engellemek
[fiil] [-i] Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek
ENGELLEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ENGELLEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- bekitmek
- bitirmek
- cezalandırmak
- çıtçıtlamak
- demirlemek
- düğmelemek
- engellemek
- hapsetmek
- iliklemek
- indirmek
- kapatmak
- kapısına kilit vurmak
- kenetlemek
- kesmek
- kırpmak
- kısmak
- kilitlemek
- kopçalamak
- mandallamak
- mühürlemek
- örtmek
- rezelemek
- saklamak
- sarmak
- sarmalamak
- susmak
- susturmak
- sürgülemek
- sürmelemek
- süzmek
- tapalamak
- tıkaçlamak
- tıkamak
- tıpalamak
- tırkazlamak
- yummak
- araya girmek
- bağdaştırmak
- barıştırmak
- belsoğukluğuna uğratmak
- benimsemek
- birleşmek
- bulanmak
- bulaşmak
- burnunu sokmak
- çatallaşmak
- dağılmak
- dâhil olmak
- dahletmek
- daldırmak
- dalgasına taş atmak
- dalgasını taşlamak
- dalmak
- el atmak
- el katmak
- engellemek
- girmek
- hariçten gazel atmak
- hariçten gazel okumak
- ilgilenmek
- kâhyalık etmek
- karmaşmak
- katılmak
- kaynanalık etmek
- kurşun atmak
- kurşun sıkmak
- lafa karışmak
- lafını kesmek
- methali olmak
- müdahale etmek
- parmağı olmak
- parmak atmak
- parmaklamak
- racon kesmek
- rol oynamak
- söze karışmak
- sözü ağzından almak
- sözünü kesmek
- taş koymak
- tavassut etmek
- temsil etmek
- üstüne gitmek
- yanaşmak
- zorlaşmak
- adımını attırmamak
- aksatmak
- ambargo koymak
- arabanın tekerine taş koymak
- araya girmek
- ardını kesmek
- ayağına bağ olmak
- ayağına bağ vurmak
- ayağına çelme takmak
- ayağına dolanmak
- ayağını bağlamak
- bağlamak
- baraj yapmak
- bastırmak
- belini bükmek
- boğmak
- cesaretini kırmak
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çevirmek
- darbelemek
- dolaşmak
- döndürmek
- durdurtmak
- duvar yapmak
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engellemek
- gem vurmak
- gemlemek
- geriletmek
- gölge etmek
- hapsetmek
- işgal etmek
- işkâl etmek
- kapatmak
- karanlık etmek
- karşı çıkmak
- karşılamak
- karşısına dikilmek
- kesmek
- kısıtlamak
- kısmak
- kısmetine mâni olmak
- köstek olmak
- köstek vurmak
- kösteklemek
- lafa tutmak
- makaslamak
- mandallamak
- menetmek
- meşgul etmek
- meydan bırakmamak
- meydan vermemek
- mümanaat etmek
- oyunbozanlık etmek
- önüne çıkmak
- önüne dikilmek
- önüne geçmek
- önünü almak
- önünü kesmek
- sansür etmek
- sansürden geçirmek
- sansürlemek
- sekteye uğratmak
- seslenmek
- set çekmek
- takoz koymak
- taş koymak
- yasaklamak
- yol tutmak
- yoldan çevirmek
- yolunu kesmek
- zora koşmak
- zorlaştırmak
- addetmek
- ağrımak
- anlamak
- atamak
- avlamak
- avlanmak
- ayırmak
- ayırtmak
- başlamak
- beğenmek
- bürümek
- değmek
- depreşmek
- dokunmak
- düşünmek
- el atmak
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- engellemek
- erişmek
- geciktirmek
- gerçekleşmek
- girişmek
- gitmek
- hayran etmek
- izlemek
- kapmak
- kavramak
- kaynamak
- kıstırmak
- kiralamak
- kökleşmek
- mal olmak
- ödeşmek
- sürmek
- tebelleş olmak
- uğramak
- uymak
- vermek
- yakalamak
- yanmak
- yardım etmek
- zapt etmek
HECELEME
en-gel-le-mek ENGELLEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemekÖrnek: Gelgelelim bu yalnız, bu mutlu ölüm düşünü tek bir şey engellemektedir.
- [fiil] [spor] Güreşte hasmı çaprazda sürerken düşürmek için ayağına basmak veya topuğuna ayak takmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük