vurmak
[fiil] [-e] Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak
VURMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- acıtmak
- ateş etmek
- atmak
- avlamak
- bağlamak
- basmak
- başına geçirmek
- bombalamak
- boş yerine vurmak
- boynuzlamak
- çakmak
- çalmak
- çarpmak
- çekmek
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çıkmak
- çırpıştırmak
- çırpmak
- çifte atmak
- çiftelemek
- çubuklamak
- darbe indirmek
- darbe vurmak
- darbelemek
- darbetmek
- değneklemek
- dirseklemek
- dokunmak
- dönmek
- dövmek
- dövünmek
- düşmek
- ekleştirmek
- ekmek
- etkilemek
- fiskelemek
- geçirmek
- giydirmek
- göçmek
- görünmek
- gümlemek
- gürültü etmek
- hırpalamak
- içirmek
- içmek
- indirmek
- inmek
- isabet etmek
- kafa atmak
- kafasını kırmak
- kelepçelemek
- kesmek
- kıç atmak
- kondurmak
- konmak
- koymak
- kötek atmak
- küçülmek
- kütletmek
- leşini sermek
- mıhlamak
- ödül almak
- öldürmek
- patlatmak
- pençe atmak
- pençe vurmak
- pençelemek
- rastlaşmak
- sallamak
- saplamak
- sarkıtmak
- savurmak
- sıvamak
- soymak
- söylemek
- sumsuklamak
- suratına indirmek
- sürmek
- süsmek
- şamar atmak
- şamarlamak
- şaplak atmak
- şaplatmak
- şut atmak
- şut çekmek
- şutlamak
- takmak
- tartaklamak
- tekme atmak
- tekmelemek
- tepiklemek
- tepmek
- tıkırdatmak
- tıklatmak
- tırpan atmak
- tokat aşk etmek
- tokmaklamak
- tokuşturmak
- topuklamak
- tos vurmak
- toslamak
- toslaşmak
- turalamak
- üzengilemek
- vurduğu yerden ses gelmek
- vurunmak
- yanıltmak
- yansımak
- yapıştırmak
- yaralamak
- yerleştirmek
- yumruk atmak
- yumruk indirmek
- yüreği çarpmak
- zımbalamak
VURMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- anlaşmak
- bağdamak
- birleştirmek
- bitirmek
- çatmak
- dağıtmak
- dayandırmak
- durmak
- duşaklamak
- düğmek
- düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm vurmak
- düğümlemek
- hayran etmek
- ilgilendirmek
- ilişkilendirmek
- iliştirmek
- ilmek
- ilmik atmak
- ilmiklemek
- köstek vurmak
- kösteklemek
- oluşmak
- önlemek
- sarmak
- sikkelemek
- tedavi etmek
- tutturmak
- tutuşturmak
- ulamak
- vurmak
- zorlamak
- addetmek
- almak
- andırmak
- asılmak
- büzülmek
- cezbetmek
- çekelemek
- çekişmek
- çekiştirmek
- damıtmak
- daralmak
- dayanmak
- eksilmek
- ezmek
- film çekmek
- gitmek
- gol atmak
- göndermek
- götürmek
- hayran etmek
- kaldırmak
- katlanmak
- kaydetmek
- kısalmak
- kolan çekmek
- koparmak
- maruz kalmak
- ölçmek
- sermek
- sıyırmak
- sündürmek
- sürüklemek
- sürünmek
- taşımak
- tedavi etmek
- uzatmak
- üstlenmek
- vermek
- vurmak
- yazmak
- yedeğe almak
- yedek çekmek
- yedeklemek
- yedekte çekmek
- yısa etmek
- yürütmek
- aksamak
- artmak
- ayrılmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inşa etmek
- intişar etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- oluşmak
- ödemek
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sızmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- tahliye etmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayılmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- ağılamak
- azdırmak
- başına vurmak
- bozmak
- değin
- değinmek
- değmek
- dokunum
- hasta etmek
- hastalandırmak
- içini bayıltmak
- içini kıymak
- ilişmek
- kafasına vurmak
- lamise
- lemis
- mide bulandırmak
- mideye oturmak
- okşamak
- olmak
- sarhoş etmek
- sataşmak
- sıyırmak
- sürtmek
- sürtünmek
- sürünmek
- süt çalmak
- temas etmek
- tutmak
- uyutmak
- üzmek
- vurmak
- yatağa bağlamak
- zarar vermek
- zararlı
- zehirlemek
- alabanda etmek
- andırmak
- arkasını vermek
- avdet etmek
- caymak
- çark etmek
- çevrilmek
- değişmek
- devretmek
- devrilmek
- dolaşmak
- dönenmek
- dümen kırmak
- dümeni kırmak
- gelmek
- geri almak
- geri basmak
- geri çekilmek
- geri dönmek
- geri geri çekilmek
- geri gitmek
- gerilemek
- geriye dönmek
- incinmek
- kalmak
- kıvırmak
- kıvrılmak
- orsalamak
- sağdan geri dönmek
- sağdan geri etmek
- salmak
- sapmak
- takla atmak
- tornistan etmek
- töskürmek
- viraj almak
- vurmak
- yarım sol etmek
- yönelmek
- yüz çevirmek
- yüz geri etmek
- zikzak yapmak
- ağzını burnunu dağıtmak
- akort etmek
- Allah yarattı dememek
- altı okka etmek
- aşağı almak
- ayağının altına almak
- ayıklamak
- benzetmek
- biçimlemek
- bohçalamak
- buruşturmak
- canını çıkarmak
- coplamak
- çekiçlemek
- çenesini dağıtmak
- dayak atmak
- dayak yemek
- dipçiklemek
- dipçiklenmek
- dövülmek
- düzeltmek
- ele almak
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- ezmek
- façasını almak
- falakaya çekmek
- falakaya vurmak
- falakaya yatırmak
- falakaya yıkmak
- haddini bildirmek
- hakkından gelmek
- hastanelik etmek
- hastanelik olmak
- hesabını görmek
- hırpalanmak
- ıslatmak
- ifadesini almak
- işini görmek
- işlemek
- kamçı çalmak
- kamçılamak
- kamçılanmak
- karıştırmak
- katlamak
- kemiklerini kırmak
- kırbaçlamak
- kırbaçlanmak
- kırmak
- komalık etmek
- kötek yemek
- kuyruğunu tava sapına çevirmek
- leşini çıkarmak
- mandallamak
- marizlemek
- meydan dayağı atmak
- muştalamak
- nakavt etmek
- okşamak
- örselemek
- paçavrasını çıkarmak
- paçavraya çevirmek
- parsellemek
- pastırmasını çıkarmak
- pataklamak
- pestilini çıkarmak
- posasını çıkarmak
- pöstekisini sermek
- sıra dayağı çekmek
- silkelemek
- sopa atmak
- sopa çekmek
- sopa yemek
- sopalamak
- Tanrı yarattı dememek
- tartaklanmak
- temizlemek
- tepelemek
- tokat yemek
- tokatlamak
- tokatlanmak
- toz etmek
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- ufalamak
- vurmak
- yamulmak
- yazmak
- yemek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yumruklamak
- yuvasını yapmak
- açı
- akıl
- alışmak
- amme efkârı
- ana fikir
- anlayış
- apışmak
- âşık olmak
- azalmak
- azaltmak
- bakım
- bakış açısı
- baş aşağı gelmek
- baş aşağı gitmek
- benimsemek
- bilimsel düşünce
- boylamak
- bulunmak
- çakılmak
- çökmek
- damlamak
- devrilmek
- dinmek
- doğmak
- dökülmek
- düşkün olmak
- düşün
- düşünce
- düşünme
- düşünüş
- efkâr
- efkârıumumiye
- eksilmek
- endişe
- fırsat bulmak
- fikir
- fingirdemek
- gelmek
- gitmek
- görüş
- görüş açısı
- göz
- hesap
- içtihat
- ide
- idea
- iki seksen uzanmak
- imgeleme
- kamuoyu
- kapaklanmak
- kaygı
- kaymak
- kovulmak
- kötüleşmek
- mezhep
- mülahaza
- mülahazat
- mütalaa
- nakavt olmak
- nazar
- noktainazar
- ölmek
- pencere
- platform
- rey
- sakıt olmak
- sapır sapır dökülmek
- serilmek
- ses
- sukut etmek
- tahayyül
- tefekkür
- teker meker yuvarlanmak
- tekerlenmek
- telakki
- tepesi aşağı gitmek
- tepetakla gitmek
- tepetakla yuvarlanmak
- ters pers olmak
- ucuzlamak
- uçmak
- uğramak
- uğraşmak
- umumi efkâr
- uymak
- ütopya
- varidat
- vurmak
- yağmak
- yenilmek
- yeri öpmek
- yığılıp kalmak
- yığılmak
- yıkılmak
- yitmek
- yuvarlanmak
- zaviye
- zayıflamak
- zihniyet
- züğürtlemek
- aş
- atlatmak
- ayrılmak
- baston francala
- bazlama
- bazlamaç
- bezdirme
- börek
- çavdar ekmeği
- çörek
- dikmek
- dökmek
- ekmek kırıntısı
- ekmek ufağı
- ev ekmeği
- fodla
- francala
- ful
- galeta unu
- glüten ekmeği
- gömme
- gömmek
- görev
- habbe
- israf etmek
- katlama
- kirde
- kömbe
- kurtulmak
- lavaş
- mısır ekmeği
- nan
- nimet
- ödemek
- pide
- saçmak
- sandviç
- serpmek
- sollamak
- somun
- tam ekmek
- tandır
- tandır ekmeği
- tost ekmeği
- üretmek
- vurmak
- yemek
- yenmek
- yitirmek
- yufka
- yufka ekmeği
- akis uyandırmak
- aktif rol oynamak
- bürümek
- büyülemek
- ciğerine işlemek
- damga vurmak
- etki etmek
- etkileşmek
- etkili olmak
- etkimek
- etkisini göstermek
- geçmek
- göz kamaştırmak
- hayran etmek
- hükmü geçmek
- içine işlemek
- içine oturmak
- iliğine geçmek
- iliğine işlemek
- iliğini kemirmek
- işlemek
- iz bırakmak
- kâr etmek
- maruz bırakmak
- müessir olmak
- nabzına girmek
- nüfuz etmek
- örnek olmak
- rol oynamak
- sarsmak
- ses getirmek
- silkelemek
- teshir etmek
- tesir etmek
- üzmek
- vurmak
- yüreğine işlemek
- başında değirmen çevirmek
- cayırdamak
- cayırdatmak
- cazırdamak
- cazırdatmak
- cırtlamak
- cıyırdamak
- cız etmek
- cızıldamak
- cızırdamak
- cızlamak
- cumbuldamak
- cumburdamak
- curcunaya çevirmek
- curcunaya döndürmek
- curcunaya vermek
- çağıldamak
- çağlamak
- çakıldamak
- çakıldatmak
- çangırdamak
- çatır çatır etmek
- çatırdamak
- çın çın inletmek
- çın çın ötmek
- çıngırdamak
- çınlamak
- çınlatmak
- çıt etmek
- çıtır çıtır etmek
- çıtırdamak
- çıtırdatmak
- çıtlamak
- çıtlatmak
- demek
- fışıldamak
- fışırdamak
- fışırdatmak
- fokurdamak
- fosurdamak
- gacırdamak
- gacırdatmak
- gıcırdamak
- gıcırdatmak
- gurlamak
- guruldamak
- güm güm etmek
- gümbürdemek
- gümbürdetmek
- gümletmek
- gürlemek
- gürüldemek
- gürültü çıkarmak
- gürültü yapmak
- harıldamak
- haşırdamak
- hırıldamak
- hırlamak
- hışırdamak
- hışırdatmak
- hışlamak
- homurdanmak
- hopurdatmak
- hora tepmek
- höpürdetmek
- ıslık çalmak
- ıslıklamak
- kafa şişirmek
- kakırdamak
- kıtırdamak
- küllemek
- lıkırdamak
- mahalleyi ayağa kaldırmak
- patırdamak
- patırdatmak
- pıtırdamak
- pıtırdatmak
- pıtırtı etmek
- şakırdatmak
- şaklatmak
- şamata koparmak
- şangırdamak
- şangırdatmak
- şapırdamak
- şapırdatmak
- şaplamak
- şarıldamak
- şarlamak
- şıkırdamak
- şıkırdatmak
- şıngırdamak
- şıpırdamak
- şırıldamak
- şırlamak
- takırdamak
- takırdatmak
- tangırdamak
- tangırdatmak
- tantana etmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinde havan dövmek
- tepinmek
- tıngırdamak
- tıngırdatmak
- tınlamak
- tınmak
- tıpırdamak
- tıpırdatmak
- tokurdamak
- tokurdatmak
- uğuldamak
- vınlamak
- vızıldamak
- vurmak
- zımbırdatmak
- zıngıldamak
- zıngırdamak
- zıngırdatmak
- almak
- atıştırmak
- attırmak
- başına dikmek
- bir tek atmak
- cila çekmek
- çakıştırmak
- dem çekmek
- demlenmek
- devirmek
- dikmek
- diplemek
- gitmek
- götürmek
- hararet kesmek
- hararet söndürmek
- hopurdatmak
- höpürdetmek
- kafa cilalamak
- kafa çekmek
- kafayı çekmek
- kafayı tütsülemek
- kaymak
- kullanmak
- parlatmak
- tatmak
- tütsülemek
- tüttürmek
- vurmak
- vuruşturmak
- yakıştırmak
- yudumlamak
- yumulmak
- yutmak
- yuvarlamak
- zıkkımlanmak
- açmak
- almak
- ayırmak
- azaltmak
- balta vurmak
- baltalamak
- bıçak atmak
- bıçaklamak
- biçki yapmak
- biçmek
- bölmek
- budamak
- çentik açmak
- çentik atmak
- çentiklemek
- çentmek
- dikiz etmek
- dilim dilim etmek
- dilimlemek
- dilmek
- doğramak
- durdurmak
- durmak
- eksiltmek
- filizlemek
- flört etmek
- gedmek
- kabaklamak
- kapamak
- karar vermek
- katetmek
- kertiklemek
- kertmek
- kesinmek
- kırkmak
- kırpmak
- kıymak
- makas vurmak
- makaslamak
- neşterlemek
- oymak
- önlemek
- özetlemek
- rendelemek
- susmak
- sünnet etmek
- tedavi etmek
- tıraş etmek
- tırpanlamak
- tomurmak
- uçurmak
- vurmak
- yarmak
- yarmalamak
- yayımlamak
- yermek
- yok etmek
- yontmak
- aldırmak
- asmak
- bırakmak
- boşaltmak
- çatmak
- dah etmek
- damlatmak
- dikmek
- dizmek
- doldurmak
- doruklamak
- döşemek
- düzmek
- eklemek
- gol atmak
- istif etmek
- istiflemek
- oturtmak
- örtmek
- salmak
- sermek
- sığdırmak
- sıkıştırmak
- sokmak
- sürüştürmek
- tıka basa doldurmak
- tıkıştırmak
- tıkmak
- unutmak
- üzmek
- vazetmek
- vurmak
- yağ basmak
- yağdırmak
- yakmak
- yatırmak
- yaymak
- yazmak
- yerine getirmek
- yığmak
- yük vurmak
- yüklemek
- ağılamak
- aman vermemek
- asmak
- başını uçurmak
- başını yemek
- becermek
- biçmek
- biletini kesmek
- boğazlamak
- boğmak
- boynunu vurmak
- cana kıymak
- canına kıymak
- canını almak
- canını cehenneme göndermek
- cinayet işlemek
- çarmıha germek
- defterini dürmek
- derisini yüzmek
- elinden bir kaza çıkmak
- elinden bir sakatlık çıkmak
- elini kana bulamak
- elini kana bulaştırmak
- gark etmek
- gebertmek
- gırtlaklamak
- götürmek
- haçlamak
- haklamak
- hançerlemek
- harcamak
- helak etmek
- hesabını görmek
- icabına bakmak
- idam etmek
- ifna etmek
- imha etmek
- ipe çekmek
- işini bitirmek
- işini görmek
- itlaf etmek
- kafasını uçurmak
- kafasını vurmak
- kan akıtmak
- kan dökmek
- kanına ekmek doğramak
- kanına girmek
- kargılamak
- kârını tamam etmek
- katletmek
- kaynatmak
- kazığa vurmak
- kazıklamak
- kellesini uçurmak
- kendine kıymak
- kılıçlamak
- kılıçtan geçirmek
- kırıp geçirmek
- kırışmak
- kırmak
- kıymak
- klorlamak
- kurban etmek
- kurşuna dizmek
- kurşunlamak
- kurutmak
- linç etmek
- mahvetmek
- nallamak
- namusunu temizlemek
- oklamak
- ortadan kaldırmak
- otalamak
- pişirmek
- postuna saman doldurmak
- recmetmek
- sallandırmak
- satır atmak
- sehpaya çekmek
- söndürmek
- telef etmek
- temize havale etmek
- temizlemek
- tenkil etmek
- tepelemek
- tırpandan geçirmek
- tırpanlamak
- ufalamak
- uzatmak
- üzmek
- vurmak
- vücudunu ortadan kaldırmak
- yere sermek
- yok etmek
- yormak
- zehirlemek
- alan talan etmek
- almak
- anaforlamak
- aparmak
- araklamak
- asmak
- aşırmak
- ayıklamak
- boynuna geçirmek
- cebellezi etmek
- cebine atmak
- cebine indirmek
- ceplemek
- çalımlamak
- çalıp çırpmak
- çamura yatmak
- çapullamak
- çıkarmak
- dağa çıkmak
- deve etmek
- deve yapmak
- dızlamak
- dolandırmak
- döviz kaçırmak
- el uzatmak
- elemek
- emmek
- emzirmek
- fırıldak çevirmek
- fırıldak döndürmek
- gargaraya getirmek
- gelberi etmek
- götürmek
- gözden sürmeyi çalmak
- gözden sürmeyi çekmek
- gözünden sürmeyi çalmak
- hak yemek
- hakkını yemek
- haraca bağlamak
- haraca kesmek
- haraç almak
- haraç yemek
- haram yemek
- hırsızlamak
- hırsızlık etmek
- hırsızlık yapmak
- iç etmek
- iş almak
- işlemek
- iteklemek
- itelemek
- iyi etmek
- kaçırmak
- kafese koymak
- kafeslemek
- kakalamak
- kaldırmak
- kamulaştırmak
- kanatlandırmak
- kaparozlamak
- kapışmak
- karmanyolaya getirmek
- kaynatmak
- kazımak
- kementlemek
- ketenpereye getirmek
- makaslamak
- mantarlamak
- omuzlamak
- otlamak
- para dönmek
- para koparmak
- para sızdırmak
- rüşvet almak
- rüşvet yemek
- sağmak
- selbetmek
- sırıklamak
- sızdırmak
- soyup soğana çevirmek
- söğüşlemek
- sürmeyi gözden çekmek
- talan etmek
- talanlamak
- taramak
- tecavüz etmek
- tırtıklamak
- tüydürmek
- uçurmak
- uğrulamak
- uğurlamak
- utmak
- uyutmak
- üçkâğıda getirmek
- ürkütmek
- ütmek
- vergiye bağlamak
- voli vurmak
- vurgun vurmak
- vurmak
- yağma etmek
- yağmalamak
- yemek
- yol kesmek
- yol vurmak
- yolmak
- yolunu bulmak
- yutmak
- yürütmek
- yüzmek
- zimmetine geçirmek
- zula etmek
- âdet olmak
- almak
- ardı arası kesilmemek
- ardı arkası kesilmemek
- arkası gelmek
- asıda kalmak
- asıda olmak
- askıda kalmak
- ayakta kalmak
- aylamak
- baki kalmak
- bengileşmek
- bitmek tükenmek bilmemek
- cezalandırmak
- çorap söküğü gibi gelmek
- çorap söküğü gibi gitmek
- daim olmak
- dayanmak
- değmek
- devam etmek
- doldurmak
- durmak
- ebedîleşmek
- gâvur orucu gibi uzamak
- gelmek
- gırla gitmek
- gitmek
- hüküm sürmek
- intikal etmek
- itmek
- izlemek
- kaim olmak
- kalmak
- kangrenleşmek
- kazmak
- kovmak
- muallakta kalmak
- muallakta olmak
- müzminleşmek
- olagelmek
- ölümsüzleşmek
- ömrü uzamak
- para basmak
- sakalı bitmek
- sallantıda kalmak
- satmak
- seyretmek
- süregelmek
- süreğenleşmek
- sürüncemede kalmak
- sürüp gitmek
- teakup etmek
- temadi etmek
- teselsül etmek
- tevali etmek
- tutmak
- uzamak
- uzanmak
- vurmak
- yaşamak
- yetişmek
- yürümek
- yürütmek
- zincirlenmek
- asmak
- bantlamak
- birleştirmek
- bitiştirmek
- borçlanmak
- cezalandırmak
- cıvatalamak
- çatmak
- çitmek
- dikmek
- döşemek
- eklemlemek
- giymek
- iliklemek
- iliştirmek
- kalmak
- kaynak yapmak
- kaynaştırmak
- kaynatmak
- kenet etmek
- kenetlemek
- kilitlemek
- kurmak
- kuşanmak
- kuşatmak
- lehimlemek
- mandallamak
- monte etmek
- önemsemek
- perçinlemek
- raptetmek
- sarmak
- sermek
- talik etmek
- tebelleş olmak
- tespit etmek
- teyellemek
- tutturmak
- vermek
- vidalama
- vurmak
- başını gözünü yarmak
- berelemek
- bıçak atmak
- bıçaklamak
- biçmek
- budamak
- cerh etmek
- cırmalamak
- ciğerini sökmek
- çivilemek
- çizmek
- delik deşik etmek
- delmek
- elinden bir kaza çıkmak
- elinden bir sakatlık çıkmak
- hacamat etmek
- hacamatlamak
- hançerlemek
- haşlamak
- illet etmek
- işlemek
- jilet atmak
- kakalamak
- kalbura çevirmek
- kamalamak
- kan akıtmak
- kan almak
- kan dökmek
- kana boyamak
- kanatmak
- kargılamak
- kırmak
- kurşunlamak
- oklamak
- örselemek
- sakatlamak
- süngülemek
- şişirmek
- şişlemek
- tırmalamak
- tırmıklamak
- tırnaklamak
- üzmek
- vurmak
- yara açmak
- yarmak
- yırtmak
- zedelemek
HECELEME
vur-mak VURMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmakÖrnek: Masaya vurmak. Birinin başına vurmak.
- [fiil] [-i] Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmakÖrnek: Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara giriyor.
- [fiil] Etkisi bir yere kadar uzanmak
- [fiil] Duyulmak, hissedilmek
- [fiil] Üzerinde görünmek, üzerine düşmek, yansımak, aksetmekÖrnek: Yıkık damından içeriye parça parça güneş vurur.
- [fiil] Olumsuz yönde etkilemekÖrnek: Kriz kitap dünyasını da vurdu.
- [fiil] [-e] [-i] Hızla değmek, çarpmakÖrnek: Kolumu duvara vurmuşum.
- [fiil] SürmekÖrnek: Duvara boya, tahtaya cila vurmak. Yakı vurmak.
- [fiil] Takmak, koymak, bağlamakÖrnek: Seni buradan ellerine kelepçe, ayaklarına zincir vurup öyle götürecekler!
- [fiil] Bağlama, ilişkilendirmekÖrnek: Bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığına vurarak etrafını alırlar.
- [fiil] Olduğundan başka biçimde görünmekÖrnek: Deliliğe vurmak.
- [fiil] [nesnesiz] Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmakÖrnek: Bıçak vurmak.
- [fiil] [nesnesiz] Uygulamak, basmak, koymakÖrnek: Damga vurmak.
- [fiil] Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak
- [fiil] [-i] Amaçladığı şeye rast getirmek
- [fiil] [-i] Hızla çarpmakÖrnek: Ayağını güm güm yere vurarak.
- [fiil] [-i] Silahla yaralamak, öldürmekÖrnek: Bir gün kızı kurtarmışlar, ayıyı vurmuşlar.
- [fiil] Dokunmak, hasta etmekÖrnek: Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden.
- [fiil] [nesnesiz] Soğuk, dolu vb. ürünlere zarar vermekÖrnek: Dolu, bu yıl ekinlerin çoğunu vurmuş.
- [fiil] [nesnesiz] Kalp, vuru durumunda olmak, çarpmakÖrnek: Kalbi öylesine kopacakmış gibi vuruyordu.
- [fiil] Piyango vb. çıkmak, isabet etmek
- [fiil] [-i] Desteklemek, dayamakÖrnek: Akşam olunca kapının desteğini vurduk.
- [fiil] ÇıkmakÖrnek: Su dışarı vurdu.
- [fiil] Sırtına, omzuna yerleştirmekÖrnek: Hamalın biri sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu.
- [fiil] Bir şeyi başka bir şey üzerine koymak
- [fiil] Tavla oyununda pulu kırmak
- [fiil] [mecaz] Manevi olarak yaralamak
- [fiil] [argo] İçki içmek
- [fiil] [argo] Kadeh tokuşturmak
- [fiil] [-i] [argo] Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymakÖrnek: Birinin on milyon lirasını vurmak.
- [fiil] [-e] [-i] [matematik] Çarpma işlemini yapmakÖrnek: İkiyi dörde vurursak sekiz eder.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük