emanet
Köken: Arapça (emānet)
[isim] Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
EMANET İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açık
- açık kredi
- akreditif
- alacak
- alacak verecek
- ariyet
- askı
- avans
- borç harç
- çorba
- dekont
- dış borç
- düyun
- emanet
- gönül borcu
- görev
- hesap
- iare
- ikraz
- iktibas
- ipotek
- istiare
- istikraz
- kredi
- kredi mektubu
- matlup
- minnet
- minnettarlık
- müdana
- namus borcu
- ödev
- ödünç
- ödünçleme
- öndelik
- şükran
- takanak
- takıntı
- taksit
- teslim tesellüm
- tuz ekmek hakkı
- vecibe
- verecek
- veresiye
- yükümlülük
- zimmet
- zorunluluk
- ağız tüfeği
- alaybozan
- altıpatlar
- arkebüz
- ateşli silah
- balyemez
- batarya
- bazuka
- çakaloz
- çakaralmaz
- çakmaklı
- çifte
- dağ topu
- delikli
- demir
- döner
- emanet
- filinta
- füzeatar
- havan topu
- kapaklı
- karabina
- kaval tüfek
- kırma
- kubur
- makine
- makineli
- makineli tabanca
- makineli tüfek
- mantar tabancası
- martin
- mavzer
- mitralyöz
- obüs
- parabellum
- piştov
- pusat
- revolver
- roketatar
- sahra topu
- salkım topu
- silah
- sten
- şişhane
- taahhütlü
- tabanca
- tanksavar
- top
- uçaksavar
- yarış tabancası
- zemberek
HECELEME
e-ma-net EMANET KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vediaÖrnek: Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar.
- [isim] Bir kimse ile birine gönderilen şeyÖrnek: İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.
- [isim] Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
- [isim] Can, ruhÖrnek: Allah emanetini alsın da kurtulayım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük