ayağını kaydırmak
[isim] Bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak
AYAĞINI KAYDIRMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
AYAĞINI KAYDIRMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açmaza düşürmek
- açmaza getirmek
- ağına düşürmek
- ağzından girip burnundan çıkmak
- aklını çelmek
- alavere dalavere çevirmek
- alet etmek
- arkadan vurmak
- avlamak
- avutmak
- ayağını kaydırmak
- ayağının altına karpuz kabuğu koymak
- başının altından çıkmak
- boynuz taktırmak
- boynuzlatmak
- çıfıtlık etmek
- çırak çıkarmak
- dalavere çevirmek
- dalgınlığına getirmek
- dara getirmek
- demagoji yapmak
- dolap çevirmek
- dolduruşa getirmek
- dolmuş yapmak
- dürtmek
- dürtüklemek
- düzen kurmak
- entrika çevirmek
- eselemek beselemek
- film çevirmek
- gafil avlamak
- gargaraya getirmek
- göz boyamak
- gözünü bağlamak
- hile yapmak
- ığrıp çevirmek
- iğfal etmek
- ihanet etmek
- ikili oynamak
- iş çevirmek
- işletmek
- iteklemek
- kafakola almak
- kafaya almak
- kafese koymak
- kamış atmak
- kandırmak
- kapana düşürmek
- kapana kıstırmak
- karambole getirmek
- kayışa çekmek
- kazık atmak
- kazıklamak
- keçe külah etmek
- keklemek
- kelek atmak
- ketenpereye getirmek
- kışkırtmak
- kitabına uydurmak
- kopya çekmek
- kulis yapmak
- kumpas kurmak
- kurnazlık etmek
- kuzu postuna bürünmek
- külah giydirmek
- külahını ters giydirmek
- madik atmak
- mantarlamak
- mavi boncuk dağıtmak
- numara yapmak
- oynamak
- oyun oynamak
- oyun yapmak
- oyuna getirmek
- pabucunu ters giydirmek
- perdahlamak
- politika gütmek
- saman altından su yürütmek
- satılmak
- satmak
- sayrımsamak
- sokmak
- sokuşturmak
- sotaya düşürmek
- sureti haktan görünmek
- suya götürüp susuz getirmek
- şaşırtmak
- şeytana külahı ters giydirmek
- şeytana pabucu ters giydirmek
- şeytanın yattığı yeri bilmek
- şeytanlık etmek
- şike yapmak
- takla attırmak
- tava getirmek
- tavlamak
- temaruz etmek
- tilkileşmek
- uyutmak
- üçkâğıda bağlamak
- voli çevirmek
- yalan yere yemin etmek
- yaldızlatmak
- yan basmak
- yanıltmak
- yardan atmak
- yedirmek
- yem dökmek
- yemek
- yemlemek
- yol yapmak
- yutturmak
- yüzüne gülmek
- zar tutmak
- açığa çıkarmak
- affetmek
- affeylemek
- aforoz etmek
- aforozlamak
- atmak
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayakkabılarını çevirmek
- ayıklamak
- azletmek
- bağışlamak
- başından savmak
- bohçasını koltuğuna vermek
- çıkarmak
- defetmek
- deflemek
- dehlemek
- devirmek
- düşürmek
- ekmeğinden etmek
- ekmeğine göz dikmek
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğiyle oynamak
- el çektirmek
- elemek
- emekliye ayırmak
- emekliye çıkarmak
- emekliye çıkartmak
- göndermek
- görevden almak
- haydamak
- hudut dışı etmek
- ışınlamak
- ihraç etmek
- istiskal etmek
- işten el çektirmek
- izin vermek
- izole etmek
- kapı dışarı etmek
- kapıyı göstermek
- kıçına tekmeyi atmak
- kıçına tekmeyi vurmak
- kıçına tekmeyi yapıştırmak
- kışlamak
- kızağa çekmek
- kovalamak
- kuyruğuna teneke bağlamak
- müdafaa etmek
- nefyetmek
- pabucunu eline vermek
- pabuçlarını çevirmek
- paçasından tutup atmak
- pasaportunu eline vermek
- posta etmek
- postalamak
- savmak
- sepet havası çalmak
- sepetlemek
- sınır dışı etmek
- sokağa atmak
- süpürmek
- sürgüne göndermek
- sürmek
- şut çekmek
- şutlamak
- tahttan indirmek
- tasfiye etmek
- tecrit etmek
- tehcir etmek
- tezkeresini eline vermek
- tırpan atmak
- tüydürmek
- uğratmak
- uzaklaştırmak
- yakadan atmak
- yol vermek
- yürütmek
- yüzdürmek
HECELEME
a-ya-ğı-nı kay-dır-mak AYAĞINI KAYDIRMAK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmakÖrnek: Hatta vekilin bile ayağını kendisinin kaydırdığını iddia ediyor.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük