hassas
Köken: Arapça (ḥassās)
[sıfat] Duyum ve duyguları algılayan
HASSAS İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aksi
- alıngan
- asabi
- asi
- aznavur
- belalı
- bulaşık
- çarpık
- çeper
- çetin ceviz
- çıtak
- çifteli
- damarlı
- darılgan
- dırdırcı
- didişken
- dirliksiz
- dokuz köyden kovulmuş
- domuz gibi
- dövüşken
- hassas
- hazımsız
- hırçın
- hırıltıcı
- hoşgörüsüz
- huylu
- huysuz
- imtizaçsız
- inatçı
- ispenç horozu
- isyancı
- isyankâr
- itaatsiz
- itirazcı
- kara damaklı
- kargaşacı
- kavga kaşağısı
- kavgacı
- kırılgan
- küseğen
- limoni
- maraz
- mart havası gibi
- meymenetsiz
- mızıkçı
- müsamahasız
- ordubozan
- osuruğu cinli
- oyunbozan
- serkeş
- sert
- sinir küpü
- sinirli
- somurtkan
- sorutkan
- soyka
- suratsız
- şallak
- tabiatsız
- ters
- titiz
- toleranssız
- uzlaşmaz
- yırtıcı
- zilli
HECELEME
has-sas HASSAS KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Duyum ve duyguları algılayanÖrnek: Halıda kaybolan ayak seslerini evvela Peregrini'nin hassas kulakları sezdi.
- [sıfat] DuyarlıÖrnek: İri yarı bir adam olmakla beraber pek hassastı.
- [sıfat] Çabuk etkilenenÖrnek: Düşmanın en hassas ve mühim noktası orası idi.
- [sıfat] En küçük değerleri, incelikleri dahi algılayabilenÖrnek: Bu laboratuvarda hassas ölçümler yapılıyor.
- [sıfat] Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (alet)Örnek: Hassas terazi.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük