illet
Köken: Arapça (ʿillet)
[isim] Hastalık
İLLET İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açlık
- açmaz
- afet
- akabe
- alabora
- Allah düşmanıma vermesin
- ana baba günü
- ateş
- ateşten gömlek
- avarız
- aynasızlık
- badire
- baş belası
- batkı
- batkınlık
- batma
- bokluk
- can pazarı
- cehennem
- ceza
- çapanoğlu
- çekince
- çöküş
- dar
- darbe
- darboğaz
- dram
- drama
- ecel beşiği
- facia
- fecaat
- fena
- fırtına
- gaile
- gayya kuyusu
- girdap
- görünmez kaza
- haile
- hâl
- iflas
- illet
- inkıraz
- kahır
- kara gün
- kaza
- kıtlık
- korku
- kör kurşun
- kötülük
- marazlık
- muhatara
- musibet
- nikbet
- niza
- ömür törpüsü
- panik
- püsküllü bela
- risk
- riziko
- sakatlık
- serseri kurşun
- sırat köprüsü
- sorun
- şakası yok
- tehlike
- trajedi
- uçurum
- vahamet
- varta
- yaptırım
- yara
- yaramazlık
- yıkılış
- yıkılma
- yıkım
- yıkıntı
- ağır
- ağrılı
- aksırıklı tıksırıklı
- algın
- arızalı
- ateşli
- baygın
- bereli
- bitik
- bunlu
- çipil
- dert sahibi
- dertli
- düşkün
- gidici
- hâlsiz
- hastalıklı
- hastanelik
- hekimlik
- illet
- illetli
- keyifsiz
- komalık
- malul
- mariz
- mecalsiz
- meraklı
- mizaçsız
- musap
- mustarip
- müşteri
- o yolun yolcusu
- öksürüklü tıksırıklı
- ölümcül
- ölümsek
- pestil
- problem
- rahatsız
- raporlu
- sağlıksız
- sakat
- sayrı
- sedyelik
- sergin
- sıhhatsiz
- süngüsü düşük
- takatsiz
- tedirgin
- teneşirlik
- titiz
- uyuşuk
- yaralı
- yarım
- yarım adam
- yatalak
- yoksul
- yolcu
- afacanlık
- aksaklık
- aksama
- alaca
- arıza
- ayıp
- bere
- bozukluk
- çaparız
- çarpıklık
- çil
- çizik
- çürüklük
- damga
- defo
- dil sürçmesi
- dil tutukluğu
- dilsizlik
- düşüklük
- eğrilik
- eksik
- eksik gedik
- eksiklik
- ezik
- falso
- faul
- galat
- galatımeşhur
- hafiflik
- halel
- hata
- illet
- kalan
- kara
- kir
- leke
- nakıslık
- noksan
- noksanlık
- özür
- sakamet
- sakar
- sakatlık
- sehiv
- sekte
- suç
- şaibe
- taksir
- taksirat
- talaz
- tedbirsizlik
- teltik
- tetir
- tıkanıklık
- tutukluk
- usulsüzlük
- vurgun
- vuruntu
- yalancılık
- yamukluk
- yanılgı
- yanılma
- yanılsama
- yanıltı
- yanlış
- yanlışlık
- yaramazlık
- zühul
- zül
HECELEME
il-let İLLET KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] HastalıkÖrnek: Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir.
- [isim] [mecaz] Hastalık derecesine varan alışkanlıkÖrnek: Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim?
- [isim] [mecaz] BozuklukÖrnek: Bu radyonun bir illeti var.
- [sıfat] [teklifsiz konuşmada] Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
- [sıfat] [eskimiş] [felsefe] Sebep
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük