beğenmemek
[isim] Kuşku duymak, kuşku ile karşılamak
BEĞENMEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
BEĞENMEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ahkâm çıkarmak
- beğenmemek
- beyni bulanmak
- buluttan nem kapmak
- efkâr etmek
- evhamlanmak
- fitili almak
- gıcıklanmak
- gocunmak
- gönlü bulanmak
- huylanmak
- içi bulanmak
- içine kurt düşmek
- ikirciklenmek
- işkillenmek
- işkilli olmak
- kıl kapmak
- kıllanmak
- korkmak
- kulağına kar suyu kaçmak
- kurtlanmak
- kuruntuya kapılmak
- kuşku beslemek
- kuşku duymak
- kuşku uyanmak
- kuşkuya düşmek
- küşümlenmek
- mana çıkarmak
- midesi bulanmak
- mülahazat hanesini açık bırakmak
- pirelenmek
- şüphe etmek
- şüphelenmek
- şüpheye düşmek
- şüpheye kapılmak
- tereddüt etmek
- tırsmak
- uyuz olmak
- vehme düşmek
- vehme kapılmak
- vehmetmek
- vesveseye düşmek
- yutkunmak
- zihnini bozmak
- adam beğenmemek
- ağırsamak
- alay etmek
- aptal yerine koymak
- aşağı görmek
- aşağısamak
- az bulmak
- az görmek
- azımsamak
- beğenmemek
- bunmak
- burun bükmek
- burun kıvırmak
- daraya atmak
- daraya çıkarmak
- dışarı çıkmak
- dürbünün tersiyle bakmak
- geçiştirmek
- gözünde olmamak
- gülüp geçmek
- hafife almak
- hafifsemek
- hafiften almak
- hakir görmek
- hesaba almamak
- hesaba katmamak
- hiçe indirgemek
- hiçe saymak
- hiçlemek
- hor bakmak
- hor görmek
- hor tutmak
- horlamak
- istihfaf etmek
- istiskal etmek
- işin alayında olmak
- kale almamak
- karamak
- Karamürsel sepeti sanmak
- keşlemek
- koparıp atmak
- kös dinlemek
- kulak tıkamak
- kulaklarını tıkamak
- küçük görmek
- küçüksemek
- mandallamak
- matrağa almak
- metelik vermemek
- oluruna bırakmak
- omuz silkmek
- oynamak
- paraya para dememek
- paraya pul dememek
- parmağını bile kıpırdatmamak
- parmağını bile oynatmamak
- sallamamak
- siklememek
- şakaya almak
- tepeden bakmak
- turfalamak
- vız gelip tırıs gitmek
- vız gelmek
- yeğnisemek
- yukarıdan bakmak
- yüksekten bakmak
- yüz vermemek
- yüzüne bakmamak
- aklı almamak
- aleyhinde olmak
- aleyhte olmak
- anlamazlıktan gelmek
- aptallığa vurmak
- beğenmemek
- bilmezlikten gelmek
- cerh etmek
- çürütmek
- haksız bulmak
- havsalası almamak
- havsalasına sığmamak
- inkâr etmek
- inkârdan gelmek
- itiraz etmek
- karşı çıkmak
- karşı olmak
- karşısına almak
- karşıtlamak
- kaytarmak
- muhalefet etmek
- mukabele etmek
- nakzetmek
- protesto çekmek
- protesto etmek
- şunu bunu bilmemek
- tecahül etmek
- tekzip etmek
- üste çıkmak
- veto etmek
- yabancılaşmak
- yalanlamak
- yokumsamak
- zeytinyağı gibi üste çıkmak
- aleyhinde bulunmak
- aşağılamak
- atıp tutmak
- ayıbını yüzüne vurmak
- ayıplamak
- başına kakınç etmek
- başını istemek
- batırmak
- beğenmemek
- çirkinsemek
- dedikodu etmek
- diline dolamak
- diline takmak
- diline virt etmek
- diliyle sokmak
- geçmek
- giydirmek
- hicvetmek
- ıslıklamak
- iftira etmek
- iğrenmek
- itham etmek
- ithamda bulunmak
- karamak
- kesmek
- kınamak
- kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
- kötü söylemek
- kötülemek
- kötümsemek
- küçük düşürmek
- öküzün altında buzağı aramak
- suçlamak
- suçlandırmak
- şahsiyat yapmak
- şahsiyata dökmek
- takbih etmek
- taşlamak
- yuf borusu çalmak
- yuha çekmek
- yuhalamak
- yuhaya tutmak
- yüzlemek
- yüzüne çarpmak
- yüzüne vurmak
- zemmetmek
- zifos atmak
HECELEME
be-ğen-me-mek BEĞENMEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Kuşku duymak, kuşku ile karşılamakÖrnek: Ben bu işin sonunu beğenmiyorum.
- [isim] Küçümsemek, hor görmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük