kabak
[isim] [bitki bilimi] Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (cucurbita)
KABAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abullabut
- acur
- ahlat
- amiyane
- ayı
- ayı gibi
- ayıboğan
- ayıcı
- balta
- barbar
- bedevi
- büyük
- çiğ
- çirkin
- dağ adamı
- dağ ayısı
- dağdan inme
- dağlı
- dalyarak
- dan dan
- densiz
- dili pabuç kadar
- dili uzun
- dili zifir
- dingil
- düşüncesiz
- edepsiz
- eşek
- eşek gibi
- eşekçe
- galiz
- gelişigüzel
- ham ervah
- hamhalat
- hantal
- harfendaz
- haşin
- hayvan
- hayvan gibi
- hırbo
- hırt
- hıyar
- hıyarağa
- hıyarağası
- hoyrat
- hürmetsiz
- iğrenç
- kaba saba
- kabak
- kalas
- kalas gibi
- kalın
- katır
- kaval
- kazma
- kereste
- kıç
- kırıcı
- kinci
- kötü
- kubat
- küstah
- maganda
- meşe odunu
- münasebetsiz
- müstekreh
- nadan
- nezaketsiz
- nobran
- odun
- odun gibi
- orman kaçkını
- orman kibarı
- öküz
- pis
- riayetsiz
- sakil
- sallapati
- saygısız
- selamsız sabahsız
- semerli
- sert
- seviyesiz
- şeddeli eşek
- şenlik görmemiş
- terbiyesiz
- tiksindirici
- vahşi
- yabani
- yarma
- yobaz
- yoz
- zevksiz
HECELEME
ka-bak KABAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [bitki bilimi] Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (cucurbita)
- [isim] [bitki bilimi] Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü
- [isim] Esrarkeşlerin kullandığı bir tür nargile
- [isim] [müzik] Kabak kemaneÖrnek: Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar.
- [sıfat] Ham, tatsız (kavun, karpuz)
- [sıfat] Tüysüz, dazlakÖrnek: Kaba kabak gibi tıraşlı!
- [sıfat] Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği)
- [sıfat] [mecaz] Bilgisiz, görgüsüz, kaba
- [sıfat] [halk ağzında] Kısa boynuzlu hayvan
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük