kösteklemek
[fiil] [-i] Hayvanın ayağına köstek vurmak
KÖSTEKLEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KÖSTEKLEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- anlaşmak
- bağdamak
- birleştirmek
- bitirmek
- çatmak
- dağıtmak
- dayandırmak
- durmak
- duşaklamak
- düğmek
- düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm vurmak
- düğümlemek
- hayran etmek
- ilgilendirmek
- ilişkilendirmek
- iliştirmek
- ilmek
- ilmik atmak
- ilmiklemek
- köstek vurmak
- kösteklemek
- oluşmak
- sarmak
- sikkelemek
- tedavi etmek
- tutturmak
- tutuşturmak
- ulamak
- vurmak
- zorlamak
- adımını attırmamak
- aksatmak
- alıkoymak
- ambargo koymak
- arabanın tekerine taş koymak
- araya girmek
- ardını kesmek
- ayağına bağ olmak
- ayağına bağ vurmak
- ayağına çelme takmak
- ayağına dolanmak
- ayağını bağlamak
- ayak bağı olmak
- baltalamak
- baraj yapmak
- bastırmak
- belini bükmek
- boğmak
- cesaretini kırmak
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çelmelemek
- çevirmek
- darbelemek
- dolaşmak
- döndürmek
- durdurmak
- durdurtmak
- duvar yapmak
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engellemek
- frenlemek
- gem vurmak
- gemlemek
- geriletmek
- göğüslemek
- gölge etmek
- güçleştirmek
- güçlük çıkarmak
- hapsetmek
- işgal etmek
- işkâl etmek
- kapamak
- kapatmak
- karanlık etmek
- karşı çıkmak
- karşılamak
- karşısına dikilmek
- kesmek
- ket vurmak
- kısıtlamak
- kısmak
- kısmetine mâni olmak
- köstek olmak
- köstek vurmak
- kösteklemek
- lafa tutmak
- makaslamak
- mandallamak
- mâni olmak
- menetmek
- meşgul etmek
- meydan bırakmamak
- meydan vermemek
- mümanaat etmek
- oyalamak
- oyunbozanlık etmek
- önüne çıkmak
- önüne dikilmek
- önüne geçmek
- önünü almak
- önünü kesmek
- sansür etmek
- sansürden geçirmek
- sansürlemek
- sekteye uğratmak
- seslenmek
- set çekmek
- takoz koymak
- taş koymak
- tutmak
- yasak etmek
- yasaklamak
- yol tutmak
- yoldan çevirmek
- yolunu kesmek
- zora koşmak
- zorlaştırmak
- zorluk çıkarmak
HECELEME
kös-tek-le-mek KÖSTEKLEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Hayvanın ayağına köstek vurmak
- [fiil] [mecaz] Bir işi yürümez duruma getirmek, engellemekÖrnek: Şiirin öz, hayal, duygu gücünü kösteklediğini sanır.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük