parasız
[sıfat] Parası olmayan
PARASIZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açıktan
- Allah rızası için
- anafor
- anafordan
- avanta
- avantadan
- babasının hayrına
- bedavadan
- bedelsiz
- beleşten
- caba
- cabadan
- emeksiz
- fahri
- garazsız
- garazsız ivazsız
- gönüllü
- güdeksiz
- hasbetenlillah
- hasbi
- havadan
- haybe
- haybeden
- hazırlop
- karşılıksız
- kolay
- külfetsiz
- lüp
- lüpten
- meccanen
- meccani
- onursal
- parasız
- parasız pulsuz
- pir aşkına
- serbest
- ucuz
- ücretsiz
- abazan
- aç
- aç biilaç
- batakçı
- batkın
- behresiz
- beş parasız
- bibehre
- bitik
- bitli
- cıbıl
- çıplak
- çulsuz
- dek
- devlet düşkünü
- dişsiz
- donsuz
- düşkün
- ekmeksiz
- eli dar
- ezgin
- fodlacı
- fukara
- geda
- hafif
- hasta
- kılkuyruk
- kokoroz
- kokoz
- kösele
- kötü
- kuskunsuz
- kuskunu düşük
- lümpen
- mahrum
- mangırsız
- meteliksiz
- muhtaç
- müflis
- nasipsiz
- ocaksız
- on parasız
- parasız
- perişan
- pulsuz
- sefil
- sersefil
- temiz
- tın tın
- tıngır
- tırıl
- varlıksız
- yetersiz
- yok yoksul
- yoksun
- yoksuz
- yolsuz
- zil
- züğürtlemek
HECELEME
pa-ra-sız PARASIZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Parası olmayanÖrnek: Hayatında ilk defa, parasız ve fakir oluşuna kızdı.
- [sıfat] YoksulÖrnek: Son gün hemen bütünüyle parasız çocuklara kalırdı bayram yeri.
- [sıfat] Para verilmeden elde edilen, bedavaÖrnek: Belediye halk için parasız plajlar açmayı düşünüyor mu?
- [zarf] Para verilmeksizin, bedavadan, bedavaÖrnek: Diyarbakır'da İstanbul gazetelerine parasız muhabirlik eden uygar ve zeki bir genç tanımıştım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük