karışık
[sıfat] Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş
KARIŞIK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- ahenksiz
- akordu bozuk
- akortsuz
- aksak
- alacalı
- alan talan
- allak bullak
- arapsaçı gibi
- bakkal defteri
- belirsiz
- bozuk düzen
- bölük pörçük
- bulanık
- çalkantılı
- çapraşık
- çarşamba pazarı
- çatak
- çepelli
- çetrefil
- çetrefilli
- çıfıt çarşısı
- çorba gibi
- çözgün
- dağınık
- dallı budaklı
- dandini
- dardağan
- darmadağın
- darmadağınık
- darmaduman
- didik didik
- disiplinsiz
- dizgesiz
- dolambaçlı
- dolaşık
- düzensiz
- falsolu
- girift
- girişik
- gürültülü
- gürültülü patırtılı
- hadiseli
- hancı sarhoş yolcu sarhoş
- insicamsız
- intizamsız
- inzibatsız
- kaidesiz
- karma
- karmakarışık
- karman çorman
- karmaşık
- kavgalı
- kılçıklı
- kim kime dum duma
- komplike
- kuralsız
- mağşuş
- metotsuz
- muğlak
- mülevves
- müşevveş
- nizamsız
- olaylı
- özensiz
- pejmürde
- perakende
- perişan
- plansız
- programsız
- püsür
- rabıtasız
- saçık
- salkım saçak
- sarsıntılı
- savruk
- serpme
- sıngın
- sınık
- sırasız
- sistemsiz
- soyut
- tarumar
- tef çalsan oynayacak
- tekinsiz
- ters pers
- tertipsiz
- usulsüz
- uyumsuz
- yengen
- yöntemsiz
KARIŞIK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağdalı
- anlaşılmaz
- anonim
- armalı
- belgisiz
- belirtisiz
- belli belirsiz
- bilinemez
- bilinmedik
- bilinmeyen
- bilinmez
- cinaslı
- çatal
- esrar kumkuması
- esrarengiz
- esrarlı
- gizemli
- gizli
- gizli kapaklı
- gölgeli
- hayal meyal
- ılgım salgım
- imalı
- kaçamaklı
- kapalı
- karanlık
- karışık
- kinayeli
- lastikli
- malum değil
- mecazi
- mecazlı
- meçhul
- meçhulat
- meşkûk
- muammalı
- müphem
- ne idiği belirsiz
- örtülü
- Rufailer karışır
- rumuzlu
- tartışmalı
- tuhaf
- tumturaklı
- uçuk
- üstü kapalı
- vuzuhsuz
HECELEME
ka-rı-şık KARIŞIK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuşÖrnek: Karışık salata.
- [sıfat] Düzensiz, dağınık, intizamsız
- [sıfat] KarışmışÖrnek: Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü.
- [sıfat] Saf olmayan, mağşuşÖrnek: Karışık süt.
- [sıfat] Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olanÖrnek: Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık, dolambaçlı işten!
- [sıfat] Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşıkÖrnek: Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın.
- [sıfat] [mecaz] DoluÖrnek: Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli
- [sıfat] [halk ağzında] Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük