yayılmak
[fiil] [nesnesiz] Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak
YAYILMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- a
- ağza düşmek
- ağzına sakız olmak
- aksetmek
- alıp yürümek
- ayyuka çıkmak
- bulaşmak
- bürümek
- büyümek
- çalkanmak
- çavlanmak
- çıkmak
- dağılmak
- dal budak salmak
- dallanıp budaklanmak
- dallanmak
- dilden dile dolaşmak
- dile düşmek
- dile gelmek
- dillenmek
- dillere destan olmak
- dillere düşmek
- duyulmak
- dünyayı tutmak
- evrenselleşmek
- gelişmek
- genelleşmek
- genişlemek
- güncelleşmek
- intişar etmek
- işitilmek
- kaplamak
- kol atmak
- kol uzatmak
- kök salmak
- laf çıkmak
- laf olmak
- meydan almak
- moda olmak
- otlamak
- oturmak
- rivayet olunmak
- saçılmak
- serilmek
- serpilmek
- sıçramak
- sızmak
- sirayet etmek
- şüyu bulmak
- taammüm etmek
- tevessü etmek
- yansımak
- yaygınlaşmak
- yemek
YAYILMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adam olmak
- ağırlaşmak
- akil baliğ olmak
- aklı ermek
- artmak
- azmak
- azmanlaşmak
- babacanlaşmak
- balabanlaşmak
- baliğ olmak
- basmak
- bıyığı terlemek
- bitki
- borusu ötmek
- boy almak
- boy atmak
- boy sürmek
- boy vermek
- boya çekmek
- boylanmak
- cücüklenmek
- çarşafa girmek
- devleşmek
- ele gelmek
- ergen olmak
- erginleşmek
- erinleşmek
- erkek olmak
- erkekleşmek
- filizlenmek
- genelmek
- genleşmek
- geyik etine girmek
- gün almak
- gürbüzleşmek
- gürleşmek
- hantallaşmak
- irileşmek
- kabarmak
- kendini bilmek
- kişileşmek
- kişilik kazanmak
- koçlanmak
- meydana çıkmak
- neşvünema bulmak
- olgunlaşmak
- palazlamak
- palazlanmak
- palazlaşmak
- reşit olmak
- sakalı bitmek
- serilip serpilmek
- şenelmek
- uyanmak
- uzamak
- yayılmak
- yeşermek
- yetişmek
- aksamak
- artmak
- ayrılmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inmek
- inşa etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- oluşmak
- ödemek
- ödül almak
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rastlaşmak
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- tahliye etmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayılmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- açılmak
- açınmak
- adam içine karışmak
- adam olmak
- adama benzemek
- adama dönmek
- bayındırlaşmak
- çağdaşlaşmak
- devleşmek
- doğrulmak
- düzelmek
- güçlenmek
- ilerlemek
- inkişaf etmek
- iyileşmek
- kalkınmak
- kuvvet almak
- kuvvetlenmek
- maharet kazanmak
- makineleşmek
- parıldamak
- pişmek
- rayına girmek
- serilip serpilmek
- sivrilmek
- şenlenmek
- tefeyyüz etmek
- terakki etmek
- tırmanmak
- uç vermek
- ustalaşmak
- uzmanlaşmak
- yayılmak
- yetişmek
- yetkinleşmek
- yoluna girmek
- yolunda gitmek
- yörüngesine oturmak
- yücelmek
- yükselmek
- zihni açılmak
- apışmak
- ayağını altına almak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayaklarını altına almak
- bacak bacak üstüne atmak
- bağdaş kurmak
- barınmak
- başköşeye kurulmak
- birleşmek
- büzülüp oturmak
- çökmek
- çömelmek
- çömmek
- çöreklenmek
- diz çökmek
- domalmak
- eğreti oturmak
- geçmek
- ıhmak
- ilişmek
- kalmak
- kasılmak
- kaykılmak
- kökleşmek
- kurulmak
- külçe gibi oturmak
- maça beyi gibi kurulmak
- manda gibi yayılmak
- misafir gibi oturmak
- tembellik etmek
- tünemek
- uymak
- uzun oturmak
- yayılmak
- yerleşmek
- yığılmak
- yıkılmak
- ağzı oynamak
- ağzına atmak
- aldanmak
- aldatmak
- aş
- atıştırmak
- beslenmek
- boğazı işlemek
- boğazını doyurmak
- boğazını sevmek
- can beslemek
- cezalanmak
- cila çekmek
- çayırlamak
- çayırlanmak
- çenesi oynamak
- çerezlenmek
- çeşnisine bakmak
- çiftleşmek
- çimlenmek
- çitlemek
- çöplenmek
- dişlemek
- domuz gibi tıkınmak
- domuz gibi yemek
- dövmek
- düzmek
- ekmek
- etkilenmek
- gagalamak
- girmek
- göçürmek
- götürmek
- gövdeye atmak
- gövdeye indirmek
- haklamak
- hapazlamak
- harcamak
- ısırmak
- iftar etmek
- işkembesini şişirmek
- iyi etmek
- kahvaltı etmek
- kapatma
- karın doyurmak
- kaşık atmak
- kaşık çalmak
- kaşıklamak
- kaymak
- kemirmek
- kıtlıktan çıkmış gibi yemek
- kifaflanmak
- lokma etmek
- lüpletmek
- mahvetmek
- manda gibi yemek
- mideye indirmek
- mideyi bastırmak
- nefsini körletmek
- nemalanmak
- oruç açmak
- oruç bozmak
- oruç yemek
- otlanmak
- öğün
- öpmek
- parmaklamak
- piknik yapmak
- rızık
- safra bastırmak
- sahura kalkmak
- silip süpürmek
- soymak
- sömürmek
- şölen
- taam etmek
- tadına bakmak
- tatmak
- temize havale etmek
- tıkınmak
- tıkıştırmak
- tüketmek
- üzmek
- yalamak
- yalayıp yutmak
- yararlanmak
- yayılmak
- yemek yemek
- yemlenmek
- yıpratmak
- yiyip içmek
- yumulmak
- yutmak
- yuvarlamak
- zıkkımlanmak
- ziftlenmek
- ziyafet çekmek
HECELEME
ya-yıl-mak YAYILMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak
- [fiil] Hastalık, pek çok kimseye geçmek veya bulaşmak
- [fiil] GenelleşmekÖrnek: O zamanlarda saz, halkın bütün sınıfları arasında iyice yayılmıştı.
- [fiil] Herkes tarafından duyulmak
- [fiil] Genişlemek, büyümekÖrnek: Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı.
- [fiil] Serilmek, döşenmekÖrnek: Odaya bir kilim yayıldı.
- [fiil] Koyun, inek vb. otlamak
- [fiil] Rahat bir biçimde, sere serpe oturmak
- [fiil] [fizik] Kaynağından çıkan ışık, doğru çizgiler hâlinde türlü yönlere dağılmak
- [fiil] [mecaz] Ayrıntıya girmek, açılmakÖrnek: Türlü yönlerden ele alınabilecek olan bu konuda şimdilik pek yayılmak istemiyorum.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük