yollu
[sıfat] Yolu herhangi bir nitelikte olan
YOLLU İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acele
- alabildiğine
- allegretto
- allegro
- ardından sapan taşı yetişmez
- atak
- atılgan
- atik
- ayağına çabuk
- cevval
- çabucacık
- çabuk
- çapkın
- çevik
- doludizgin
- dörtnala
- eşkinli
- fırtına gibi
- haldır haldır
- jet
- koşar adım
- makineli tüfek gibi
- palas pandıras
- pek
- rüzgâr gibi
- sabırsız
- seri
- süratle
- süratli
- sürek
- şiddetli
- şimşek gibi
- şipşak
- tam yol
- tazı gibi
- tetik
- tez
- tırıs tırıs
- yel gibi
- yel yeperek yelken kürek
- yellim yelalim
- yıldırım gibi
- yollu
- Yörük
- yürük
- ağa
- Allah yürü ya kulum demiş
- altın küpü
- altın yumurtlayan tavuk
- alyon
- Amerika
- anamalcı
- banka
- banka gibi
- banker
- baro
- bay
- bey
- bitli
- bol
- eli bol
- eli geniş
- ensesi kalın
- eşraf
- ferah fahur
- gani
- gönç
- gönençli
- hacıağa
- hâli vakti yerinde
- kalantor
- kalın
- kapitalist
- Karun
- kaymak tabakası
- kaymak takımı
- kelli felli
- kerli ferli
- kibar
- kirli çıkı
- kral
- lort
- lort gibi
- maden
- milyarder
- milyoner
- muhteşem
- müreffeh
- para babası
- paralı
- rantiye
- sağlam
- sermayeci
- sermayedar
- sosyete
- sucuk
- tüylü
- variyetli
- varlıklı
- varsıl
- verimli
- yağlı
- yollu
- yüklü
HECELEME
yol-lu YOLLU KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Yolu herhangi bir nitelikte olanÖrnek: Bozuk yollu bir mahalle.
- [sıfat] ÇizgiliÖrnek: Sandığın altında, mor yollu beyaz bir iplik çul seriliydi.
- [sıfat] Hızlı giden (taşıt)Örnek: Yollu gemi.
- [sıfat] [mecaz] Kuralına uygunÖrnek: Bu hiç de yollu bir iş değildi.
- [sıfat] [mecaz] Herhangi bir nitelikte, biçimdeÖrnek: İlk teklifimde direnir yollu konuşmaya başladım.
- [isim] [argo] Kolayca elde edilen kadın
- [isim] [argo] Parası olan
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük