abanmak
[fiil] [-e] Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
ABANMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ABANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abanmak
- akıl erdirmek
- aklı ermek
- aklına sığdırmak
- algılamak
- anlayıp dinlemek
- aymak
- bilincine varmak
- bilmek
- çakmak
- çakozlamak
- çıkarmak
- derk etmek
- dilinden anlamak
- fark etmek
- farkına varmak
- görmek
- hissetmek
- içine çekmek
- idrak etmek
- ihata etmek
- intikal etmek
- istihraç etmek
- istintaç etmek
- işi anlamak
- karine ile anlamak
- kavramak
- kestirmek
- kulağını açmak
- künhüne varmak
- nüfuz etmek
- okumak
- onaylamak
- öğrenmek
- sezmek
- sırra ermek
- şarj etmek
- takdir etmek
- takip etmek
- temizlemek
- tenevvür etmek
- tutmak
- vâkıf olmak
- abanmak
- akın etmek
- atak yapmak
- atılmak
- baskın yapmak
- basmak
- bastırmak
- bıçak çekmek
- çapmak
- eleştirmek
- girişmek
- hamle etmek
- hamle yapmak
- hücum etmek
- hücuma kalkmak
- hürya etmek
- ılgar etmek
- ılgarlamak
- istila etmek
- işgal etmek
- kılıç çekmek
- kılıç üşürmek
- kızışmak
- linç etmek
- pala çekmek
- silah çekmek
- silaha davranmak
- şiddete başvurmak
- taarruz etmek
- tartaklamak
- taşa tutmak
- taşlamak
- tecavüz etmek
- üstüne gelmek
- üstüne varmak
- üstüne yürümek
- üşmek
- üşüntü etmek
- üşüşmek
- üzerine varmak
- yakasına sarılmak
- yürümek
- abanmak
- ağızda sakız gibi çiğnemek
- ağzında yaş kalmamak
- ant verdirmek
- ant vermek
- asılmak
- baskı yapmak
- başının etini yemek
- bekinmek
- dalına basmak
- dalına binmek
- dayatmak
- depreşmek
- dili alışmak
- dilinde tüy bitmek
- dilinden düşürmemek
- diline dolamak
- diline pelesenk etmek
- diline takmak
- diline virt etmek
- ekşimek
- ısıtıp ısıtıp önüne koymak
- ısrar etmek
- inat etmek
- katılmak
- sırnaşmak
- tekrar etmek
- tekrarlamak
- tutturmak
- uzun etmek
- üstüne düşmek
- üstüne yüklenmek
- üzerine düşmek
- üzerine yüklenmek
- virt etmek
- yakasını bırakmamak
- yemin verdirmek
- yemin vermek
- yinelemek
- zorlamak
HECELEME
a-ban-mak ABANMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmakÖrnek: Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?
- [fiil] Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmakÖrnek: Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı.
- [fiil] [argo] Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak
- [fiil] [argo] Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmakÖrnek: İki herif zavallıya abanıyorlar.
- [fiil] [spor] Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
- [fiil] [spor] Futbolda topa olanca gücüyle vurmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük