kaçak
[isim] Bir kapalı kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı
KAÇAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KAÇAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- akıncı
- alaylı
- albay
- asteğmen
- astsubay
- astsubay başçavuş
- astsubay çavuş
- astsubay kıdemli başçavuş
- astsubay kıdemli çavuş
- astsubay kıdemli üstçavuş
- astsubay üstçavuş
- atlı
- avcı eri
- azap
- balina
- başçavuş
- başeski
- başgedikli
- bedelci
- bedelli
- bıyıklı
- binbaşı
- cebeci
- cebeli
- cengâver
- cenkçi
- cidalci
- çavuş
- çeri
- dâhiliye subayı
- deniz piyadesi
- denizci
- döviz
- dragon
- efrat
- emir eri
- emir subayı
- emirber
- er
- erat
- erbaş
- erkân
- erkânıharp
- feldmareşal
- ferik
- gedikli
- general
- haseki
- hassa askeri
- havacı
- hayta
- humbaracı
- ikinci ferik
- jandarma
- kaçak
- karacı
- kaymakam
- kazak
- kethüda bey
- kolağası
- komando
- komodor
- koramiral
- korgeneral
- kölemen
- kul kâhyası
- kul kethüdası
- kumbaracı
- kura efradı
- kurmay
- kuşçu
- lağımcı
- lejyoner
- levazımcı
- lira
- mareşal
- Mehmetçik
- miralay
- mirliva
- muhabereci
- muharip
- mumcu
- muvazzaf
- muvazzaf subay
- mücahit
- mülazım
- mülhak
- müşir
- nefer
- nizamiye
- odabaşı
- onbaşı
- oramiral
- ordu
- orgeneral
- para
- paşa
- patrona
- piyade
- posta
- rampacı
- redif
- riyala
- sarıca
- savaşçı
- sekban
- serdümen
- silahendaz
- silahşor
- sipahi
- solak
- subay
- süvari
- şövalye
- tankçı
- teğmen
- tersane kethüdası
- tersaneli
- topçu
- tuğamiral
- tuğbay
- tuğgeneral
- turnacı
- tümamiral
- tümgeneral
- ulufeci
- uzatmalı çavuş
- uzman çavuş
- ümera
- üstçavuş
- üsteğmen
- üstsubay
- visamiral
- yancı
- yarbay
- yardımcı
- yaver
- yedek subay
- yeniçeri
- yürük
- yüzbaşı
- zabit
- zabitan
- zemberekçi
HECELEME
ka-çak KAÇAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir kapalı kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı
- [isim] Gizlice kaçırılmış olan mal veya maddeÖrnek: Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız?
- [isim] Av sırasında vurulamayan kuşÖrnek: Malum a, kaçak diye avcının tüfeğinden kurtulmuş kuşlara denir.
- [sıfat] Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşanÖrnek: Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var.
- [sıfat] Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayanÖrnek: Kaçak kat.
- [sıfat] Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılanÖrnek: Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum.
- [zarf] Yasalara, kurallara uymayarak, gizliceÖrnek: Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük