aldırmak
[fiil] [nesnesiz] Alma işini yaptırmak
ALDIRMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ALDIRMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aldırmak
- asmak
- basmak
- bırakmak
- boşaltmak
- çatmak
- dah etmek
- damlatmak
- dikmek
- dizmek
- doldurmak
- doruklamak
- döşemek
- düzmek
- eklemek
- gol atmak
- istif etmek
- istiflemek
- oturtmak
- örtmek
- salmak
- sermek
- sığdırmak
- sıkıştırmak
- sokmak
- soymak
- sürmek
- sürüştürmek
- tepmek
- tıka basa doldurmak
- tıkıştırmak
- tıkmak
- unutmak
- üzmek
- vazetmek
- vurmak
- yağ basmak
- yağdırmak
- yakmak
- yatırmak
- yaymak
- yazmak
- yerine getirmek
- yerleştirmek
- yığmak
- yük vurmak
- yüklemek
- a
- aldırmak
- bakmak
- benimsemek
- büyük bilmek
- büyük görmek
- ciddiye almak
- deyip de geçmemek
- dinlemek
- ehemmiyet vermek
- eslemek
- göz önünde bulundurmak
- gözetmek
- gözünde büyütmek
- hesaba almak
- hesaba katmak
- ip takmak
- iplemek
- işi ciddiye almak
- kıymetini bilmek
- kulak asmak
- kuvvet vermek
- mim koymak
- mühimsemek
- önem vermek
- paye vermek
- sallamak
- saymak
- sıkı tutmak
- şan vermek
- takmak
- umursamak
- üzerinde durmak
- yüceltmek
HECELEME
al-dır-mak ALDIRMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Alma işini yaptırmakÖrnek: Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım.
- [fiil] [-e] [-i] GetirtmekÖrnek: Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı.
- [fiil] Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmakÖrnek: Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.
- [fiil] [-den] Başkasına kaptırmakÖrnek: Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet
- [fiil] [-e] [-i] SığdırmakÖrnek: Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.
- [fiil] [-e] [mecaz] Önem vermek, değer vermekÖrnek: Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük