çıtlatmak
[fiil] [-i] Bir şeyden `çıt` sesi çıkarmak
ÇITLATMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÇITLATMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açmak
- ağzından çıkmak
- anlatmak
- bahis açmak
- baklayı ağzından çıkarmak
- buyurmak
- çıtlatmak
- dermeyan etmek
- dikte etmek
- dile getirmek
- dökmek
- eğlence
- eyitmek
- fısıldamak
- fıslamak
- gargaraya getirmek
- girişmek
- göstermek
- hikâye etmek
- iddia etmek
- ifade etmek
- ileri sürmek
- kapı açmak
- kaydetmek
- kulağına koymak
- kulağına sokmak
- kulağına söylemek
- lütfetmek
- mırıldamak
- mırıldanmak
- nakletmek
- ortadan söylemek
- öne sürmek
- öyleyse
- patlatmak
- saçılıp dökülmek
- sallamak
- savurmak
- sayıklamak
- sayıp dökmek
- saymak
- söylemediğini bırakmamak
- söz açmak
- tabir etmek
- üstüne basmak
- yerleştirmek
- başında değirmen çevirmek
- cayırdamak
- cayırdatmak
- cazırdamak
- cazırdatmak
- cırtlamak
- cıyırdamak
- cız etmek
- cızıldamak
- cızırdamak
- cızlamak
- cumbuldamak
- cumburdamak
- curcunaya çevirmek
- curcunaya döndürmek
- curcunaya vermek
- çağıldamak
- çağlamak
- çakıldamak
- çakıldatmak
- çalmak
- çangırdamak
- çatır çatır etmek
- çatırdamak
- çın çın inletmek
- çın çın ötmek
- çıngırdamak
- çınlamak
- çınlatmak
- çıt etmek
- çıtır çıtır etmek
- çıtırdamak
- çıtırdatmak
- çıtlamak
- çıtlatmak
- fışıldamak
- fışırdamak
- fışırdatmak
- fokurdamak
- fosurdamak
- gacırdamak
- gacırdatmak
- gıcırdamak
- gıcırdatmak
- gurlamak
- guruldamak
- güm güm etmek
- gümbürdemek
- gümbürdetmek
- gümletmek
- gürlemek
- gürüldemek
- gürültü çıkarmak
- gürültü yapmak
- harıldamak
- haşırdamak
- hırıldamak
- hırlamak
- hışırdamak
- hışırdatmak
- hışlamak
- homurdanmak
- hopurdatmak
- hora tepmek
- höpürdetmek
- ıslık çalmak
- ıslıklamak
- kafa şişirmek
- kakırdamak
- kıtırdamak
- küllemek
- lıkırdamak
- mahalleyi ayağa kaldırmak
- patırdamak
- patırdatmak
- pıtırdamak
- pıtırdatmak
- pıtırtı etmek
- şakırdatmak
- şaklatmak
- şamata koparmak
- şangırdamak
- şangırdatmak
- şapırdamak
- şapırdatmak
- şaplamak
- şaplatmak
- şarıldamak
- şarlamak
- şıkırdamak
- şıkırdatmak
- şıngırdamak
- şıpırdamak
- şırıldamak
- şırlamak
- takırdamak
- takırdatmak
- tangırdamak
- tangırdatmak
- tantana etmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinde havan dövmek
- tepinmek
- tıkırdatmak
- tıngırdamak
- tıngırdatmak
- tınlamak
- tınmak
- tıpırdamak
- tıpırdatmak
- tokurdamak
- tokurdatmak
- uğuldamak
- vınlamak
- vızıldamak
- vurmak
- zımbırdatmak
- zıngıldamak
- zıngırdamak
- zıngırdatmak
HECELEME
çıt-lat-mak ÇITLATMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Bir şeyden `çıt` sesi çıkarmakÖrnek: Asabiyetle parmaklarını çıtlattı.
- [fiil] Antep fıstığının kabuğunu aralamak
- [fiil] İş parçalarının bazı yerlerini oyup çıkarmadan makasla kesmek
- [fiil] [-e] [-i] [mecaz] Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmekÖrnek: Kim bana bu sevdanın sonu çıkmaz olduğunu hafif yollu çıtlatacak olsa kırılarak karşı çıkıyor, çıtlatana düşman kesiliyordum.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük