döviz
Köken: Fransızca (devise)
[isim] [ekonomi] Ülkeler arası ödemelerde kullanılabilecek para, çek, poliçe vb. her türlü ödeme aracı
DÖVİZ İLE BENZER OLAN KELİMELER
DÖVİZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- akıncı
- alaylı
- albay
- asteğmen
- astsubay
- astsubay başçavuş
- astsubay çavuş
- astsubay kıdemli başçavuş
- astsubay kıdemli çavuş
- astsubay kıdemli üstçavuş
- astsubay üstçavuş
- atlı
- avcı eri
- azap
- balina
- başçavuş
- başeski
- başgedikli
- bedelci
- bedelli
- bıyıklı
- binbaşı
- cebeci
- cebeli
- cengâver
- cenkçi
- cidalci
- çavuş
- çeri
- dâhiliye subayı
- deniz piyadesi
- denizci
- döviz
- dragon
- efrat
- emir eri
- emir subayı
- emirber
- er
- erat
- erbaş
- erkân
- erkânıharp
- feldmareşal
- ferik
- gedikli
- general
- haseki
- hassa askeri
- havacı
- hayta
- humbaracı
- ikinci ferik
- jandarma
- kaçak
- karacı
- kaymakam
- kazak
- kethüda bey
- kolağası
- komando
- komodor
- koramiral
- korgeneral
- kölemen
- kul kâhyası
- kul kethüdası
- kumbaracı
- kura efradı
- kurmay
- kuşçu
- lağımcı
- lejyoner
- levazımcı
- lira
- mareşal
- Mehmetçik
- miralay
- mirliva
- muhabereci
- muharip
- mumcu
- muvazzaf
- muvazzaf subay
- mücahit
- mülazım
- mülhak
- müşir
- nefer
- nizamiye
- odabaşı
- onbaşı
- oramiral
- ordu
- orgeneral
- paşa
- patrona
- piyade
- posta
- rampacı
- redif
- riyala
- sarıca
- savaşçı
- sekban
- serdümen
- silahendaz
- silahşor
- sipahi
- solak
- subay
- süvari
- şövalye
- tankçı
- teğmen
- tersane kethüdası
- tersaneli
- topçu
- tuğamiral
- tuğbay
- tuğgeneral
- turnacı
- tümamiral
- tümgeneral
- ulufeci
- uzatmalı çavuş
- uzman çavuş
- ümera
- üstçavuş
- üsteğmen
- üstsubay
- visamiral
- yancı
- yarbay
- yardımcı
- yaver
- yedek subay
- yeniçeri
- yürük
- yüzbaşı
- zabit
- zabitan
- zemberekçi
- adım
- akça
- akçe
- arpa
- avans
- balya
- banknot
- belde
- beşibirarada
- beşibirlik
- beşibiryerde
- beşlik
- binlik
- bozuk
- bozuk para
- bozukluk
- çakıl
- çarşaf
- çıkıntı
- çilingir
- çorba
- çürük para
- damgalı
- delikli
- demet
- direk
- dirhem
- dökme
- döviz
- dünyalık
- efektif
- el kiri
- ellilik
- evlek
- flori
- fon
- fülüs
- harç
- hasılat
- hazine
- Japon
- kafa
- kâğıt para
- kayma
- kefen
- kemik
- kene
- kese
- kınalı
- Konyalı
- köprülü
- kuleli
- kurt
- kurtlu
- kuruş
- likit
- maço
- madde
- madenî para
- mal
- mandagözü
- mangır
- mangiz
- mavi
- mecidiye
- meskûkât
- metelik
- mevduat
- miza
- mor
- nakil
- nakit
- nukut
- ölümlük
- ömür
- öndelik
- papel
- para pul
- pare
- patpat
- pembe
- peşinat
- pey
- pey akçesi
- pirpiri
- porte
- prim
- provizyon
- pul
- sağ para
- sakallı
- sandıklı
- servet
- sikke
- tahsisat
- taş
- taze para
- tıkır
- tıngır
- tirink
- tüy
- ufaklık
- variyet
- yirmilik
- yol
- züyuf
- adım adım
- aynen
- banko
- baştan aşağı
- baştan başa
- baştan sona
- bilcümle
- bilumum
- bir defada
- bir kalemde
- bir tahtada
- birden
- boydan boya
- bütün
- bütün bütün
- bütün bütüne
- ceman
- ceman yekûn
- cümbür cemaat
- cümle
- cümle âlem
- cümlesi
- cümleten
- dip doruk
- dost düşman
- dört başı mamur
- dört dörtlük
- döviz
- eksiksiz
- elifi elifine
- elinde avucunda nesi varsa
- enikonu
- gelmiş geçmiş
- hacısı hocası
- hakkıyla
- harfi harfine
- harfiyen
- hep
- hep birden
- hepsi
- hepten
- her
- herkes
- heyetiyle
- ıcığı cıcığı
- iliğine kadar
- iliklerine kadar
- iyice
- kâinat
- kâmilen
- kamu
- kapı kapamaca
- kapsayıcı
- karış karış
- katıksız
- katkısız
- kelimenin tam anlamıyla
- kelimesi kelimesine
- komple
- kuruşu kuruşuna
- kusursuz
- külli
- külliyen
- mecmu
- milimi milimine
- mükemmel
- ne var ne yok
- noksansız
- noktası noktasına
- o bu
- olan biten
- olanca
- olup olacağı
- rest
- sandık sepet
- satır satır
- serapa
- sırf
- sırılsıklam
- silme
- tam tamına
- tamam
- tamamen
- tamamı tamamına
- tamamıyla
- tamı tamına
- tekmil
- teltiksiz
- temelli
- tepeden tırnağa
- tıpatıp
- tıpı tıpına
- toplu
- toptan
- topyekûn
- tüm
- tümden
- umum
- uygun
- vara yoğa
- varıncaya kadar
- yüzde yüz
HECELEME
dö-viz DÖVİZ KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [isim] [ekonomi] Ülkeler arası ödemelerde kullanılabilecek para, çek, poliçe vb. her türlü ödeme aracı
- [isim] [ekonomi] Yabancı ülke parası
- [isim] Herhangi bir konuyu tanıtma, duyurma, propaganda yapma amacıyla üzerine yazı yazılmış bez veya karton
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük