döşemek
[fiil] [-i] Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
DÖŞEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aldırmak
- asmak
- basmak
- bırakmak
- boşaltmak
- çatmak
- dah etmek
- damlatmak
- dikmek
- dizmek
- doldurmak
- doruklamak
- döşemek
- düzmek
- eklemek
- gol atmak
- istif etmek
- istiflemek
- oturtmak
- örtmek
- salmak
- sığdırmak
- sıkıştırmak
- sokmak
- soymak
- sürmek
- sürüştürmek
- tepmek
- tıka basa doldurmak
- tıkıştırmak
- tıkmak
- unutmak
- üzmek
- vazetmek
- vurmak
- yağ basmak
- yağdırmak
- yakmak
- yatırmak
- yazmak
- yerine getirmek
- yerleştirmek
- yığmak
- yük vurmak
- yüklemek
- aharlamak
- allamak pullamak
- arma donatmak
- azarlamak
- bezeklemek
- bezemek
- cilalamak
- çiçeklemek
- dayayıp döşemek
- donamak
- donatmak
- döşemek
- dövme yapmak
- duvaklamak
- ebrulamak
- gelin yazmak
- gümüşlemek
- ışıklandırmak
- kınalamak
- makyaj yapmak
- maşalamak
- minelemek
- nakşetmek
- oyalamak
- parlatmak
- pullamak
- rimellemek
- savatlamak
- sövmek
- süsleyip püslemek
- tefriş etmek
- tellemek
- telleyip pullamak
- tezyin etmek
- varaklamak
- yaldızlamak
- yazmak
- asmak
- bantlamak
- birleştirmek
- bitiştirmek
- borçlanmak
- cezalandırmak
- cıvatalamak
- çatmak
- çitmek
- dikmek
- döşemek
- eklemlemek
- geçirmek
- giymek
- iliklemek
- iliştirmek
- kalmak
- kaynak yapmak
- kaynaştırmak
- kaynatmak
- kenet etmek
- kenetlemek
- kilitlemek
- kondurmak
- kurmak
- kuşanmak
- kuşatmak
- lehimlemek
- mandallamak
- monte etmek
- önemsemek
- perçinlemek
- raptetmek
- sarmak
- soymak
- talik etmek
- tebelleş olmak
- tespit etmek
- teyellemek
- tutturmak
- vermek
- vidalama
- vurmak
HECELEME
dö-şe-mek DÖŞEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
- [fiil] Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermekÖrnek: Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik.
- [fiil] Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmekÖrnek: On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi...
- [fiil] Boru, kablo vb. yerleştirmek, çekmekÖrnek: Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük