göstermek
[fiil] [-i] Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek
GÖSTERMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GÖSTERMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- affetmek
- anlamak
- anmak
- atmak
- azaltmak
- bulmak
- dehlemek
- dışarı çıkmak
- göndermek
- görevden almak
- göstermek
- hastalanmak
- ihraç etmek
- kaldırmak
- kazımak
- konuşmak
- kovmak
- kusmak
- oymak
- oynatmak
- pabucunu eline vermek
- pabucunu ters giydirmek
- salıvermek
- sepetlemek
- soymak
- soyunmak
- sökmek
- tahliye etmek
- tarh etmek
- türetmek
- uzaklaştırmak
- üretmek
- vermek
- yayımlamak
- yok etmek
- yol vermek
- yürütmek
- açmak
- ağzından çıkmak
- bahis açmak
- baklayı ağzından çıkarmak
- buyurmak
- çıtlatmak
- dermeyan etmek
- dikte etmek
- dile getirmek
- dökmek
- eğlence
- eyitmek
- fısıldamak
- fıslamak
- gargaraya getirmek
- girişmek
- göstermek
- gürültü etmek
- hikâye etmek
- iddia etmek
- ifade etmek
- ileri sürmek
- kapı açmak
- kaydetmek
- kulağına koymak
- kulağına sokmak
- kulağına söylemek
- lütfetmek
- mırıldamak
- mırıldanmak
- nakletmek
- ortadan söylemek
- öne sürmek
- öyleyse
- patlatmak
- saçılıp dökülmek
- sallamak
- savurmak
- sayıklamak
- sayıp dökmek
- saymak
- söylemediğini bırakmamak
- söylemek
- söz açmak
- tabir etmek
- üstüne basmak
- yerleştirmek
- açıkta bırakmak
- ağzına sıçmak
- aleyhine olmak
- aman vermemek
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- asıp kesmek
- ateşe vermek
- bağışlamamak
- baş yemek
- başına dert açmak
- başına iş açmak
- başına iş çıkarmak
- başını belaya sokmak
- başını derde sokmak
- başını ezmek
- başını nâra yakmak
- başını yakmak
- başını yemek
- batırmak
- belini bükmek
- belini kırmak
- benzetmek
- berbat etmek
- bir pula satmak
- bitirmek
- bok etmek
- bozuk para gibi harcamak
- burnunu kırmak
- can yakmak
- canına ezan okumak
- canına okumak
- canını çıkarmak
- canını yakmak
- cendereye sokmak
- ciğerini sökmek
- çanına ot tıkamak
- çanına ot tıkmak
- dağıtmak
- darbelemek
- ders vermek
- dişini sökmek
- doğduğuna pişman etmek
- duman attırmak
- duman etmek
- dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
- dünyanın kaç köşe olduğunu göstermek
- dünyayı haram etmek
- dünyayı zehir etmek
- dünyayı zindan etmek
- eline yüzüne bulaştırmak
- ensesinde boza pişirmek
- etmediğini bırakmamak
- etmediğini komamak
- ezmek
- felce uğratmak
- fena etmek
- fena yapmak
- fenalık etmek
- gaddarlık etmek
- gadretmek
- gâvurluk etmek
- gedik açmak
- göstermek
- gözlerini oymak
- gözünü oymak
- gözünün yaşına bakmamak
- gününü göstermek
- hainlik etmek
- hakkından gelmek
- haklamak
- haksızlık etmek
- harcamak
- iflahını kesmek
- imha etmek
- insafsızlık etmek
- ip takmak
- israf etmek
- iş açmak
- iş çıkarmak
- işini bitirmek
- kafasını ezmek
- kahretmek
- kan kusturmak
- kanına ekmek doğramak
- kasıp kavurmak
- kılçık atmak
- kırıp geçirmek
- kıyıcılık etmek
- kıymak
- kökünü kazımak
- kötülük etmek
- kötülük yapmak
- kül etmek
- mahkûm etmek
- meydanda bırakmak
- ocağına incir dikmek
- öldürmek
- perişan etmek
- silindir gibi ezmek
- süründürmek
- tahrip etmek
- tazip etmek
- telef etmek
- tepelemek
- toz etmek
- yakmak
- yapmadığı kalmamak
- yapmadığını bırakmamak
- yaşatmamak
- yemek
- yıkım olmak
- yıkıntı olmak
- yıkmak
- yıpratmak
- yiyip bitirmek
- yok etmek
- yuvasını yapmak
- yuvasını yıkmak
- yüzüne gözüne bulaştırmak
- zarar vermek
- zarara sokmak
- zararı dokunmak
- zebun etmek
- zulmetmek
- adam etmek
- akıllandırmak
- algılatmak
- alıştırmak
- bavlımak
- belletmek
- bilinçlendirmek
- çalıştırmak
- ders vermek
- ders yapmak
- eğitmek
- erginlemek
- ezberletmek
- göstermek
- hizaya getirmek
- hocalık etmek
- ıslah etmek
- konferans vermek
- meşk vermek
- mum etmek
- muma çevirmek
- muma döndürmek
- okutmak
- sosyalleştirmek
- takrir etmek
- talim etmek
- tedip etmek
- terbiye etmek
- törpülemek
- uslandırmak
- yetiştirmek
- yola getirmek
- yüzünü gözünü açmak
- akdetmek
- almak
- arada çıkarmak
- aradan çıkarmak
- attırmak
- bırakmak
- bina etmek
- bulunmak
- buyurmak
- cavlamak
- çevirmek
- çözmek
- dışarı çıkmak
- düzenlemek
- düzmek
- etmek
- evlendirmek
- eylemek
- geçirmek
- gerçekleştirmek
- geri kalmamak
- geri komamak
- gitmek
- görmek
- göstermek
- halk etmek
- halletmek
- hazırlamak
- icra etmek
- ifa etmek
- imal etmek
- inşa etmek
- işlemek
- ittihaz etmek
- kaptırmak
- kılmak
- kurmak
- meydana getirmek
- oluşturmak
- onarmak
- pişirmek
- sarkıtmak
- takılmak
- tatbik etmek
- tekvin etmek
- tesis etmek
- teşkil etmek
- uğratmak
- uygulamak
- üretmek
- vücuda getirmek
- vücut vermek
- yağdırmak
- yallah etmek
- yapıp etmek
- yaratmak
- yardım etmek
- yerine getirmek
HECELEME
gös-ter-mek GÖSTERMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Birini veya bir şeyi işaretle belirtmekÖrnek: Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi.
- [fiil] [-e] [-i] Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmakÖrnek: Size kitaplarımı göstereyim.
- [fiil] Belirtmek, anlatmakÖrnek: Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor.
- [fiil] [-e] Bir şeyin etkisi altında tutulmakÖrnek: Güneşe göstermek. Aleve göstermek.
- [fiil] [-e] Kanıtla inandırmakÖrnek: Bunun böyle olduğunu size göstereceğim.
- [fiil] [nesnesiz] Öğretmek, açıklamakÖrnek: Yol göstermek.
- [fiil] [-e] [nesnesiz] Yapmasını söylemek, görevlendirmekÖrnek: Size ne iş gösterdiler?
- [fiil] Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmekÖrnek: Bu, seni ablandan daha şirin gösteriyor, emin ol!
- [fiil] Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmakÖrnek: Gerçekleri çarpıtarak gösteriyor.
- [fiil] [nesnesiz] Görünmek, benzemek
- [fiil] [yardımcı fiil] EtmekÖrnek: İtaat göstermek. Dayanışma göstermek.
- [fiil] [-e] [mecaz] Sert bir biçimde karşılık vermekÖrnek: Anası da babasının küfürlerini tekrarlıyor, evde ona göstereceğini söylüyor, gözlerini açıyor, başını sallıyordu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük