çalkalamak
[fiil] [-i] Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
ÇALKALAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÇALKALAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- çalkalamak
- çalkamak
- dalgalandırmak
- demek
- devindirmek
- geciktirmek
- geçiştirmek
- ırgalamak
- ırgamak
- içmek
- ipe un sermek
- işkembeden atmak
- itiştirmek
- kımıldatmak
- kıpırdatmak
- maval okumak
- oynatmak
- önemsemek
- sallandırmak
- sarsalamak
- sarsmak
- savsaklamak
- savurmak
- silkelemek
- silkmek
- tartaklamak
- titretmek
- uydurmak
- vurmak
- zangırdatmak
- zıngırdatmak
- ağartmak
- almak
- anlamak
- arıtmak
- başarmak
- bitirmek
- cımbızlamak
- çalkalamak
- çalkamak
- çırpmak
- çiti yapmak
- çitilemek
- çitmek
- çivitlemek
- çubuklamak
- dezenfekte etmek
- dövmek
- durulamak
- durultmak
- evsemek
- fırçalamak
- gasletmek
- gırgırlamak
- kabasını almak
- kaynatmak
- kazanmak
- kazımak
- kazınmak
- keselemek
- kırklamak
- killemek
- klorlamak
- köklemek
- kökünü kazımak
- liflemek
- mikropsuzlaştırmak
- ovmak
- öldürmek
- paklamak
- paspas yapmak
- paspaslamak
- pastörize etmek
- ponzalamak
- sabunlamak
- silip süpürmek
- silkelemek
- silkmek
- silmek
- sofrayı kaldırmak
- sterilize etmek
- sudan geçirmek
- suya göstermek
- süpürmek
- şartlamak
- taşlamak
- tedavi etmek
- tellemek
- temizlik yapmak
- tepirlemek
- tımar etmek
- tokaçlamak
- toz almak
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- tüketmek
- yalazlamak
- yıkamak
- yok etmek
- yumak
HECELEME
çal-ka-la-mak ÇALKALAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmakÖrnek: Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!
- [fiil] [nesnesiz] İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamakÖrnek: Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum.
- [fiil] Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemekÖrnek: Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak.
- [fiil] Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
- [fiil] [nesnesiz] Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmakÖrnek: Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu.
- [fiil] Kuluçka yumurtalarını çevirmek
- [fiil] Sağlığının bozulmasına yol açmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük