tıngırdamak
[fiil] [nesnesiz] Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak, tıngıldamak
TINGIRDAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TINGIRDAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aşk yapmak
- başına oturmak
- bozdurmak
- çarpışmak
- çatışmak
- deldirmek
- dikilmek
- eşleşmek
- gözünü açmak
- harama uçkur çözmek
- iş tutmak
- iş vermek
- işlemek
- karılmak
- karınmak
- kaydırtmak
- koynuna almak
- mercimeği fırına vermek
- münasebette bulunmak
- sevişmek
- sıraya dizmek
- sokuşmak
- teslim etmek
- tıngırdamak
- tokuşmak
- tokuşturmak
- uçmak
- vermek
- vurdurmak
- vuruşmak
- vuruşturmak
- yapılmak
- yatıp kalkmak
- yatmak
- yemek
- yıkılmak
- başında değirmen çevirmek
- cayırdamak
- cayırdatmak
- cazırdamak
- cazırdatmak
- cırtlamak
- cıyırdamak
- cız etmek
- cızıldamak
- cızırdamak
- cızlamak
- cumbuldamak
- cumburdamak
- curcunaya çevirmek
- curcunaya döndürmek
- curcunaya vermek
- çağıldamak
- çağlamak
- çakıldamak
- çakıldatmak
- çalmak
- çangırdamak
- çatır çatır etmek
- çatırdamak
- çın çın inletmek
- çın çın ötmek
- çıngırdamak
- çınlamak
- çınlatmak
- çıt etmek
- çıtır çıtır etmek
- çıtırdamak
- çıtırdatmak
- çıtlamak
- çıtlatmak
- demek
- fışıldamak
- fışırdamak
- fışırdatmak
- fokurdamak
- fosurdamak
- gacırdamak
- gacırdatmak
- gıcırdamak
- gıcırdatmak
- gurlamak
- guruldamak
- güm güm etmek
- gümbürdemek
- gümbürdetmek
- gümletmek
- gürlemek
- gürüldemek
- gürültü çıkarmak
- gürültü yapmak
- harıldamak
- haşırdamak
- hırıldamak
- hırlamak
- hışırdamak
- hışırdatmak
- hışlamak
- homurdanmak
- hopurdatmak
- hora tepmek
- höpürdetmek
- ıslık çalmak
- ıslıklamak
- kafa şişirmek
- kakırdamak
- kıtırdamak
- küllemek
- lıkırdamak
- mahalleyi ayağa kaldırmak
- patırdamak
- patırdatmak
- pıtırdamak
- pıtırdatmak
- pıtırtı etmek
- şakırdatmak
- şaklatmak
- şamata koparmak
- şangırdamak
- şangırdatmak
- şapırdamak
- şapırdatmak
- şaplamak
- şaplatmak
- şarıldamak
- şarlamak
- şıkırdamak
- şıkırdatmak
- şıngırdamak
- şıpırdamak
- şırıldamak
- şırlamak
- takırdamak
- takırdatmak
- tangırdamak
- tangırdatmak
- tantana etmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinde havan dövmek
- tepinmek
- tıkırdatmak
- tıngırdamak
- tıngırdatmak
- tınlamak
- tınmak
- tıpırdamak
- tıpırdatmak
- tokurdamak
- tokurdatmak
- uğuldamak
- vınlamak
- vızıldamak
- vurmak
- zımbırdatmak
- zıngıldamak
- zıngırdamak
- zıngırdatmak
- acından ölmek
- ağılanmak
- al kanlara boyanmak
- arkada bırakmak
- asılmak
- baş vermek
- başını vermek
- bir hâl olmak
- bir şey olmak
- bir şeyler olmak
- boğazlanmak
- boğdurulmak
- boğulmak
- bok yoluna gitmek
- boynunu bükmek
- buymak
- caddeyi tutmak
- can borcunu ödemek
- can vermek
- candan geçmek
- canı çıkmak
- canına kıymak
- canını vermek
- cartayı çekmek
- cavlağı çekmek
- cavlamak
- cehennemi boylamak
- cızlamı çekmek
- cicozlamak
- çatlamak
- çıngırağı çekmek
- damla inmek
- damlaya uğramak
- defnedilmek
- defnolunmak
- defteri dürülmek
- donmak
- duvağına doymamak
- dünyaya gözlerini kapamak
- dünyaya gözlerini yummak
- düşmek
- eceliyle ölmek
- emrihak vaki olmak
- eskimek
- eyeri boş kalmak
- fena bulmak
- fevt olmak
- fücceten gitmek
- gebermek
- geçinmek
- gitmek
- göç etmek
- göç eylemek
- göçmek
- göçüp gitmek
- gömülmek
- gözleri kapanmak
- gözlerini kapamak
- gözü açık gitmek
- gözü sönmek
- gözünü kapamak
- gözünü yummak
- gümbürdemek
- güme gitmek
- gümlemek
- gümleyip gitmek
- gürlemek
- gürleyip gitmek
- hançerlenmek
- hasret gitmek
- hayata gözlerini kapamak
- hayata gözlerini yummak
- hayatı kaymak
- helak olmak
- iki eli yanına gelmek
- iki seksen uzanmak
- imansız gitmek
- intihar etmek
- irtihal etmek
- kahrından ölmek
- kakırdamak
- kalıbı değiştirmek
- kalıbı dinlendirmek
- kan boğmak
- kan dökmek
- kan tutmak
- kandilin yağı tükenmek
- kanıyla ödemek
- kaynamak
- kazıklanmak
- kelleyi vermek
- kendini vurmak
- kıkırdamak
- kıran girmek
- kırılmak
- kim vurduya gitmek
- kurban gitmek
- kurban olmak
- kurumak
- kuş gibi uçup gitmek
- kuyruğu titretmek
- maktul düşmek
- maktul olmak
- Mevla'sına kavuşmak
- mortlamak
- mortoyu çekmek
- mürt olmak
- nabzı durmak
- nallanmak
- nefesi durmak
- ortadan kalkmak
- öbür dünyayı boylamak
- öldürülmek
- ömrü vefa etmemek
- papazı bulmak
- post elden gitmek
- postu deldirmek
- rahmetli olmak
- ruhunu teslim etmek
- sabaha çıkmamak
- soğuk vurmak
- soğuk yakmak
- son nefesini vermek
- şehit düşmek
- şehit olmak
- telef olmak
- temizlenmek
- tıngırdamak
- toprak olmak
- uzanmak
- vefat etmek
- vurgun yemek
- vurulmak
- yem olmak
- yoluna can vermek
- yoluna canını vermek
- yuvarlanıp gitmek
- yuvarlanmak
- yüreğine inmek
- yürümek
- zartayı çekmek
- zehirlenmek
- zıbarmak
HECELEME
tın-gır-da-mak TINGIRDAMAK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [fiil] [nesnesiz] Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak, tıngıldamakÖrnek: İncecik ağlama sesleri rüzgâr vurdukça tıngırdayan tabakların seslerine karışıyordu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük