kapanmak
[fiil] [nesnesiz] Kapalı duruma gelmek
KAPANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- arkası alınmak
- arkası kesilmek
- beğenmek
- bertaraf olmak
- erimek
- eser kalmamak
- geçmek
- gelmek
- gövermek
- harcanmak
- hitam bulmak
- hükmü geçmek
- kapanmak
- kesilmek
- kökü kurumak
- köküne kıran girmek
- körelmek
- mahvolmak
- müncer olmak
- neticelenmek
- nihayete ermek
- nihayetlenmek
- noktalanmak
- paydos borusu çalmak
- paydos etmek
- sıfırı tüketmek
- son bulmak
- sona ermek
- sonu gelmek
- sonuçlanmak
- sönmek
- suyunu çekmek
- tamam bulmak
- tatmin olmak
- tükenmek
- vadesi dolmak
- yetişmek
- yorulmak
- zeval bulmak
- zevale ermek
- açılmak
- aklı başına gelmek
- anadan doğmuşa dönmek
- ateşi düşmek
- atlatmak
- ayağa kalkmak
- ayaklanmak
- ayıkmak
- ayılmak
- aymak
- belini doğrultmak
- benzine kan gelmek
- berkimek
- berkinmek
- biti kanlanmak
- boşalmak
- can gelmek
- canı gelmek
- canı yerine gelmek
- canlanmak
- çıkmak
- deşarj olmak
- dincelmek
- dinçleşmek
- dirilmek
- düzelmek
- efkâr dağıtmak
- et bağlamak
- felah bulmak
- ferahlamak
- ferahlanmak
- geçirmek
- geçmek
- gelişmek
- gerilemek
- gönenmek
- görmediğe dönmek
- görmemişe dönmek
- gözü gönlü açılmak
- güçlenmek
- hafiflemek
- hafifleşmek
- hoşlaşmak
- inşirah bulmak
- istirahat etmek
- işlemek
- iyi olmak
- kafası yerine gelmek
- kafasını toplamak
- kalkmak
- kanlanmak
- kapanmak
- kaynamak
- kefeni yırtmak
- kendine gelmek
- kendini bulmak
- kendini toparlamak
- kendini toplamak
- komadan çıkmak
- kuvvetlenmek
- onmak
- rahatlamak
- sağalmak
- salah bulmak
- savuşmak
- şifa bulmak
- tedavi olmak
- toparlamak
- toparlanmak
- toplanmak
- yüzüne kan gelmek
- ağınmak
- ağnamak
- baş kıç vurmak
- bel kırmak
- bıngıldamak
- bükünmek
- çabalamak
- çarpınmak
- çırpınmak
- çırpışmak
- dalgalanmak
- davranmak
- debelenmek
- deprenmek
- depreşmek
- devinmek
- doğrulmak
- efil efil etmek
- eğilmek
- hareket etmek
- hareketlenmek
- ırgalanmak
- ırganmak
- kalkmak
- kapanmak
- kaynaşmak
- kımıldanmak
- kımlanmak
- kıpırdamak
- kıpırdanmak
- kıpırdaşmak
- kırpışmak
- kıvranmak
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kuş gibi çırpınmak
- oturup kalkmak
- oynamak
- sallanmak
- uğunmak
- yalpa vurmak
- yalpalamak
- yekinmek
- yerinde duramamak
- yerinden oynamak
- yürümek
HECELEME
ka-pan-mak KAPANMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Kapalı duruma gelmekÖrnek: Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı.
- [fiil] [-e] Dışarı ile ilişiğini kesmekÖrnek: Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim.
- [fiil] Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmekÖrnek: Manzumem çıkmadı ve Rübap kapandı.
- [fiil] Son verilmek, kesilmekÖrnek: Arif sustu. Hacı Bey de üstelemedi. Söz de burada kapanmış oldu.
- [fiil] [-e] Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmekÖrnek: Haykırmak istedim, çıkmadı feryadım / Kapanıp toprağa, ağladım ağladım
- [fiil] Tatile girmekÖrnek: Okullar kapandı.
- [fiil] Yara iyileşmek
- [fiil] Göz kör olmakÖrnek: Kazadan sonra bir gözü kapandı.
- [fiil] Hava bulutlanmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük