yüksek

[sıfat] Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı
YÜKSEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
YÜKSEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
bala
bol
değerlenmek
güçlü
mehabetli
tiz
yayla
yukarı
HECELEME
yük-sek
YÜKSEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [sıfat] Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtıÖrnek: Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı. [Ömer Seyfettin]
  2. [sıfat] Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
  3. [sıfat] Güçlü, şiddetliÖrnek: Yüksek basınç. Yüksek gerilim.
  4. [sıfat] EtkiliÖrnek: Gönlünün matemiyle mağrur olan kimseye / Cihanın acep hangi sevinci yüksek gelir? [Enis Behiç Koryürek]
  5. [sıfat] Derece veya makamı bakımından üstünÖrnek: Yüksek kurul.
  6. [sıfat] Normal değerlerin üstünde olanÖrnek: Türk milletinin karakteri yüksektir. [Atatürk]
  7. [isim] Yukarıda, üst tarafta olan yerÖrnek: Yüksekten avluya açılmış iki pencereden aydınlık alıyordu. [Memduh Şevket Esendal]
  8. [isim] [mecaz] Erdemli, faziletliÖrnek: Vatana gözyaşı döktünse eğer / Varlığın bu yüksek gururu anlar [Enis Behiç Koryürek]
  9. [isim] [mecaz] Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olanÖrnek: Yüksek sosyete.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: