yılmak
[fiil] [-den] Bir işten gözü korkup vazgeçmek
YILMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağzı kurumak
- bezginleşmek
- bezginlik getirmek
- bıçak kemiğe dayanmak
- bıkıp usanmak
- bıkkınlık gelmek
- bir hâl olmak
- bizar olmak
- bunalmak
- canına tak demek
- canına tak etmek
- canına yetmek
- canından bezmek
- canından bıkmak
- canından usanmak
- çekememek
- çileden çıkmak
- çok gelmek
- doymak
- elaman
- elaman çekmek
- elaman demek
- farımak
- fütur getirmek
- gına gelmek
- gına getirmek
- gönlü kanmak
- gözü doymak
- gözü görmez olmak
- hevesini almak
- illallah demek
- illallah etmek
- kanı kurumak
- kanıksamak
- kanmak
- kulakları dolmak
- kurdunu dökmek
- kurdunu kırmak
- kurtlanmak
- kurtlarını dökmek
- sabrı taşmak
- sabrı tükenmek
- tacizlik getirmek
- tatmin olmak
- usanç getirmek
- yaka silkmek
- yetinmek
- yılmak
- yüreği götürmemek
- yüreği kaldırmamak
- aklı başından gitmek
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı gitmek
- başından korkmak
- canı ağzına gelmek
- cin çarpmışa dönmek
- çekinmek
- dehşete düşmek
- dehşete kapılmak
- dehşetlenmek
- dili tutulmak
- dizlerinin bağı çözülmek
- donuna doldurmak
- donuna etmek
- donuna yapmak
- endişelenmek
- gözleri evinden fırlamak
- gözleri evinden uğramak
- gözleri yuvalarından fırlamak
- gözleri yuvalarından uğramak
- gözü korkmak
- gözü yılmak
- hoşafın yağı kesilmek
- içi titremek
- kaçacak delik aramak
- kaçınmak
- kaygılanmak
- kederlenmek
- kılıbıklaşmak
- kılıbıklık etmek
- korkaklık etmek
- korkuya kapılmak
- kuruntu etmek
- kuşkulanmak
- kuvvet bulamamak
- kuyruğunu kısmak
- maneviyatı bozulmak
- morali bozulmak
- ocumak
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak
- ödü patlamak
- paniğe kapılmak
- paniklemek
- pısmak
- pusmak
- rüyalarına girmek
- sinmek
- şafak atmak
- tırsmak
- titremek
- tüyleri diken diken olmak
- tüyleri ürpermek
- üç buçuk atmak
- ürkekleşmek
- ürkmek
- ürpermek
- yılmak
- yüreği ağzına gelmek
- yüreği çarpmak
- yüreği hop etmek
- yüreği ürpermek
- yüreği yarılmak
- yüreği yerinden oynamak
- yüreğinin yağı erimek
- yüzü olmamak
- ağırlık basmak
- ağırlık çökmek
- ağız burun birbirine karışmak
- aküsü bitmek
- anası ağlamak
- ayağına kara su inmek
- ayağına kara sular inmek
- ayaklarına kara su inmek
- ayaklarına kara sular inmek
- bacakları kopmak
- başı kazan gibi olmak
- baygın düşmek
- bayılmak
- beyni karıncalanmak
- bir hâl olmak
- bir olmak
- bitap düşmek
- bitmek
- bunalmak
- can dayanmamak
- can kalmamak
- canı çıkmak
- canına tak demek
- canına yetmek
- cansız düşmek
- cıcığı çıkmak
- çaptan düşmek
- dama demek
- dermanı kesilmek
- dermansızlaşmak
- dili bir karış dışarı çıkmak
- dili bir karış dışarı sarkmak
- dizleri kesilmek
- dizleri tutmamak
- dökülmek
- elden ayaktan düşmek
- farımak
- felfellemek
- gaflet basmak
- göbeği çatlamak
- gözleri bayılmak
- gözleri kapanmak
- gözleri süzülmek
- gözünden uyku akmak
- hâli kalmamak
- hâlsizleşmek
- haşat olmak
- helak olmak
- hırpalanmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- içi dışına çıkmak
- iflahı kesilmek
- iğne yutmuş maymuna dönmek
- imanı gevremek
- kafa kalmamak
- kafası almamak
- kafası durmak
- kafası şişmek
- kan ter içinde kalmak
- karıncalanmak
- katılmak
- kesilmek
- komalık olmak
- köpeklemek
- kötürüm kalmak
- kötürüm olmak
- kuvvetten düşmek
- külçe gibi oturmak
- külçeleşmek
- mecal kalmamak
- mecali kalmamak
- mecalsiz düşmek
- nefes nefese kalmak
- nefesi daralmak
- nefesi kesilmek
- peltelenmek
- pelteleşmek
- pestili çıkmak
- pili bitmek
- rehavet basmak
- rehavet çökmek
- sarsılmak
- sıfırı tüketmek
- soluğu kesilmek
- soluğu tutulmak
- soluk soluğa kalmak
- süzgünleşmek
- şişmek
- takati kalmamak
- takati kesilmek
- takatsizlik duymak
- telesimek
- terlemek
- tıkanmak
- turşu gibi olmak
- turşu olmak
- turşusu çıkmak
- turşuya dönmek
- tükenmek
- uyku basmak
- uyku bastırmak
- uyku gözünden akmak
- uykusu gelmek
- yatak çekmek
- yılmak
- yıpranmak
- yorgun düşmek
- yüreği tükenmek
- yüreğini tüketmek
- yürek tüketmek
- zayıf düşmek
HECELEME
yıl-mak YILMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-den] Bir işten gözü korkup vazgeçmekÖrnek: Konu hasıraltı edilince yılmıyor, bir kez daha yazıyordum.
- [fiil] Bıkmak, usanmakÖrnek: Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük