anlamak
[fiil] [-i] Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
ANLAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- abanmak
- akıl erdirmek
- aklı ermek
- aklına sığdırmak
- algılamak
- anlayıp dinlemek
- aymak
- bilincine varmak
- bilmek
- çakmak
- çakozlamak
- çıkarmak
- derk etmek
- dilinden anlamak
- fark etmek
- farkına varmak
- görmek
- hissetmek
- içine çekmek
- idrak etmek
- ihata etmek
- intikal etmek
- istihraç etmek
- istintaç etmek
- işi anlamak
- karine ile anlamak
- kavramak
- kestirmek
- kulağını açmak
- künhüne varmak
- nüfuz etmek
- okumak
- onaylamak
- öğrenmek
- sezmek
- sırra ermek
- şarj etmek
- takdir etmek
- takip etmek
- temizlemek
- tenevvür etmek
- tutmak
- vâkıf olmak
ANLAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- affetmek
- anlamak
- anmak
- atmak
- azaltmak
- bulmak
- dehlemek
- dışarı çıkmak
- göndermek
- görevden almak
- göstermek
- hastalanmak
- ihraç etmek
- kaldırmak
- kazımak
- konuşmak
- kovmak
- kusmak
- oymak
- oynatmak
- pabucunu eline vermek
- pabucunu ters giydirmek
- salıvermek
- sepetlemek
- soymak
- soyunmak
- sökmek
- tahliye etmek
- tarh etmek
- türetmek
- uzaklaştırmak
- üretmek
- vermek
- yayımlamak
- yok etmek
- yol vermek
- yürütmek
- anlamak
- bildirmek
- bülbül gibi okumak
- büyülemek
- çağırmak
- çığırmak
- ders çalışmak
- devirmek
- devretmek
- göz atmak
- göz gezdirmek
- gözden geçirmek
- hatim indirmek
- hatmetmek
- hecelemek
- içinden okumak
- incelemek
- inşat etmek
- karıştırmak
- kıraat etmek
- konuşmak
- mezun olmak
- mütalaa etmek
- sökmek
- sövmek
- su gibi okumak
- yazıyı çıkarmak
- yazıyı sökmek
- yüzünden okumak
- anlamak
- beğenmek
- cevaz vermek
- çın tutmak
- damga vurmak
- damgalamak
- darbetmek
- doğru bulmak
- doğrulamak
- el kaldırmak
- el vermek
- gerçeklemek
- hak vermek
- haklı bulmak
- imza atmak
- imza etmek
- imza vermek
- imzalamak
- imzayı çakmak
- kafa sallamak
- kalıbını basmak
- memnun olmak
- muvafakat etmek
- mühürlemek
- münasip bulmak
- münasip görmek
- onamak
- parmak basmak
- parmak kaldırmak
- razı gelmek
- rızası olmak
- sah çekmek
- tasdik etmek
- tasvip etmek
- tecviz etmek
- tensip etmek
- teyit etmek
- uygun bulmak
- yakıştırmak
- yaraştırmak
- agâh olmak
- akıl almak
- aklında tutmak
- alışmak
- anlamak
- aydınlanmak
- bellemek
- beynine girmek
- bilgi edinmek
- bilgilenmek
- bilişmek
- çalışmak
- çantadan yetişmek
- dağarcığına atmak
- derinleşmek
- ders almak
- ders görmek
- dirsek çürütmek
- eli alışmak
- eli kırılmak
- erginlenmek
- ezber etmek
- ezberlemek
- fenlenmek
- feyizlenmek
- fikir edinmek
- fikir vermek
- geçmek
- görgülenmek
- haber almak
- hazmetmek
- hıfzetmek
- ibret almak
- ihtisas yapmak
- ilmini almak
- istihbar etmek
- kapmak
- kaşarlanmak
- kıraat etmek
- malumat almak
- malumat edinmek
- meşk almak
- meşk etmek
- mezun olmak
- muttali olmak
- papağan gibi ezberlemek
- pişirmek
- sindirmek
- sökmek
- su gibi ezberlemek
- tahsil etmek
- tahsil görmek
- tanımak
- tefeyyüz etmek
- terbiye almak
- terbiye görmek
- ufkunu genişletmek
- uyanmak
- yetişmek
- yoğrulmak
- yontulmak
- yutmak
- zihnine yerleştirmek
- ağartmak
- almak
- anlamak
- arıtmak
- başarmak
- bitirmek
- cımbızlamak
- çalkalamak
- çalkamak
- çırpmak
- çiti yapmak
- çitilemek
- çitmek
- çivitlemek
- çubuklamak
- dezenfekte etmek
- dövmek
- durulamak
- durultmak
- evsemek
- fırçalamak
- gasletmek
- gırgırlamak
- kabasını almak
- kaynatmak
- kazanmak
- kazımak
- kazınmak
- keselemek
- kırklamak
- killemek
- klorlamak
- köklemek
- kökünü kazımak
- liflemek
- mikropsuzlaştırmak
- ovmak
- öldürmek
- paklamak
- paspas yapmak
- paspaslamak
- pastörize etmek
- ponzalamak
- sabunlamak
- silip süpürmek
- silkelemek
- silkmek
- silmek
- sofrayı kaldırmak
- sterilize etmek
- sudan geçirmek
- suya göstermek
- süpürmek
- şartlamak
- taşlamak
- tedavi etmek
- tellemek
- temizlik yapmak
- tepirlemek
- tımar etmek
- tokaçlamak
- toz almak
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- tüketmek
- yalazlamak
- yıkamak
- yok etmek
- yumak
- addetmek
- ağrımak
- anlamak
- atamak
- avlamak
- avlanmak
- ayırmak
- ayırtmak
- başlamak
- beğenmek
- bürümek
- değmek
- depreşmek
- dokunmak
- düşünmek
- el atmak
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- engellemek
- erişmek
- geciktirmek
- gerçekleşmek
- girişmek
- gitmek
- hayran etmek
- izlemek
- kapmak
- kaynamak
- kıstırmak
- kiralamak
- kökleşmek
- mal olmak
- ödeşmek
- önlemek
- sürmek
- tebelleş olmak
- uğramak
- uymak
- vermek
- yakalamak
- yanmak
- yardım etmek
- zapt etmek
HECELEME
an-la-mak ANLAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramakÖrnek: Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum.
- [fiil] Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
- [fiil] Sorup öğrenmek
- [fiil] Doğru ve yerinde bulmakÖrnek: Hani bunu anladık ama!
- [fiil] Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmekÖrnek: Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım.
- [fiil] [-den] Bir şey hakkında bilgisi bulunmakÖrnek: Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir.
- [fiil] [nesnesiz] [-den] Yarar sağlamakÖrnek: Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük