sızmak
[fiil] [-den] İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak
SIZMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aksamak
- artmak
- ayrılmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inmek
- inşa etmek
- intişar etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- oluşmak
- ödemek
- ödül almak
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rastlaşmak
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sızmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- tahliye etmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- andırmak
- asmak
- aşmak
- başını alıp gitmek
- boşanmak
- cızlamı çekmek
- cicozlamak
- çekilmek
- çil yavrusu gibi dağılmak
- çözülmek
- dar kaçmak
- dümeni kırmak
- elinden kurtulmak
- fertik çekmek
- firar etmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geri çekilmek
- gizlenmek
- ikilemek
- iltica etmek
- ipini kırmak
- kaçınmak
- kaymak
- kırmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kurtulmak
- mektebi asmak
- okulu kırmak
- paçayı kurtarmak
- paniklemek
- payandaları çözmek
- pırlamak
- ricat etmek
- sararmak
- savulmak
- savuşmak
- sekmek
- sığınmak
- sıvışmak
- sıyrılmak
- sızmak
- tabana kuvvet kaçmak
- tabanları kaldırmak
- tabanları yağlamak
- topuklamak
- tozu dumana katmak
- tüymek
- uçmak
- uzaklaşmak
- vınlamak
- voltasını almak
- yakayı sıyırmak
- yan çizmek
- yelkenlemek
- yıpranmak
- yırtmak
- yitmek
- zamkinos etmek
- afyonlanmak
- başına vurmak
- beynine vurmak
- burnunun ucunu görmemek
- dalgaya düşmek
- duman altı olmak
- dut gibi olmak
- esirmek
- esrimek
- feleği şaşmak
- fitil olmak
- kafa bulmak
- kafa yapmak
- kafayı bulmak
- küfelik olmak
- matiz olmak
- mest olmak
- olmak
- paşa olmak
- pervaz etmek
- sarhoşlaşmak
- sarkmak
- sızmak
- südremek
- tütsülemek
- uçmak
- yüklenmek
- zıbarmak
- zom olmak
- a
- ağza düşmek
- ağzına sakız olmak
- aksetmek
- alıp yürümek
- ayyuka çıkmak
- bulaşmak
- bürümek
- büyümek
- çalkanmak
- çavlanmak
- dağılmak
- dal budak salmak
- dallanıp budaklanmak
- dallanmak
- dilden dile dolaşmak
- dile düşmek
- dile gelmek
- dillenmek
- dillere destan olmak
- dillere düşmek
- dünyayı tutmak
- evrenselleşmek
- gelişmek
- genelleşmek
- genişlemek
- güncelleşmek
- intişar etmek
- işitilmek
- kaplamak
- kol atmak
- kol uzatmak
- kök salmak
- laf çıkmak
- laf olmak
- meydan almak
- moda olmak
- otlamak
- oturmak
- rivayet olunmak
- saçılmak
- serilmek
- serpilmek
- sıçramak
- sızmak
- sirayet etmek
- şüyu bulmak
- taammüm etmek
- tevessü etmek
- yansımak
- yaygınlaşmak
- yemek
HECELEME
sız-mak SIZMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-den] İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmakÖrnek: Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar.
- [fiil] [nesnesiz] Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak
- [fiil] [-e] Herhangi bir topluluğu, bir örgütü yolundan saptırmak için gizlice arasına girmek
- [fiil] [-e] Gizlice, haber vermeden gitmek, sıvışmakÖrnek: Bekir kaşla göz arasında dışarıya sızdı.
- [fiil] İçki, yorgunluk vb. sebeplerle kendinden geçerek uyuyakalmakÖrnek: İlacı konyağa döktüm. İki saat sonra Süleyman sızdı.
- [fiil] [askerlik] Düşman mevzileri arasına gizlice girmek ve ilerlemekÖrnek: Dağlık bir hudut bölgesinde çıkan ve karşı topraktan sızan yabancı çetelerin yardımıyla günden güne ciddi bir hâl alan alçak bir isyanın bastırılmasıydı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük