çalmak
[fiil] [-e] [-i] Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
ÇALMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- anaforlamak
- andırmak
- araklamak
- aşırmak
- çalgı çalmak
- çalıp çırpmak
- çarpmak
- dımbırdatmak
- dolaşmak
- eklemek
- geçmek
- gezinmek
- gıcırdatmak
- gürültü etmek
- hırsızlık etmek
- icra etmek
- kesmek
- konuşturmak
- öttürmek
- sıvamak
- solo yapmak
- soymak
- soyup soğana çevirmek
- temizlenmek
- tıngırdatmak
- tırtıklamak
- üflemek
- vurmak
- yorumlamak
- yürütmek
- zımbırdatmak
ÇALMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adım adım gezmek
- akmak
- aşağı yukarı yürümek
- avare dolaşmak
- aylanmak
- çalkanmak
- çalmak
- çevrinmek
- devretmek
- doksan kapının ipini çekmek
- dolanmak
- dönelemek
- dönmek
- dönüp dolaşmak
- dört dönmek
- elini kolunu sallaya sallaya gezmek
- fır dönmek
- gezelemek
- gezip tozmak
- gezmek
- harman çevirmek
- harmanlamak
- incelemek
- kırk kapının ipini çekmek
- kol gezmek
- kol vurmak
- kolaçan etmek
- mehtaba çıkmak
- mekik atmak
- mekik dokumak
- önlemek
- piknik yapmak
- piyasa etmek
- salma gezmek
- seksen kapının ipini çekmek
- seyran etmek
- seyran eylemek
- seyrana çıkmak
- sürtmek
- sürtüp durmak
- sürüklenmek
- tavaf etmek
- temaşa etmek
- tur atmak
- tura çıkmak
- turalamak
- üç aşağı beş yukarı dolaşmak
- volta atmak
- volta vurmak
- yolculuk etmek
- yollara düşmek
- yortmak
- yürüyüş yapmak
- yürüyüşe çıkmak
- zorlaşmak
- artırmak
- aşılamak
- bindirmek
- çalmak
- çoğaltmak
- harman etmek
- harman yapmak
- harmanlamak
- ilave etmek
- ilhak etmek
- iliştirmek
- izafe etmek
- kabartmak
- karıştırmak
- karmak
- karmaştırmak
- katıştırmak
- katkıda bulunmak
- katmak
- kaynaştırmak
- koşmak
- koymak
- leffetmek
- şişirmek
- tağşiş etmek
- ulamak
- üstüne koymak
- üzerine koymak
- yamamak
- yedirmek
- yivlemek
- zammetmek
- başında değirmen çevirmek
- cayırdamak
- cayırdatmak
- cazırdamak
- cazırdatmak
- cırtlamak
- cıyırdamak
- cız etmek
- cızıldamak
- cızırdamak
- cızlamak
- cumbuldamak
- cumburdamak
- curcunaya çevirmek
- curcunaya döndürmek
- curcunaya vermek
- çağıldamak
- çağlamak
- çakıldamak
- çakıldatmak
- çalmak
- çangırdamak
- çatır çatır etmek
- çatırdamak
- çın çın inletmek
- çın çın ötmek
- çıngırdamak
- çınlamak
- çınlatmak
- çıt etmek
- çıtır çıtır etmek
- çıtırdamak
- çıtırdatmak
- çıtlamak
- çıtlatmak
- demek
- fışıldamak
- fışırdamak
- fışırdatmak
- fokurdamak
- fosurdamak
- gacırdamak
- gacırdatmak
- gıcırdamak
- gurlamak
- guruldamak
- güm güm etmek
- gümbürdemek
- gümbürdetmek
- gümletmek
- gürlemek
- gürüldemek
- gürültü çıkarmak
- gürültü yapmak
- harıldamak
- haşırdamak
- hırıldamak
- hırlamak
- hışırdamak
- hışırdatmak
- hışlamak
- homurdanmak
- hopurdatmak
- hora tepmek
- höpürdetmek
- ıslık çalmak
- ıslıklamak
- kafa şişirmek
- kakırdamak
- kıtırdamak
- küllemek
- lıkırdamak
- mahalleyi ayağa kaldırmak
- patırdamak
- patırdatmak
- pıtırdamak
- pıtırdatmak
- pıtırtı etmek
- şakırdatmak
- şaklatmak
- şamata koparmak
- şangırdamak
- şangırdatmak
- şapırdamak
- şapırdatmak
- şaplamak
- şaplatmak
- şarıldamak
- şarlamak
- şıkırdamak
- şıkırdatmak
- şıngırdamak
- şıpırdamak
- şırıldamak
- şırlamak
- takırdamak
- takırdatmak
- tangırdamak
- tangırdatmak
- tantana etmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinde havan dövmek
- tepinmek
- tıkırdatmak
- tıngırdamak
- tınlamak
- tınmak
- tıpırdamak
- tıpırdatmak
- tokurdamak
- tokurdatmak
- uğuldamak
- vınlamak
- vızıldamak
- zıngıldamak
- zıngırdamak
- zıngırdatmak
- açmak
- almak
- ayırmak
- azaltmak
- balta vurmak
- baltalamak
- bıçak atmak
- bıçaklamak
- biçki yapmak
- biçmek
- bölmek
- budamak
- çalmak
- çelmek
- çentik açmak
- çentik atmak
- çentiklemek
- çentmek
- çırpmak
- dikiz etmek
- dilim dilim etmek
- dilimlemek
- dilmek
- doğramak
- durdurmak
- durmak
- eksiltmek
- etkilemek
- filizlemek
- flört etmek
- gedmek
- kabaklamak
- kapamak
- karar vermek
- katetmek
- kertiklemek
- kertmek
- kesinmek
- kırkmak
- kırpmak
- kıymak
- makas vurmak
- makaslamak
- neşterlemek
- oymak
- öldürmek
- önlemek
- özetlemek
- rendelemek
- susmak
- sünnet etmek
- tedavi etmek
- tıraş etmek
- tırpanlamak
- tomurmak
- uçurmak
- yaralamak
- yarmak
- yarmalamak
- yayımlamak
- yermek
- yok etmek
- yontmak
- alan talan etmek
- almak
- aparmak
- asmak
- atmak
- ayıklamak
- boynuna geçirmek
- cebellezi etmek
- cebine atmak
- cebine indirmek
- ceplemek
- çalımlamak
- çalmak
- çamura yatmak
- çapullamak
- çıkarmak
- çırpmak
- dağa çıkmak
- deve etmek
- deve yapmak
- dızlamak
- dolandırmak
- döviz kaçırmak
- el uzatmak
- elemek
- emmek
- emzirmek
- fırıldak çevirmek
- fırıldak döndürmek
- gargaraya getirmek
- gelberi etmek
- götürmek
- gözden sürmeyi çalmak
- gözden sürmeyi çekmek
- gözünden sürmeyi çalmak
- hak yemek
- hakkını yemek
- haraca bağlamak
- haraca kesmek
- haraç almak
- haraç yemek
- haram yemek
- hırsızlamak
- hırsızlık yapmak
- iç etmek
- iş almak
- işlemek
- iteklemek
- itelemek
- iyi etmek
- kaçırmak
- kafese koymak
- kafeslemek
- kakalamak
- kaldırmak
- kamulaştırmak
- kanatlandırmak
- kaparozlamak
- kapışmak
- karmanyolaya getirmek
- kaynatmak
- kazımak
- kementlemek
- ketenpereye getirmek
- koymak
- makaslamak
- mantarlamak
- omuzlamak
- otlamak
- para dönmek
- para koparmak
- para sızdırmak
- rüşvet almak
- rüşvet yemek
- sağmak
- selbetmek
- sırıklamak
- sızdırmak
- söğüşlemek
- sürmeyi gözden çekmek
- takmak
- talan etmek
- talanlamak
- taramak
- tecavüz etmek
- tüydürmek
- uçurmak
- uğrulamak
- uğurlamak
- utmak
- uyutmak
- üçkâğıda getirmek
- ürkütmek
- ütmek
- vergiye bağlamak
- voli vurmak
- vurgun vurmak
- yağma etmek
- yağmalamak
- yemek
- yol kesmek
- yol vurmak
- yolmak
- yolunu bulmak
- yutmak
- yüzmek
- zimmetine geçirmek
- zula etmek
- acıtmak
- ateş etmek
- atmak
- avlamak
- bağlamak
- basmak
- başına geçirmek
- bombalamak
- boş yerine vurmak
- boynuzlamak
- çakmak
- çalmak
- çekmek
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çıkmak
- çırpıştırmak
- çırpmak
- çifte atmak
- çiftelemek
- çubuklamak
- darbe indirmek
- darbe vurmak
- darbelemek
- darbetmek
- değneklemek
- dirseklemek
- dokunmak
- dönmek
- dövmek
- dövünmek
- düşmek
- ekleştirmek
- ekmek
- etkilemek
- fiskelemek
- geçirmek
- giydirmek
- göçmek
- görünmek
- gümlemek
- hırpalamak
- içirmek
- içmek
- indirmek
- inmek
- isabet etmek
- kafa atmak
- kafasını kırmak
- kelepçelemek
- kıç atmak
- kondurmak
- konmak
- koymak
- kötek atmak
- küçülmek
- kütletmek
- leşini sermek
- mıhlamak
- ödül almak
- öldürmek
- patlatmak
- pençe atmak
- pençe vurmak
- pençelemek
- rastlaşmak
- sallamak
- saplamak
- sarkıtmak
- savurmak
- söylemek
- sumsuklamak
- suratına indirmek
- sürmek
- süsmek
- şamar atmak
- şamarlamak
- şaplak atmak
- şaplatmak
- şut atmak
- şut çekmek
- şutlamak
- takmak
- tartaklamak
- tekme atmak
- tekmelemek
- tepiklemek
- tepmek
- tıkırdatmak
- tıklatmak
- tırpan atmak
- tokat aşk etmek
- tokmaklamak
- tokuşturmak
- topuklamak
- tos vurmak
- toslamak
- toslaşmak
- turalamak
- üzengilemek
- vurduğu yerden ses gelmek
- vurunmak
- yanıltmak
- yansımak
- yapıştırmak
- yaralamak
- yerleştirmek
- yumruk atmak
- yumruk indirmek
- yüreği çarpmak
- zımbalamak
HECELEME
çal-mak ÇALMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] [-i] Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmakÖrnek: İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı.
- [fiil] Vurarak veya sürterek ses çıkartmakÖrnek: Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu.
- [fiil] Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmakÖrnek: Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır.
- [fiil] [nesnesiz] Ses çıkarmak, ses vermekÖrnek: Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir.
- [fiil] Atmak, çarpmak, vurmak
- [fiil] Üzerine sürmekÖrnek: Ekmeğin üzerine yağ çaldı.
- [fiil] [-i] Bozmak, zarar vermek
- [fiil] [-i] Kumaşın bir parçasını kesmek
- [fiil] Madeni oymak, kalemle işlemek
- [fiil] [-e] Benzemek, andırmakÖrnek: Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi.
- [fiil] [mecaz] Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
- [fiil] [-i] [halk ağzında] Süpürmek, temizlemekÖrnek: Tozu çalmak.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük