sıkıntı çekmek
[isim] Zorluk veya yoksulluk içinde yaşamak
SIKINTI ÇEKMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
SIKINTI ÇEKMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağırlık basmak
- ağırlık çökmek
- arlanmak
- ateş basmak
- başı dönmek
- başında olmak
- boğulmak
- bunalmak
- can alıp can vermek
- canı sıkılmak
- çatlamak
- elaman
- esnemek
- ezilip büzülmek
- göğsü daralmak
- göz açamamak
- hafakanlar basmak
- hafakanlar boğmak
- hicap etmek
- içi daralmak
- içi içine geçmek
- içi kapanmak
- içine baygınlıklar çökmek
- kabir azabı çekmek
- kâbus basmak
- kâbus çökmek
- mahcup olmak
- mihnet çekmek
- patlamak
- sıkıntı basmak
- sıkıntı çekmek
- sıkıntısı olmak
- tacizlik getirmek
- uflayıp puflamak
- usanmak
- utanç duymak
- utanmak
- üstüne fenalık gelmek
- yüreği daralmak
- yüreği kabarmak
- züğürtlemek
- acından ölmek
- aç susuz kalmak
- açlıktan nefesi kokmak
- çekmek
- çile çekmek
- çile çıkarmak
- değmek
- dokunmak
- dünya başına dar gelmek
- dünya başına dar olmak
- eli dar olmak
- eli darda olmak
- emeklemek
- eziyet çekmek
- feryat etmek
- gün görmemek
- iflah olmamak
- iki yakası bir araya gelmemek
- meteliğe kurşun atmak
- parasızlık çekmek
- sefalet çekmek
- sıkıntı çekmek
- sıkıntıda olmak
- sıvaşmak
- sürüklenmek
- yerlerde sürünmek
- yokluk çekmek
- yoksulluk çekmek
- züğürtlemek
- acemileşmek
- ağır gelmek
- akıntıya kürek çekmek
- akla karayı seçmek
- arada kalmak
- baş alamamak
- başı sıkılmak
- başı sıkıya gelmek
- başına iş çıkmak
- başını ağrıtmak
- başını kaşımaya vakti olmamak
- başını kaşıyacak vakti olmamak
- başının derdine düşmek
- batağa saplanmak
- belaya çatmak
- bocalamak
- boyunduruk altına girmek
- buyruğu altına girmek
- canı burnuna gelmek
- canı burnundan gelmek
- çaresiz kalmak
- çekeceği olmak
- dara gelmek
- daralmak
- darda kalmak
- deveye hendek atlatmak
- emeklemek
- engellenmek
- fıtık olmak
- göbeği çatlamak
- göz açamamak
- güç gelmek
- güçlük çekmek
- iki arada kalmak
- iki ateş arasında kalmak
- ikiz doğurmak
- imanı gevremek
- iş başa düşmek
- iş düşmek
- kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak
- kafasını kaşıyacak vakti olmamak
- kalakalmak
- kayıt altına girmek
- kedi ile harara girmek
- kendi derdine düşmek
- kendini sıkmak
- kırkından sonra saz çalmak
- kök sökmek
- kulağına kar suyu kaçmak
- kuyruğu sıkışmak
- mahkûm olmak
- mecbur olmak
- meşakkat çekmek
- meşakkate katlanmak
- müşkülat çekmek
- ortada kalmak
- ölüp ölüp dirilmek
- pahalıya mal olmak
- pahalıya oturmak
- sıçmak
- sıkıntı çekmek
- sıkışmak
- sıkıya gelmek
- tıpış tıpış yürümek
- tökezlemek
- uşaklık etmek
- uydulaşmak
- üstüne kalmak
- yumurta kapıya dayanmak
- yumurta kapıya gelmek
- zahmet çekmek
- zoru olmak
- zorunda kalmak
- zorunda olmak
HECELEME
sı-kın-tı çek-mek SIKINTI ÇEKMEK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Zorluk veya yoksulluk içinde yaşamakÖrnek: İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük