değiştirmek
[fiil] [-i] Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak
DEĞİŞTİRMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DEĞİŞTİRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- alıntılamak
- asılmak
- avuçlamak
- ayrılmak
- azaltmak
- başlamak
- bulmak
- bulundurmak
- bürümek
- çarpmak
- çekmek
- değiştirmek
- denkleştirmek
- devralmak
- düşürmek
- düzeltmek
- düzmek
- edinmek
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- evlendirmek
- evlenmek
- fethetmek
- giymek
- götürmek
- hapazlamak
- içmek
- iktisap etmek
- istila etmek
- işgal etmek
- kaldırmak
- kapışmak
- kaplamak
- kapmak
- kapsamak
- kaptırmak
- kavramak
- kazanmak
- kesmek
- kıvırmak
- kıvırtmak
- koparmak
- kopartmak
- mal etmek
- mal olmak
- mallanmak
- maruz kalmak
- müsadere etmek
- müyesser olmak
- olmak
- peydahlamak
- sağlamak
- sahip olmak
- satın almak
- sıyırtmak
- soymak
- sürmek
- tahsil etmek
- tedarik etmek
- tedavi etmek
- temizlemek
- teslim almak
- tıraş etmek
- tüttürmek
- uçlanmak
- yapmak
- yürütmek
- zapt etmek
- acayipleştirmek
- acemilik etmek
- ağzına sıçmak
- akılsızlık etmek
- aksatmak
- altını üstüne getirmek
- altüst etmek
- aptallık etmek
- avanaklık etmek
- bağdamak
- başına oturmak
- battal etmek
- becermek
- berbat etmek
- beter etmek
- bok etmek
- bok karıştırmak
- bok yemek
- boklamak
- budalalık etmek
- caymak
- cılk etmek
- çarkına etmek
- çarkına okumak
- çarşaflamak
- çepellemek
- çuvallamak
- çürütmek
- dağıtmak
- dalgasına taş atmak
- dalgasını taşlamak
- dallandırmak
- darmadağın etmek
- darmaduman etmek
- değiştirmek
- dejenere etmek
- delirmek
- dokunmak
- düzmek
- fenalaştırmak
- foslatmak
- gâvur etmek
- göçmek
- gölgelemek
- gölgelendirmek
- halt etmek
- halt karıştırmak
- ıska geçmek
- içine etmek
- içine sıçmak
- ihlal etmek
- karıştırmak
- kökünü kazımak
- ofsayta düşmek
- rahat kıçına batmak
- reddetmek
- rezil etmek
- sekte vurmak
- sekteye uğratmak
- sıçmak
- sındırmak
- sol tarafından kalkmak
- sonunu getirememek
- şişmek
- terslemek
- topallamak
- tüy dikmek
- ucunu kaçırmak
- üzerine tüy dikmek
- yenmek
- yestehlemek
- yüzüne gözüne bulaştırmak
- zarar vermek
- abluka etmek
- ambargo koymak
- caymak
- çember içine almak
- çeviri yapmak
- çevrelemek
- değiştirmek
- etrafını almak
- etrafını sarmak
- geri vermek
- halkalamak
- ihata etmek
- kaplamak
- kıstırmak
- kordon altına almak
- kucaklamak
- kumar oynamak
- kuşatmak
- muhasara etmek
- onarmak
- ortaya almak
- önlemek
- pişirmek
- reddetmek
- sarmak
- sıkıştırmak
- sınırlamak
- tedvir etmek
- yapmak
- yöneltmek
- yönetmek
- ayrımlaşmak
- başkalaşmak
- benliğinden çıkmak
- bin kalıba girmek
- bir hâl olmak
- bir şey olmak
- bir şeyler olmak
- çıkmak
- değiştirmek
- dönmek
- dönüşmek
- fark etmek
- farklılaşmak
- girmek
- hâllenmek
- inkılap etmek
- istihale etmek
- kalıptan kalıba girmek
- kaymak
- mecrası değişmek
- mübadele etmek
- olmak
- oynamak
- saati saatine uymamak
- tagayyür etmek
- tahavvül etmek
- trampa etmek
- tuhaflaşmak
- yenileşmek
HECELEME
de-ğiş-tir-mek DEĞİŞTİRMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmakÖrnek: Rüzgâr gibi çarçabuk esiş istikametlerini değiştiriyorlar, ağaç kurdu gibi renkten renge giriyorlar.
- [fiil] Bir şeyi veya bir kimseyi bulunduğu yerden başka bir yere götürmekÖrnek: Aldığım tasdiknameleri göstere göstere mektep değiştirdiğim için artık son sınıflardayım.
- [fiil] [nesnesiz] Bir şey verip yerine başka bir şey almakÖrnek: Bu ayakkabı sana küçük, değiştir.
- [fiil] [nesnesiz] Birini bırakıp başkasını kullanmakÖrnek: O zamanlar şöyle öğleye doğru otele bir başvurup çamaşır değiştireceği varsa değiştiriyor.
- [fiil] Başka bir duruma, başka bir görünüme getirmekÖrnek: Tuvalet onu ne değiştirmiş, gençliğinin cazibesini, vücudunu, gözlerinin rengini nasıl belli etmişti!
- [fiil] Anlatıma yeni bir içerik vermek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük