişme
- dövüş
- dövüşme
- düello
- emek
- gırtlaklaşma
- gürültü
- hacamat
- haraza
- hengâme
- hır
- hırgür
- hırıltı
- hiddet
- horoz dövüşü
- kapışma
- kavgalaşma
- kıtal
- maraza
- muaraza
- muharebe
- mücadele
- niza
- savaş
- savaşım
- sinir harbi
- sürtüşme
- takışma
- tepişme
- vukuat
- vuruşma
- yaralama
- yorgan kavgası
- yumruklaşma
- zıngırtı
- zırıltı
- açmaz
- alt yanı çıkmaz sokak
- arapsaçı
- bardağı taşıran damla
- batak
- bela
- bok
- boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz
- çaparız
- çapraşıklık
- çaprazlık
- çember
- çıkmaz
- çıkmaz sokak
- çor
- dava
- dert
- dilemma
- düğüm
- düğüm noktası
- fasit daire
- felaket
- gedik
- güçlük
- hacet
- iki ucu boklu değnek
- ikilem
- iş
- kabahat
- kaziye
- kolpo
- kördüğüm
- kriz
- kuyu
- külfet
- labirent
- mahzur
- maraz
- mesele
- özür
- piyango
- pot yeri
- pürüz
- sinir törpüsü
- şikâyet
- tehlike
- vukuat
- yer demir gök bakır
- zorluk
HECELEME
vu-ku-at VUKUAT KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Polisi ilgilendiren olay veya olaylarÖrnek: Vukuat aramaya giden, hadise çıkmıyor diye üzülen ... bir adamım.
- [isim] [eskimiş] Olanlar, olan bitenler
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük