çarpmak
[fiil] [-e] Hızla değmek, vurmak
ÇARPMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÇARPMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- alıntılamak
- asılmak
- atamak
- avuçlamak
- ayrılmak
- azaltmak
- başlamak
- bulmak
- bulundurmak
- bürümek
- çarpmak
- çekmek
- değiştirmek
- denkleştirmek
- devralmak
- düşürmek
- düzeltmek
- düzmek
- edinmek
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- evlendirmek
- evlenmek
- fethetmek
- giymek
- götürmek
- hapazlamak
- içmek
- iktisap etmek
- istila etmek
- işgal etmek
- kaldırmak
- kapışmak
- kaplamak
- kapmak
- kapsamak
- kaptırmak
- kavramak
- kazanmak
- kesmek
- kıvırmak
- kıvırtmak
- koparmak
- kopartmak
- mal etmek
- mal olmak
- mallanmak
- maruz kalmak
- müsadere etmek
- müyesser olmak
- olmak
- peydahlamak
- sağlamak
- sahip olmak
- satın almak
- sıyırtmak
- sürmek
- tahsil etmek
- tedarik etmek
- tedavi etmek
- temizlemek
- teslim almak
- tıraş etmek
- tüttürmek
- uçlanmak
- yapmak
- yürütmek
- zapt etmek
- açığa vurmak
- açık konuşmak
- açık söylemek
- açıklamak
- açılmak
- ağzında bakla ıslanmamak
- ağzından baklayı çıkarmak
- ağzından dökülmek
- ağzından kaçırmak
- aksettirmek
- aktarmak
- arz etmek
- askıya çıkarmak
- aşikâr etmek
- bağırtmak
- beyan etmek
- car etmek
- carlamak
- çan çalmak
- çarpmak
- çözülmek
- davul çalmak
- davul dövmek
- değirmek
- demeç vermek
- dökülmek
- duyurmak
- düşüncesini açmak
- getirmek
- haber geçmek
- haber göndermek
- haber salmak
- haber uçurmak
- haber vermek
- haber yollamak
- haberdar etmek
- ifşa etmek
- ihbar etmek
- ikrar etmek
- ilam etmek
- ilan etmek
- iletmek
- ipucu vermek
- iş vermek
- işittirmek
- itiraf etmek
- izhar etmek
- kalbini açmak
- malumat vermek
- mektup atmak
- mesaj bırakmak
- meydana vurmak
- muştulamak
- müjde götürmek
- müjde koşturmak
- müjde vermek
- müjdelemek
- mülakat vermek
- okumak
- ortaya dökmek
- rapor vermek
- salık vermek
- sır sızdırmak
- sır vermek
- sızdırmak
- söylemek
- şakımak
- tamim etmek
- tebliğ etmek
- tebşir etmek
- tefhim etmek
- tekmil vermek
- tel çekmek
- telefon açmak
- telefon etmek
- telefonlaşmak
- telgraf çekmek
- tellal çağırtmak
- tellemek
- tüyo vermek
- ulak çıkarmak
- yansıtmak
- yayımlamak
- yaymak
- yazışmak
- yazmak
- yetiştirmek
- yırtılmak
- yırtmak
- ağılamak
- azdırmak
- başına vurmak
- bozmak
- çarpmak
- değin
- değinmek
- değmek
- dokunum
- etkilemek
- hasta etmek
- hastalandırmak
- içini bayıltmak
- içini kıymak
- ilişmek
- kafasına vurmak
- lamise
- lemis
- mide bulandırmak
- mideye oturmak
- okşamak
- olmak
- sarhoş etmek
- sataşmak
- sıyırmak
- sürtmek
- sürtünmek
- sürünmek
- süt çalmak
- temas etmek
- tutmak
- uyutmak
- üzmek
- yatağa bağlamak
- zarar vermek
- zararlı
- zehirlemek
- ağzını burnunu dağıtmak
- akort etmek
- Allah yarattı dememek
- altı okka etmek
- aşağı almak
- ayağının altına almak
- ayıklamak
- benzetmek
- biçimlemek
- bohçalamak
- bombalamak
- buruşturmak
- canını çıkarmak
- coplamak
- çarpmak
- çekiçlemek
- çenesini dağıtmak
- darbetmek
- dayak atmak
- dayak yemek
- dipçiklemek
- dipçiklenmek
- dövülmek
- düzeltmek
- ele almak
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- ezmek
- façasını almak
- falakaya çekmek
- falakaya vurmak
- falakaya yatırmak
- falakaya yıkmak
- haddini bildirmek
- hakkından gelmek
- hastanelik etmek
- hastanelik olmak
- hesabını görmek
- hırpalamak
- hırpalanmak
- ıslatmak
- içirmek
- ifadesini almak
- işini görmek
- işlemek
- kafasını kırmak
- kamçı çalmak
- kamçılamak
- kamçılanmak
- karıştırmak
- katlamak
- kemiklerini kırmak
- kırbaçlamak
- kırbaçlanmak
- kırmak
- komalık etmek
- kötek atmak
- kötek yemek
- kuyruğunu tava sapına çevirmek
- leşini çıkarmak
- leşini sermek
- mandallamak
- marizlemek
- meydan dayağı atmak
- muştalamak
- nakavt etmek
- okşamak
- örselemek
- paçavrasını çıkarmak
- paçavraya çevirmek
- parsellemek
- pastırmasını çıkarmak
- pataklamak
- pestilini çıkarmak
- posasını çıkarmak
- pöstekisini sermek
- sıra dayağı çekmek
- silkelemek
- sopa atmak
- sopa çekmek
- sopa yemek
- sopalamak
- Tanrı yarattı dememek
- tartaklamak
- tartaklanmak
- tekmelemek
- temizlemek
- tepelemek
- tokat yemek
- tokatlamak
- tokatlanmak
- toz etmek
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- ufalamak
- yamulmak
- yazmak
- yemek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yumruklamak
- yuvasını yapmak
- açmak
- aferin almak
- afsunlamak
- ağzına baktırmak
- ağzının içine baktırmak
- aklını başından almak
- alkış toplamak
- alkışlanmak
- aranmak
- âşık etmek
- bağlamak
- beğendirmek
- beğenilmek
- benimsenmek
- bent etmek
- bir dediği iki olmamak
- büyülemek
- canına değmek
- canını almak
- cezbetmek
- çarpmak
- çekmek
- değmek
- deli etmek
- delirtmek
- elden ele dolaşmak
- ellerde gezmek
- eritmek
- esritmek
- etkilemek
- gevşetmek
- gönlünü çalmak
- gönlünü çelmek
- gönül açmak
- göz almak
- göz doldurmak
- göz doyurmak
- göz kamaştırmak
- göze girmek
- gözüne girmek
- hayran bırakmak
- haz vermek
- hora geçmek
- hoşa gitmek
- hoşuna gitmek
- iç açmak
- ihya etmek
- ikram görmek
- ilahlaşmak
- imrendirmek
- itibar görmek
- kalbine girmek
- kalp fethetmek
- kalp kazanmak
- kanatlandırmak
- kazanmak
- kendini beğendirmek
- kıç attırmak
- kırıp geçirmek
- konuşmak
- kulağı okşamak
- makbul olmak
- makbule geçmek
- memnun etmek
- mest etmek
- nabzına girmek
- nazı geçmek
- peşinden sürüklemek
- ram etmek
- sarhoş etmek
- sarmak
- sayılmak
- sempatisini kazanmak
- sevdirmek
- sevilmek
- sükse yapmak
- şeytan tüyü olmak
- tadına doyum olmamak
- takdir olunmak
- takdirini kazanmak
- tat vermek
- tatmin etmek
- teshir etmek
- tesir etmek
- tutmak
- yakınlık görmek
- yakmak
- yassıltmak
- yüze gülmek
- zevkine gitmek
- zevkini okşamak
- alan talan etmek
- aparmak
- araklamak
- asmak
- aşırmak
- atmak
- ayıklamak
- boynuna geçirmek
- cebellezi etmek
- cebine atmak
- cebine indirmek
- ceplemek
- çalımlamak
- çalıp çırpmak
- çamura yatmak
- çapullamak
- çarpmak
- çıkarmak
- çırpmak
- dağa çıkmak
- deve etmek
- deve yapmak
- dızlamak
- dolandırmak
- döviz kaçırmak
- el uzatmak
- elemek
- emmek
- emzirmek
- fırıldak çevirmek
- fırıldak döndürmek
- gargaraya getirmek
- gelberi etmek
- götürmek
- gözden sürmeyi çalmak
- gözden sürmeyi çekmek
- gözünden sürmeyi çalmak
- hak yemek
- hakkını yemek
- haraca bağlamak
- haraca kesmek
- haraç almak
- haraç yemek
- haram yemek
- hırsızlamak
- hırsızlık etmek
- hırsızlık yapmak
- iç etmek
- iş almak
- işlemek
- iteklemek
- itelemek
- iyi etmek
- kaçırmak
- kafese koymak
- kafeslemek
- kakalamak
- kaldırmak
- kamulaştırmak
- kanatlandırmak
- kaparozlamak
- kapışmak
- karmanyolaya getirmek
- kaynatmak
- kazımak
- kementlemek
- kesmek
- ketenpereye getirmek
- koymak
- makaslamak
- mantarlamak
- omuzlamak
- otlamak
- para dönmek
- para koparmak
- para sızdırmak
- rüşvet almak
- rüşvet yemek
- sağmak
- selbetmek
- sırıklamak
- sızdırmak
- soyup soğana çevirmek
- söğüşlemek
- sürmeyi gözden çekmek
- takmak
- talan etmek
- talanlamak
- taramak
- tecavüz etmek
- tırtıklamak
- tüydürmek
- uçurmak
- uğrulamak
- uğurlamak
- uyutmak
- üçkâğıda getirmek
- ürkütmek
- vergiye bağlamak
- voli vurmak
- vurgun vurmak
- yağma etmek
- yağmalamak
- yemek
- yol kesmek
- yol vurmak
- yolmak
- yolunu bulmak
- yutmak
- yürütmek
- yüzmek
- zimmetine geçirmek
- zula etmek
- acıtmak
- ateş etmek
- atmak
- avlamak
- bağlamak
- basmak
- başına geçirmek
- bombalamak
- boş yerine vurmak
- boynuzlamak
- çakmak
- çarpmak
- çekmek
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çıkmak
- çırpıştırmak
- çırpmak
- çifte atmak
- çiftelemek
- çubuklamak
- darbe indirmek
- darbe vurmak
- darbelemek
- darbetmek
- değneklemek
- dirseklemek
- dönmek
- dövünmek
- düşmek
- ekleştirmek
- ekmek
- etkilemek
- fiskelemek
- geçirmek
- giydirmek
- göçmek
- görünmek
- gümlemek
- gürültü etmek
- hırpalamak
- içirmek
- içmek
- indirmek
- inmek
- isabet etmek
- kafa atmak
- kafasını kırmak
- kelepçelemek
- kesmek
- kıç atmak
- kondurmak
- konmak
- koymak
- kötek atmak
- küçülmek
- kütletmek
- leşini sermek
- mıhlamak
- ödül almak
- öldürmek
- patlatmak
- pençe atmak
- pençe vurmak
- pençelemek
- rastlaşmak
- sallamak
- saplamak
- sarkıtmak
- savurmak
- sıvamak
- söylemek
- sumsuklamak
- suratına indirmek
- sürmek
- süsmek
- şamar atmak
- şamarlamak
- şaplak atmak
- şaplatmak
- şut atmak
- şut çekmek
- şutlamak
- takmak
- tartaklamak
- tekme atmak
- tekmelemek
- tepiklemek
- tepmek
- tıkırdatmak
- tıklatmak
- tırpan atmak
- tokat aşk etmek
- tokmaklamak
- tokuşturmak
- topuklamak
- tos vurmak
- toslaşmak
- turalamak
- üzengilemek
- vurduğu yerden ses gelmek
- vurunmak
- yanıltmak
- yansımak
- yapıştırmak
- yaralamak
- yerleştirmek
- yumruk atmak
- yumruk indirmek
- zımbalamak
HECELEME
çarp-mak ÇARPMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Hızla değmek, vurmakÖrnek: Eşiği aştım, içeri girdim, ortada duran uzun bir masaya çarptım.
- [fiil] [-i] Etkisiyle birdenbire hasta etmekÖrnek: Güneş çarpmak. Kömür çarpmak.
- [fiil] [-i] Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramakÖrnek: Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar.
- [fiil] [-i] El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmekÖrnek: Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar.
- [fiil] [-i] Kurnazlıkla ele geçirmekÖrnek: İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar.
- [fiil] [nesnesiz] Kalp, hızlı hızlı vurmak
- [fiil] [-i] [-le] [matematik] Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darbetmek
- [fiil] [-i] [mecaz] Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmakÖrnek: Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük