kalkmak

[fiil] [nesnesiz] Gitmek üzere yerinden ayrılmak
KALKMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KALKMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
demir almak
gaza basmak
gazlamak
girişmek
gitmek
hareket etmek
havalanmak
iyileşmek
kımıldamak
şahlanmak
uçmak
unutulmak
uyanmak
yeltenmek
yitmek
yola düşmek
yola koyulmak
yollara düşmek
HECELEME
kalk-mak
KALKMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [nesnesiz] Gitmek üzere yerinden ayrılmakÖrnek: Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.
  2. [fiil] [-den] Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmakÖrnek: Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. [Halit Ziya Uşaklıgil]
  3. [fiil] [-den] Uyanarak yataktan ayrılmakÖrnek: İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım. [Ömer Seyfettin]
  4. [fiil] Yukarı doğru yükselmekÖrnek: Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar.
  5. [fiil] Taşıtlar yola çıkmakÖrnek: Tren saat onda kalktı.
  6. [fiil] [-den] Uçmak, havalanmakÖrnek: Uçak pistten kalktı.
  7. [fiil] Yerinden ayrılıp yol almaya başlamakÖrnek: Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta! [Osman Cemal Kaygılı]
  8. [fiil] [-e] Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almakÖrnek: At, art ayakları üzerine kalktı.
  9. [fiil] Kabarmak, ayrılmakÖrnek: Masanın kaplaması kalktı.
  10. [fiil] Derlenip götürülmekÖrnek: Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil. [Memduh Şevket Esendal]
  11. [fiil] Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmekÖrnek: Hasta bir haftaya kadar kalkar.
  12. [fiil] Varlığı, hayatı son bulmakÖrnek: Halifelik kalktı.
  13. [fiil] [-den] Yok olmak, artık bulunmamakÖrnek: Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim.
  14. [fiil] [-e] Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmekÖrnek: Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı. [Necati Cumalı]
  15. [fiil] Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmakÖrnek: Yasanın bu maddesi kalktı.
  16. [fiil] Uygulanmaz olmakÖrnek: Sıkıyönetim kalktı.
  17. [fiil] Güncelliğini yitirmekÖrnek: Bu âdet çoktan kalktı.
  18. [fiil] [-e] Bir durumdan başka bir duruma geçmekÖrnek: Tırısa kalkmak.
  19. [fiil] [-e] [-den] Başka yere gitmek, taşınmakÖrnek: O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı. [Necati Cumalı]
  20. [fiil] [-e] Ayakta beklemekÖrnek: Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun. [Falih Rıfkı Atay]
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: