mahkûm olmak
[isim] Hüküm giymek
MAHKÛM OLMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
MAHKÛM OLMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- apoletleri sökülmek
- asılmak
- ceza almak
- ceza çekmek
- ceza görmek
- ceza vermek
- ceza yemek
- cezalandırılmak
- cezasını bulmak
- cezasını çekmek
- dilinin belasını bulmak
- dilinin belasını çekmek
- dilinin cezasını çekmek
- ettiğini bulmak
- gün yemek
- günahını çekmek
- hapis giymek
- hapis yatmak
- hapsedilmek
- hüküm giymek
- içeri girmek
- ikamete memur edilmek
- kafese girmek
- kapatılmak
- kefaretini ödemek
- kodesi boylamak
- layığını bulmak
- mahkûm olmak
- sürgün gitmek
- sürülmek
- tıkılmak
- toplanmak
- yemek
- acısı çıkmak
- acısını çekmek
- açık vermek
- açıkta kalmak
- açıkta olmak
- ağzı yanmak
- ağzını havaya açmak
- ağzını poyraza açmak
- ağzının tadı bozulmak
- ağzının tadı kaçmak
- ahengi bozulmak
- alçalmak
- allak bullak olmak
- altüst olmak
- Arafat'ta soyulmuş hacıya dönmek
- baş aşağı gitmek
- başı belaya girmek
- başı derde girmek
- başı nâra yanmak
- başına bir hâl gelmek
- başına taş düşmek
- başına taş yağmak
- başını belaya sokmak
- başını derde sokmak
- başını nâra yakmak
- baştan
- batırılmak
- batmak
- berbat olmak
- bitmek
- boşa gitmek
- bozulmak
- bozum olmak
- ekşimek
- ezilmek
- fena olmak
- gadrolmak
- heba olmak
- köpeklemek
- laçka olmak
- laçkalaşmak
- mahkûm olmak
- perişan olmak
- tekerlenmek
- yanmak
- yıkılmak
- yok olmak
- zararda olmak
- zedelenmek
- ziyan olmak
- züğürtlemek
- acemileşmek
- ağır gelmek
- akıntıya kürek çekmek
- akla karayı seçmek
- arada kalmak
- baş alamamak
- başı sıkılmak
- başı sıkıya gelmek
- başına iş çıkmak
- başını ağrıtmak
- başını kaşımaya vakti olmamak
- başını kaşıyacak vakti olmamak
- başının derdine düşmek
- batağa saplanmak
- belaya çatmak
- bocalamak
- boyunduruk altına girmek
- buyruğu altına girmek
- canı burnuna gelmek
- canı burnundan gelmek
- çaresiz kalmak
- çekeceği olmak
- dara gelmek
- daralmak
- darda kalmak
- deveye hendek atlatmak
- emeklemek
- engellenmek
- fıtık olmak
- göbeği çatlamak
- göz açamamak
- güç gelmek
- güçlük çekmek
- iki arada kalmak
- iki ateş arasında kalmak
- ikiz doğurmak
- imanı gevremek
- iş başa düşmek
- iş düşmek
- kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak
- kafasını kaşıyacak vakti olmamak
- kalakalmak
- kayıt altına girmek
- kedi ile harara girmek
- kendi derdine düşmek
- kendini sıkmak
- kırkından sonra saz çalmak
- kök sökmek
- kulağına kar suyu kaçmak
- kuyruğu sıkışmak
- mahkûm olmak
- mecbur olmak
- meşakkat çekmek
- meşakkate katlanmak
- müşkülat çekmek
- ortada kalmak
- ölüp ölüp dirilmek
- pahalıya mal olmak
- pahalıya oturmak
- sıçmak
- sıkıntı çekmek
- sıkışmak
- sıkıya gelmek
- tıpış tıpış yürümek
- tökezlemek
- uşaklık etmek
- uydulaşmak
- üstüne kalmak
- yumurta kapıya dayanmak
- yumurta kapıya gelmek
- zahmet çekmek
- zoru olmak
- zorunda kalmak
- zorunda olmak
HECELEME
mah-kûm ol-mak MAHKÛM OLMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Hüküm giymekÖrnek: Hakkında söylenti çıkan, derhâl dibine kadar incelenir, ya mahkûm olur ya temize çıkardı.
- [isim] Kötü bir duruma düşmek
- [isim] Mecbur olmakÖrnek: Fakat mensup olduğu içtimai sınıf, musiki ile hayatını kazanmayı ayıp saydığı için işsizliğe mahkûm olmuştu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük