incinmek
[fiil] [nesnesiz] Çarpma, sıkışma, burkulma vb. etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek
İNCİNMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
İNCİNMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aksamak
- artmak
- ayrılmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inmek
- inşa etmek
- intişar etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- oluşmak
- ödemek
- ödül almak
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rastlaşmak
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sızmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- tahliye etmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayılmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- adım atmamak
- adını ağzına almamak
- aforoz etmek
- aforozlamak
- ağır gelmek
- ağır kaçmak
- ağırına gitmek
- alıp verememek
- alışverişi kesmek
- anlaşmazlığa düşmek
- araları açık olmak
- aralarına kara kedi girmek
- arası açılmak
- arası bozulmak
- arası olmamak
- araya soğukluk girmek
- arka çevirmek
- ayağını çekmek
- ayak atmamak
- ayak basmamak
- birbirine düşmek
- birbirini yemek
- boykot etmek
- bozuşmak
- buluttan nem kapmak
- burulmak
- buz gibi soğumak
- çarpılmak
- dargınlaşmak
- defterden silmek
- dirsek çevirmek
- elini ayağını çekmek
- elini ayağını kesmek
- fenaya çekmek
- geçmişi olmak
- giyinmek
- gocunmak
- gönlü kalmak
- gönlü kırılmak
- gönül koymak
- gönüllenmek
- gücüne gitmek
- hatırı kalmak
- ihtilafa düşmek
- incinmek
- ipi koparmak
- kendine yedirememek
- kötüye çekmek
- külahları değişmek
- külahları değiştirmek
- küsüşmek
- mana çıkarmak
- merhabayı kesmek
- mesafe bırakmak
- mesafe koymak
- muğber olmak
- nefsine yedirememek
- onuruna dokunmak
- onuruna yedirememek
- parmak bozmak
- pay bırakmak
- rencide olmak
- selamı sabahı kesmek
- semtine uğramamak
- sıdkı sıyrılmak
- sırt çevirmek
- silkip atmak
- soğumak
- tutulmak
- üstüne almak
- üzerine almak
- yüz çevirmek
- yüzüne bakmamak
- yüzüne bir daha bakmamak
- zoruna gitmek
- alabanda etmek
- andırmak
- arkasını vermek
- avdet etmek
- caymak
- çark etmek
- çevrilmek
- değişmek
- devretmek
- devrilmek
- dolaşmak
- dönenmek
- dümen kırmak
- dümeni kırmak
- gelmek
- geri almak
- geri basmak
- geri çekilmek
- geri dönmek
- geri geri çekilmek
- geri gitmek
- gerilemek
- geriye dönmek
- incinmek
- kalmak
- kıvırmak
- kıvrılmak
- orsalamak
- sağdan geri dönmek
- sağdan geri etmek
- salmak
- sapmak
- takla atmak
- tornistan etmek
- töskürmek
- viraj almak
- vurmak
- yarım sol etmek
- yönelmek
- yüz çevirmek
- yüz geri etmek
- zikzak yapmak
HECELEME
in-cin-mek İNCİNMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Çarpma, sıkışma, burkulma vb. etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmekÖrnek: İncinir düz caddede, dağda gezen ayaklar.
- [fiil] [-den] [mecaz] Birinin herhangi bir davranışı yüzünden üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük