acele
Köken: Arapça (ʿacele)
[sıfat] Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
ACELE İLE BENZER OLAN KELİMELER
ACELE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acele
- acilen
- alaminüt
- alelacele
- alesta
- arası geçmeden
- ayağının tozu ile
- ayaküstü
- aynen
- bir an önce
- bir ayak evvel
- bir ayak önce
- bir çırpıda
- bir gün evvel
- bir hamlede
- bir iki demeden
- bir iki derken
- bir koşu
- bir olmak
- bir solukta
- bugünden tezi yok
- çabukça
- dakikasında
- der demez
- derakap
- duraksamasız
- dünden bugüne
- ekspres
- evet
- gibi
- göz açıp kapayıncaya kadar
- göz kırpmadan
- gözü kapalı
- gözünü kırpmadan
- gümrükten mal kaçırır gibi
- ha deyince
- hemencecik
- hemencek
- hızla
- hızlı hızlı
- iki söz bir pazar
- ivedilikle
- kaşla göz arasında
- lahzada
- muaccel
- müstacelen
- neredeyse
- o saat
- olur olmaz
- paldır küldür
- serian
- sıcağı sıcağına
- spontane
- şıp diye
- şimdi
- şimdiden tezi yok
- tak
- tam gaz
- tereddütsüz
- tez beri
- tez vakitte
- tirink
- vakit kaybetmeden
- yangından mal kaçırır gibi
- yarından tezi yok
- yemeden içmeden
- yeri soğumadan
- acele
- alabildiğine
- allegretto
- allegro
- ardından sapan taşı yetişmez
- atak
- atılgan
- atik
- ayağına çabuk
- cevval
- çapkın
- çevik
- doludizgin
- dörtnala
- eşkinli
- fırtına gibi
- haldır haldır
- jet
- koşar adım
- makineli tüfek gibi
- pek
- rüzgâr gibi
- sabırsız
- seri
- süratli
- sürek
- şiddetli
- şimşek gibi
- tam yol
- tazı gibi
- tetik
- tırıs tırıs
- yel gibi
- yel yeperek yelken kürek
- yellim yelalim
- yıldırım gibi
- yollu
- Yörük
- yürük
HECELEME
a-ce-le ACELE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivediÖrnek: Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor.
- [zarf] Vakit geçirmeden, tez olarakÖrnek: Acele, bir karar vermek ihtiyacındayım.
- [isim] Tez davranma gerekliliği
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük