boğmak

[fiil] [-i] Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek
BOĞMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
BOĞMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
bastırmak
bürümek
öldürmek
önlemek
sıkmak
şiş
tüketmek
HECELEME
boğ-mak
BOĞMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [-i] Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmekÖrnek: Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı. [Yakup Kadri Karaosmanoğlu ]
  2. [fiil] El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak
  3. [fiil] Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek
  4. [fiil] Renkler uygun düşmemekÖrnek: Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş.
  5. [fiil] [mecaz] Silik bir duruma getirmek, bastırmakÖrnek: Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum. [Refik Halit Karay]
  6. [fiil] [-e] [mecaz] Tamamıyla kaplamak, sarmakÖrnek: Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. [Mahmut Yesari]
  7. [fiil] [-e] [-i] [mecaz] Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmakÖrnek: Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu. [Orhan Kemal]
  8. [fiil] [-e] [-i] [mecaz] Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmakÖrnek: Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar. [Haldun Taner]
  9. [fiil] [mecaz] Gelişmesine engel olmak
  10. [fiil] [nesnesiz] [mecaz] BunaltmakÖrnek: Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu. [Refik Halit Karay]
  11. [isim] Boğum yeri
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: