şişmek
[fiil] [nesnesiz] İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek
ŞİŞMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ŞİŞMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acayipleştirmek
- acemilik etmek
- ağzına sıçmak
- akılsızlık etmek
- aksatmak
- altını üstüne getirmek
- altüst etmek
- aptallık etmek
- avanaklık etmek
- bağdamak
- başına oturmak
- battal etmek
- becermek
- berbat etmek
- beter etmek
- bok etmek
- bok karıştırmak
- bok yemek
- boklamak
- budalalık etmek
- caymak
- cılk etmek
- çarkına etmek
- çarkına okumak
- çarşaflamak
- çepellemek
- çuvallamak
- çürütmek
- dağıtmak
- dalgasına taş atmak
- dalgasını taşlamak
- dallandırmak
- darmadağın etmek
- darmaduman etmek
- değiştirmek
- dejenere etmek
- delirmek
- dokunmak
- düzmek
- fenalaştırmak
- foslatmak
- gâvur etmek
- göçmek
- gölgelemek
- gölgelendirmek
- halt etmek
- halt karıştırmak
- ıska geçmek
- içine etmek
- içine sıçmak
- ihlal etmek
- karıştırmak
- kökünü kazımak
- ofsayta düşmek
- rahat kıçına batmak
- reddetmek
- rezil etmek
- sekte vurmak
- sekteye uğratmak
- sıçmak
- sındırmak
- sol tarafından kalkmak
- sonunu getirememek
- şişmek
- terslemek
- topallamak
- tüy dikmek
- ucunu kaçırmak
- üzerine tüy dikmek
- yenmek
- yestehlemek
- yüzüne gözüne bulaştırmak
- zarar vermek
- afi kesmek
- ağız satmak
- avurt satmak
- avurt şişirmek
- avurtlamak
- azamet satmak
- başını dik tutmak
- beşlik simit gibi kurulmak
- bıyık burmak
- bıyık bükmek
- bokunda boncuk bulmak
- boy göstermek
- böbür böbür böbürlenmek
- böbürlenmek
- burnu büyümek
- burnundan kıl aldırmamak
- burnunun yeli harman savurmak
- burun şişirmek
- burun yapmak
- büyük laf etmek
- büyüklenmek
- büyüklük satmak
- büyüklük taslamak
- caka satmak
- çağlamadan çatlamak
- çalım satmak
- çalımından geçilmemek
- çalımlanmak
- derisine sığmamak
- dümen yapmak
- fart furt etmek
- fasulye gibi kendini nimetten saymak
- fiyaka satmak
- gerdan kırmak
- gerilmek
- göğsü kabarmak
- gösteriş yapmak
- gurur duymak
- gurur gelmek
- hava atmak
- hava basmak
- hindi gibi kabarmak
- iftihar etmek
- kasılmak
- kasınmak
- kendini beğenmek
- kendini bir şey sanmak
- kendini dev aynasında görmek
- kendini fasulye gibi nimetten saymak
- kıvanç duymak
- kıvanmak
- kibirlenmek
- koltukları kabarmak
- kurulmak
- kurum kurum kurulmak
- kurum kurum kurumlanmak
- kurum satmak
- kurumlanmak
- küçük dağları ben yarattım demek
- mağrurlanmak
- mayalamak
- mutlu olmak
- ne oldum delisi olmak
- numara yapmak
- onurlanmak
- övünmek
- poz kesmek
- racon kesmek
- satmak
- sevinmek
- şişinmek
- şişmek
- tafra satmak
- temeddüh etmek
- üst perdeden konuşmak
- yeri göğü ben yarattım demek
- yüksekten atmak
- adı çıkmak
- adı kötüye çıkmak
- adını kirletmek
- adını lekelemek
- adlanmak
- alçaltmak
- altın adını bakır etmek
- baş aşağı düşmek
- baş aşağı gelmek
- beş paralık olmak
- boza olmak
- bozulmak
- bozum olmak
- damgalanmak
- foslamak
- gözden düşmek
- ıslıklanmak
- iki paralık olmak
- itibardan düşmek
- itibarsızlaşmak
- kepaze olmak
- küçük düşmek
- leke getirmek
- lekelenmek
- maskara olmak
- maskaralanmak
- maskaralaşmak
- maskarası olmak
- mostra olmak
- namusu iki paralık olmak
- rencide olmak
- rezalet çıkarmak
- rezil rüsva olmak
- sakalı saydırmak
- şişmek
- ters pers olmak
- toslamak
- yerin dibine batmak
- yerin dibine geçmek
- yerlere geçmek
- yıpranmak
- yüzü yere geçmek
- yüzü yere gelmek
- yüzünün derisi yere geçmek
- bocuk domuzuna dönmek
- dolgunlaşmak
- et bağlamak
- et tutmak
- etlenmek
- göbek bağlamak
- göbek salıvermek
- göbeklenmek
- kendini toparlamak
- kendini toplamak
- kilo almak
- küpe dönmek
- semen peyda etmek
- semirmek
- semizlemek
- semizleşmek
- şişmek
- tavlanmak
- tıkızlaşmak
- tombullaşmak
- toplamak
- toplanmak
- yağ bağlamak
- yağ basmak
- yağlanmak
- yumuklaşmak
- ağırlık basmak
- ağırlık çökmek
- ağız burun birbirine karışmak
- aküsü bitmek
- anası ağlamak
- ayağına kara su inmek
- ayağına kara sular inmek
- ayaklarına kara su inmek
- ayaklarına kara sular inmek
- bacakları kopmak
- başı kazan gibi olmak
- baygın düşmek
- bayılmak
- beyni karıncalanmak
- bezmek
- bıkmak
- bir hâl olmak
- bir olmak
- bitap düşmek
- bitmek
- bunalmak
- can dayanmamak
- can kalmamak
- canı çıkmak
- canına tak demek
- canına yetmek
- cansız düşmek
- cıcığı çıkmak
- çaptan düşmek
- dama demek
- dermanı kesilmek
- dermansızlaşmak
- dili bir karış dışarı çıkmak
- dili bir karış dışarı sarkmak
- dizleri kesilmek
- dizleri tutmamak
- dökülmek
- elden ayaktan düşmek
- farımak
- felfellemek
- gaflet basmak
- göbeği çatlamak
- gözleri bayılmak
- gözleri kapanmak
- gözleri süzülmek
- gözünden uyku akmak
- hâli kalmamak
- hâlsizleşmek
- haşat olmak
- helak olmak
- hırpalanmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- içi dışına çıkmak
- iflahı kesilmek
- iğne yutmuş maymuna dönmek
- imanı gevremek
- kafa kalmamak
- kafası almamak
- kafası durmak
- kafası şişmek
- kan ter içinde kalmak
- karıncalanmak
- katılmak
- kesilmek
- komalık olmak
- köpeklemek
- kötürüm kalmak
- kötürüm olmak
- kuvvetten düşmek
- külçe gibi oturmak
- külçeleşmek
- mecal kalmamak
- mecali kalmamak
- mecalsiz düşmek
- nefes nefese kalmak
- nefesi daralmak
- nefesi kesilmek
- peltelenmek
- pelteleşmek
- pestili çıkmak
- pili bitmek
- rehavet basmak
- rehavet çökmek
- sarsılmak
- sıfırı tüketmek
- soluğu kesilmek
- soluğu tutulmak
- soluk soluğa kalmak
- süzgünleşmek
- şişmek
- takati kalmamak
- takati kesilmek
- takatsizlik duymak
- telesimek
- terlemek
- tıkanmak
- turşu gibi olmak
- turşu olmak
- turşusu çıkmak
- turşuya dönmek
- tükenmek
- uyku basmak
- uyku bastırmak
- uyku gözünden akmak
- uykusu gelmek
- yatak çekmek
- yılmak
- yıpranmak
- yorgun düşmek
- yüreği tükenmek
- yüreğini tüketmek
- yürek tüketmek
- zayıf düşmek
HECELEME
şiş-mek ŞİŞMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmekÖrnek: Balon şişti.
- [fiil] Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemekÖrnek: Tahta, su emerek şişer.
- [fiil] Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak
- [fiil] Çok yemek yiyerek rahatsız olacak kadar doymak
- [fiil] [mecaz] Gururlanmak, büyüklenmek
- [fiil] [argo] Utanmak, mahcup olmakÖrnek: Ben demedim mi sana, bu herifin karşısında aşık atılmaz diye, şiştin mi şimdi?
- [fiil] [spor] Yorularak koşuyu veya müsabakayı sürdüremez olmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük