kesilmek
[fiil] [nesnesiz] Kesme işi yapılmak, katolunmak
KESİLMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KESİLMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- alakayı kesmek
- alarga etmek
- almak
- aradan çekilmek
- asmak
- ayağını çekmek
- ayağını kesmek
- ayağının bağını çözmek
- ayrı düşmek
- ayrılışmak
- başını alıp gitmek
- bırakmak
- boşanmak
- bölünmek
- çekilmek
- çıkmak
- defolmak
- ekmek
- el yıkamak
- emekli olmak
- emekliye ayrılmak
- esenlemek
- esenleşmek
- etek silkmek
- firar etmek
- gitmek
- göç etmek
- hesabı kesmek
- ilgisini kesmek
- ilişiğini kesmek
- ipi çözmek
- ipi kırmak
- ipi koparmak
- istifa etmek
- istifayı basmak
- kabine çekilmek
- kesilmek
- kösteği kırmak
- ortada bırakmak
- postayı kesmek
- satmak
- savuşmak
- sürüden ayrılmak
- tabanları yağlamak
- taşınmak
- tekaüt olmak
- terk etmek
- tüymek
- uzaklaşmak
- veda etmek
- vedalaşmak
- yuvasını bozmak
- yuvasını dağıtmak
- yürümek
- yüzüstü bırakmak
- afsunlanmak
- ağzına bakakalmak
- aklı gitmek
- aklı kalmak
- alnından öpmek
- ayılıp bayılmak
- başı dönmek
- başına taç etmek
- bayılmak
- büyülenmek
- canı gibi sevmek
- canına değmek
- canının içine sokacağı gelmek
- divanesi olmak
- düşkün olmak
- eğinmek
- gebermek
- gevşemek
- gönlü olmak
- gönül çekmek
- gözleri kamaşmak
- gözü gibi sevmek
- gözü tutmak
- gözünün bebeği gibi sevmek
- hakkını vermek
- hayran kalmak
- hayran olmak
- hazzetmek
- hoşlanmak
- hoşlaşmak
- hoşuna gitmek
- ısınmak
- içi ısınmak
- içine sokacağı gelmek
- iltifat etmek
- kan çekmek
- kanı ısınmak
- kanı kaynamak
- kendinden geçmek
- kesilmek
- lezzet almak
- mayışmak
- mest olmak
- meyletmek
- muhabbet beslemek
- onaylamak
- parmaklarını yemek
- perestiş etmek
- rağbet etmek
- sarmak
- seçmek
- sempati beslemek
- sempati duymak
- sevda çekmek
- sevgi beslemek
- sevmek
- tadına varmak
- tadını almak
- takdir etmek
- takdir eylemek
- tapınmak
- tapmak
- tat almak
- tav olmak
- toz kondurmamak
- tutmak
- üstüne toz kondurmamak
- üzerine toz kondurmamak
- yakınlık duymak
- yamulmak
- yanıp tutuşmak
- yassılmak
- yazılmak
- yeğlemek
- yüz sürmek
- yüzüne bakmaya kıyamamak
- zebunu olmak
- zevk almak
- zevk duymak
- zevki çıkmak
- zevkine varmak
- zevkini çıkarmak
- zevklenmek
- zevkli gelmek
- arkası alınmak
- arkası kesilmek
- bertaraf olmak
- erimek
- eser kalmamak
- geçmek
- gelmek
- gövermek
- harcanmak
- hitam bulmak
- hükmü geçmek
- kapanmak
- kesilmek
- kökü kurumak
- köküne kıran girmek
- körelmek
- mahvolmak
- müncer olmak
- neticelenmek
- nihayete ermek
- nihayetlenmek
- noktalanmak
- paydos borusu çalmak
- paydos etmek
- sıfırı tüketmek
- son bulmak
- sona ermek
- sonu gelmek
- sonuçlanmak
- sönmek
- suyunu çekmek
- tamam bulmak
- tatmin olmak
- tükenmek
- vadesi dolmak
- yetişmek
- zeval bulmak
- zevale ermek
- acılanmak
- acılaşmak
- acımak
- ağırlaşmak
- ayrışmak
- bayatlamak
- bozulmak
- bozunmak
- böceklenmek
- böcelenmek
- cılk çıkmak
- cılkı çıkmak
- cılklaşmak
- cıvıklaşmak
- cıvımak
- çözünmek
- donmak
- eprimek
- eskimek
- geçmek
- içi geçmek
- infisah etmek
- karıncalanmak
- kepeklenmek
- kesilmek
- kırağı çalmak
- kırağı vurmak
- koflaşmak
- kokmak
- kokuşmak
- kötülemek
- kurtlanmak
- küf bağlamak
- küf tutmak
- küflenmek
- pamuklanmak
- pörsümek
- pörtlemek
- sasımak
- sirkeleşmek
- soğuk çalmak
- şekerlenmek
- taaffün etmek
- tefessüh etmek
- turşu olmak
- turşulaşmak
- yaralanmak
- yıpranmak
- zayıflamak
- ağırlaşmak
- azalmak
- cansızlaşmak
- deniz durmak
- deniz düşmek
- dinginleşmek
- durgunlaşmak
- durulmak
- düşmek
- geçmek
- gevşemek
- hafiflemek
- hızını almak
- hızını kaybetmek
- hızını yitirmek
- istop etmek
- kalmak
- kesilmek
- kırılmak
- kısılmak
- kül bağlamak
- limanlamak
- mayna etmek
- ortalık düzelmek
- ortalık yatışmak
- oturuşmak
- sakinleşmek
- sönmek
- stop etmek
- susmak
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- sükûnet bulmak
- yatışmak
- yavaşlamak
- yelkenleri suya indirmek
- yumuşamak
- aksamak
- bağlamak
- barınmak
- beklemek
- bitirmek
- bozulmak
- bulunmak
- çakılıp kalmak
- çivilenmek
- demir atmak
- demirlemek
- donmak
- duraklamak
- duralamak
- eğlenmek
- eğleşmek
- fren yapmak
- hitam vermek
- inkıtaya uğramak
- istop etmek
- kakılıp kalmak
- kalmak
- kazıklamak
- kesilmek
- kesintiye uğramak
- kesmek
- konaklamak
- mıhlanmak
- milim oynamamak
- mola vermek
- nefes almak
- oyalanmak
- park etmek
- put kesilmek
- rahat durmak
- sabit olmak
- sakinleşmek
- son vermek
- sonuçlamak
- sonuçlandırmak
- stop etmek
- sürmek
- tamamlamak
- tatil olmak
- tatile girmek
- tevakkuf etmek
- uğramak
- yaşamak
- yatışmak
- yerinde saymak
- zınk diye durmak
- almak
- bulunmak
- cereyan etmek
- çıkmak
- değişmek
- dokunmak
- geçmek
- gerçekleşmek
- hâlini almak
- hasıl olmak
- husul bulmak
- husule gelmek
- ileri gelmek
- kesilmek
- meydana gelmek
- neşet etmek
- olgunlaşmak
- oluşmak
- sarhoş olmak
- tatmin olmak
- teşekkül etmek
- tezahür etmek
- uymak
- vuku bulmak
- vücuda gelmek
- vücut bulmak
- yer almak
- yerine gelmek
- yerini bulmak
- açığını kapamak
- açık kapamak
- avans vermek
- bayılmak
- bedel vermek
- borcunu bilmek
- borcunu kapatmak
- borçtan kurtulmak
- cepten vermek
- çıkmak
- dikilmek
- dökülmek
- dökülüp saçılmak
- eda etmek
- ekmek
- elini oynatmak
- ezmek
- harcamak
- hesabı kapamak
- hesabı temizlemek
- hesabını görmek
- ısmarlamak
- ifa etmek
- itfa etmek
- kesilmek
- koklatmak
- masraf etmek
- masraf görmek
- masraf kapısı açmak
- masrafa girmek
- masrafı çekmek
- masraftan çıkmak
- ödeşmek
- para dökmek
- para saymak
- paradan çıkmak
- paraya kıymak
- sarf etmek
- saymak
- sökülmek
- sönümlemek
- sulamak
- sulanmak
- taksit ödemek
- taksit vermek
- tazmin etmek
- tediye etmek
- tesviye etmek
- tevdiatta bulunmak
- toka etmek
- toslamak
- uçlanmak
- vermek
- yırtılmak
- ağırlık basmak
- ağırlık çökmek
- ağız burun birbirine karışmak
- aküsü bitmek
- anası ağlamak
- ayağına kara su inmek
- ayağına kara sular inmek
- ayaklarına kara su inmek
- ayaklarına kara sular inmek
- bacakları kopmak
- başı kazan gibi olmak
- baygın düşmek
- bayılmak
- beyni karıncalanmak
- bezmek
- bıkmak
- bir hâl olmak
- bir olmak
- bitap düşmek
- bunalmak
- can dayanmamak
- can kalmamak
- canı çıkmak
- canına tak demek
- canına yetmek
- cansız düşmek
- cıcığı çıkmak
- çaptan düşmek
- dama demek
- dermanı kesilmek
- dermansızlaşmak
- dili bir karış dışarı çıkmak
- dili bir karış dışarı sarkmak
- dizleri kesilmek
- dizleri tutmamak
- dökülmek
- elden ayaktan düşmek
- farımak
- felfellemek
- gaflet basmak
- göbeği çatlamak
- gözleri bayılmak
- gözleri kapanmak
- gözleri süzülmek
- gözünden uyku akmak
- hâli kalmamak
- hâlsizleşmek
- haşat olmak
- helak olmak
- hırpalanmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- içi dışına çıkmak
- iflahı kesilmek
- iğne yutmuş maymuna dönmek
- imanı gevremek
- kafa kalmamak
- kafası almamak
- kafası durmak
- kafası şişmek
- kan ter içinde kalmak
- karıncalanmak
- katılmak
- kesilmek
- komalık olmak
- köpeklemek
- kötürüm kalmak
- kötürüm olmak
- kuvvetten düşmek
- külçe gibi oturmak
- külçeleşmek
- mecal kalmamak
- mecali kalmamak
- mecalsiz düşmek
- nefes nefese kalmak
- nefesi daralmak
- nefesi kesilmek
- peltelenmek
- pelteleşmek
- pestili çıkmak
- pili bitmek
- rehavet basmak
- rehavet çökmek
- sarsılmak
- sıfırı tüketmek
- soluğu kesilmek
- soluğu tutulmak
- soluk soluğa kalmak
- süzgünleşmek
- şişmek
- takati kalmamak
- takati kesilmek
- takatsizlik duymak
- telesimek
- terlemek
- tıkanmak
- turşu gibi olmak
- turşu olmak
- turşusu çıkmak
- turşuya dönmek
- tükenmek
- uyku basmak
- uyku bastırmak
- uyku gözünden akmak
- uykusu gelmek
- yatak çekmek
- yılmak
- yıpranmak
- yorgun düşmek
- yüreği tükenmek
- yüreğini tüketmek
- yürek tüketmek
- zayıf düşmek
- açığı çıkmak
- açık vermek
- ateşine yanmak
- boynuz isterken kulaktan olmak
- canı yanmak
- düzülmek
- erimek
- gâvura kızıp oruç bozmak
- gâvura kızıp oruç yemek
- göçmek
- içeri girmek
- içeride olmak
- işin ucu birine dokunmak
- kaybetmek
- kazınmak
- kesilmek
- kırpılmak
- papaza kızıp oruç bozmak
- partiyi kaybetmek
- pire için yorgan yakmak
- pireye kızıp yorgan yakmak
- sabunlanmak
- temizlenmek
- utulmak
- ütülmek
- vermek
- yemlenmek
- yutulmak
- zarar çekmek
- zarar görmek
- zarara uğramak
- zararda olmak
- zararlı çıkmak
- ziyan etmek
- züğürtlemek
HECELEME
ke-sil-mek KESİLMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Kesme işi yapılmak, katolunmak
- [fiil] Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmakÖrnek: Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara.
- [fiil] Gibi olmak, benzemek, dönmekÖrnek: Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş.
- [fiil] Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
- [fiil] DinmekÖrnek: Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı.
- [fiil] Sona ermekÖrnek: Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi.
- [fiil] AkmamakÖrnek: Su kesilmek.
- [fiil] Akım gelmez olmakÖrnek: Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?
- [fiil] Kendinden önceki kelimeyi `olmak` anlamıyla pekiştiren bir fiilÖrnek: Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi.
- [fiil] Son veya aralık verilmekÖrnek: Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor?
- [fiil] Kendini herhangi bir şey gibi göstermekÖrnek: Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim.
- [fiil] Tutulmak, kapatılmak
- [fiil] Makaslanmak
- [fiil] DurmakÖrnek: Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi.
- [fiil] [-den] Yoksun kalmakÖrnek: Çocuk yiyip içmeden kesildi.
- [fiil] Sünnet olmakÖrnek: Galip Baba, çeker gider diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü.
- [fiil] [argo] Çok beğenmek, çok hoşlanmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük