koşmak
[fiil] [nesnesiz] Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek
KOŞMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KOŞMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- artırmak
- aşılamak
- bindirmek
- çalmak
- çoğaltmak
- harman etmek
- harman yapmak
- harmanlamak
- ilave etmek
- ilhak etmek
- iliştirmek
- izafe etmek
- kabartmak
- karıştırmak
- karmak
- karmaştırmak
- katıştırmak
- katkıda bulunmak
- katmak
- kaynaştırmak
- koşmak
- koymak
- leffetmek
- şişirmek
- tağşiş etmek
- ulamak
- üstüne koymak
- üzerine koymak
- yamamak
- yedirmek
- yivlemek
- zammetmek
- açılmak
- açmak
- akın etmek
- akmak
- alarga etmek
- apazlamak
- aralanmak
- aramak
- aşındırmak
- avara etmek
- ayağına gitmek
- ayak atmak
- ayrılmak
- azimet etmek
- basıp gitmek
- basmak
- boylamak
- boynunu kırmak
- caddeyi tutmak
- cehennemin dibine gitmek
- cicozlamak
- çekip gitmek
- çekmek
- çıkmak
- defolmak
- demir almak
- denize açılmak
- dere tepe düz gitmek
- devam etmek
- doğrulmak
- dümeni kırmak
- düşmek
- düzmek
- erişmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geçmek
- gerilemek
- gezmek
- göç etmek
- göç eylemek
- göçmek
- görmek
- gözden uzaklaşmak
- gurbete düşmek
- hareket etmek
- hicret etmek
- ıraklaşmak
- ıramak
- icabet etmek
- içmek
- ikilemek
- ilerlemek
- inmek
- intikal etmek
- ipi kırmak
- işlemek
- izlemek
- kalkmak
- kapağı atmak
- kapı yapmak
- kaymak
- kendini atmak
- kendini bir yerde bulmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kuş kanadıyla gitmek
- muhaceret etmek
- ölmek
- palamarı çözmek
- palamarı koparmak
- pırlamak
- posta yapmak
- sarkmak
- savuşmak
- savuşup gitmek
- sefa geldine gitmek
- sel gibi akmak
- seyretmek
- siktirip gitmek
- siktirmek
- sürmek
- süzülmek
- taşınmak
- tatmin olmak
- tayyetmek
- toz olmak
- tutmak
- tükenmek
- uçmak
- uçup gitmek
- uğramak
- uymak
- uzaklaşmak
- uzamak
- uzanmak
- voltasını almak
- yağ gibi kaymak
- yapmak
- yaylanmak
- yelken açmak
- yelken basmak
- yetmek
- yıkılmak
- yırtmak
- yitmek
- yol almak
- yol gitmek
- yol görünmek
- yol yürümek
- yola çıkmak
- yola düşmek
- yola düzülmek
- yola koyulmak
- yola revan olmak
- yollanmak
- yolunu tutmak
- yürümek
- yürüyüşe geçmek
- zıplamak
- ziyaret etmek
- akmak
- andırmak
- asmak
- aşmak
- başını alıp gitmek
- cızlamı çekmek
- cicozlamak
- çekilmek
- çil yavrusu gibi dağılmak
- çözülmek
- dar kaçmak
- dümeni kırmak
- elinden kurtulmak
- fertik çekmek
- firar etmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geri çekilmek
- girmek
- gizlenmek
- ikilemek
- iltica etmek
- ipini kırmak
- kaçınmak
- kaymak
- kırmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kurtulmak
- mektebi asmak
- okulu kırmak
- paçayı kurtarmak
- paniklemek
- payandaları çözmek
- pırlamak
- ricat etmek
- sararmak
- savulmak
- savuşmak
- sığınmak
- sıvışmak
- sıyrılmak
- sızmak
- tabana kuvvet kaçmak
- topuklamak
- tüymek
- uçmak
- uzaklaşmak
- vınlamak
- voltasını almak
- yakayı sıyırmak
- yan çizmek
- yelkenlemek
- yıpranmak
- yırtmak
- yitmek
- zamkinos etmek
- ardına düşmek
- arkasına düşmek
- arkasında dolaşmak
- arkasında gezmek
- ayağına üşenmemek
- bakmak
- baş koşmak
- başına kalmak
- başını alamamak
- başının çaresine bakmak
- becelleşmek
- boş durmamak
- canına kıymak
- cebelleşmek
- cenk
- çaba göstermek
- çaba harcamak
- çabalamak
- çalışıp çabalamak
- çalışmak
- çarpınmak
- çırpınmak
- debelenmek
- derdine düşmek
- didinmek
- didişmek
- dişini tırnağına takmak
- dolap beygiri gibi dönüp durmak
- dört dönmek
- dört elle sarılmak
- dört elle yapışmak
- dövüşmek
- düşmek
- elinden geleni yapmak
- eline ayağına üşenmemek
- emeği geçmek
- emek çekmek
- emek harcamak
- emek vermek
- evirip çevirmek
- faaliyet göstermek
- gayret etmek
- gece gündüz dememek
- geceyi gündüze katmak
- göz nuru dökmek
- hamaratlaşmak
- haşır neşir olmak
- her tarakta bezi olmak
- ıkınıp sıkınmak
- ıkınmak
- ırgat gibi çalışmak
- iğne ile kuyu kazmak
- ilgilenmek
- iş görmek
- iş yapmak
- işi başından aşkın olmak
- işi başından aşmak
- işi olmak
- işine koyulmak
- işlemek
- iştigal etmek
- it gibi çalışmak
- kendini paralamak
- kendini vermek
- kıçını yırtmak
- kırıp sarmak
- kırk tarakta bezi olmak
- koşmak
- koşuşturmak
- meram etmek
- mesai yapmak
- mesaiye kalmak
- meşgul olmak
- mücadele etmek
- mücadele vermek
- oluruna bakmak
- ömür çürütmek
- pabuç eskitmek
- pabuç paralamak
- pala çalmak
- pala sallamak
- paralanmak
- parçalanmak
- parmağına dolamak
- pençeleşmek
- saat gibi işlemek
- saç ağartmak
- saç sakal ağartmak
- savaş açmak
- savaş ilan etmek
- savaşım vermek
- savaşmak
- sıkınmak
- ter dökmek
- üstüne kapanmak
- üstüne üstüne gitmek
- üzerine düşmek
- yırtınmak
- zahmet etmek
- zahmete girmek
- zahmete katlanmak
- artırmak
- aşık atmak
- at oynatmak
- atışmak
- atlamak
- atmak
- bahse girmek
- başa güreşmek
- boy ölçüşmek
- çekişmek
- çıkışmak
- dövüşmek
- güreş tutmak
- güreşmek
- iddialaşmak
- iddiaya girmek
- iddiaya tutuşmak
- kaldırmak
- karşılaşmak
- kaymak
- kıyışmak
- koşmak
- kürek çekmek
- lades tutuşmak
- maç yapmak
- müsabakaya girmek
- oynamak
- oyun çıkarmak
- ölçüşmek
- rekabet etmek
- tutuşmak
- yarış etmek
- yüzmek
HECELEME
koş-mak KOŞMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmekÖrnek: Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor.
- [fiil] Bir yere ivedilikle gitmekÖrnek: Pencerede dolaşan gölgelerden bir şeyler sezmeye çalışarak koşuyorum.
- [fiil] Bir işle çok ilgilenmek, koşuşturmakÖrnek: Yok, yok, dedi, akşamdan beri ben koştum, biraz da onlar yorulsunlar.
- [fiil] Koşuya çıkmakÖrnek: Doru at bugün koşmayacak.
- [fiil] [mecaz] Kovalamak, üstüne düşmek, izlemekÖrnek: İki yıldır bu işin peşinden koşuyorum.
- [fiil] [-e] Birlikte iş görmesi için bir şeyi, bir kimseyi başka birinin yanına katmak, arkadaş olarak vermek
- [fiil] Hayvanı çekeceği arabaya, sabana vb.ne bağlamakÖrnek: Atları arabaya koşmak.
- [fiil] Birini, bir işte görevlendirmekÖrnek: İşe koşmak.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük