durmak

[fiil] [nesnesiz] Hareketsiz durumda olmak
DURMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DURMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
aksamak
bağlamak
barınmak
beklemek
bitirmek
bozulmak
bulunmak
demir atmak
demirlemek
dinmek
donmak
duraklamak
duralamak
eğlenmek
eğleşmek
fren yapmak
kalmak
kazıklamak
kesilmek
kesmek
konaklamak
mıhlanmak
milim oynamamak
mola vermek
nefes almak
oyalanmak
rahat durmak
sabit olmak
sakinleşmek
son vermek
sonuçlamak
sonuçlandırmak
stop etmek
sürmek
tamamlamak
tatile girmek
uğramak
yaşamak
yatışmak
yerinde saymak
HECELEME
dur-mak
DURMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [nesnesiz] Hareketsiz durumda olmakÖrnek: Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. [Yakup Kadri Karaosmanoğlu ]
  2. [fiil] İşlemez olmak, çalışmamakÖrnek: Bileğimdeki saat durmuş. [Aka Gündüz]
  3. [fiil] Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmekÖrnek: Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim. [Necati Cumalı]
  4. [fiil] Dinmek, kesilmekÖrnek: Yağmur durdu.
  5. [fiil] Varlığını sürdürmekÖrnek: Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor.
  6. [fiil] Var olmakÖrnek: Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?
  7. [fiil] Beklemek, dikilmekÖrnek: Oturacak değil, ayakta duracak yer yok. [Reşat Nuri Güntekin]
  8. [fiil] YaşamakÖrnek: Anneannen duruyor mu?
  9. [fiil] Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmakÖrnek: Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?
  10. [fiil] KalmakÖrnek: Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış. [Mahmut Yesari]
  11. [fiil] Bir yerde olmak veya bulunmakÖrnek: Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu. [Tarık Buğra]
  12. [fiil] Belli bir durumda, bir görevde bulunmakÖrnek: Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum. [Haldun Taner]
  13. [fiil] Ara vermekÖrnek: Sabahtan beri hiç durmadım.
  14. [fiil] Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek
  15. [fiil] [yardımcı fiil] Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: