tasalanmak
[fiil] [nesnesiz] Bir şeyi kendine tasa etmek, üzülmek, kaygılanmak, endişelenmek
TASALANMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TASALANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- arpacı kumrusu gibi düşünmek
- bir düşüncedir almak
- can kaygısına düşmek
- canı gitmek
- canının derdine düşmek
- çenesini bıçak açmamak
- derin derin düşünmek
- dertlenmek
- dokuz doğurmak
- düşünmek
- efkâr etmek
- efkârlanmak
- evhamlanmak
- gözü arkada kalmak
- gözüne uyku girmemek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- kaygı çekmek
- kendini dinlemek
- korkmak
- kötü kötü düşünmek
- kuruntu etmek
- kuruntuya kapılmak
- merak etmek
- meraka düşmek
- meraklanmak
- merakta kalmak
- meraktan çatlamak
- pis pis düşünmek
- tasa çekmek
- tasa etmek
- tasalanmak
- telaşlanmak
- tırsmak
- uykusu kaçmak
- vehme düşmek
- vehme kapılmak
- vehmetmek
- yüreğine dert olmak
- acı duymak
- acılanmak
- acımak
- acısı içine işlemek
- açıklanmak
- ağlamaklı olmak
- ağlamalı olmak
- ah etmek
- ahlamak
- bayrağı yarıya indirmek
- beli bükülmek
- beyninde şimşekler çakmak
- beyninden vurulmuşa dönmek
- bir hoş olmak
- boş çıkmak
- boşa çıkmak
- bulutlanmak
- burkulmak
- buz kesilmek
- can alıp can vermek
- canı sıkılmak
- cefa çekmek
- cefa görmek
- cız etmek
- ciğeri yanmak
- çenesini bıçak açmamak
- dertlenmek
- dövünmek
- düş kırıklığına uğramak
- efkâr basmak
- efkâr etmek
- efkârlanmak
- ekmeğini kana doğramak
- fenasına gitmek
- gam çekmek
- göğüs geçirmek
- gönlü bulanmak
- günleri gece olmak
- harap olmak
- hayal kırıklığına uğramak
- hüsrana uğramak
- hüzne kapılmak
- ızdırap çekmek
- iç çekmek
- iç geçirmek
- içi burkulmak
- içi cız etmek
- içi erimek
- içi içini yemek
- içi kabarmak
- içi kalkmak
- içi kan ağlamak
- içi parçalanmak
- içi sızlamak
- içi yanmak
- için için yanmak
- içinden kan gitmek
- içine ateş düşmek
- içine hüzün çökmek
- içini çekmek
- içini yemek
- içinin yağı erimek
- içlenmek
- kafasında şimşek çakmak
- kahırlanmak
- kahrından ölmek
- kahrolmak
- kan ağlamak
- kara kara düşünmek
- karalar bağlamak
- karalar giymek
- kasavet çekmek
- keder çekmek
- kendi kendini yemek
- kendine dert etmek
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kül olmak
- matem tutmak
- muazzep olmak
- neşesi kaçmak
- ölüp ölüp dirilmek
- saçını başını yolmak
- sevinci kursağında kalmak
- tasalanmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- yara işlemek
- yas tutmak
- yasa gömülmek
- yaşını içine akıtmak
- yeise kapılmak
- yıpranmak
- yüreği burkulmak
- yüreği ezilmek
- yüreği kan ağlamak
- yüreği sızlamak
- yüreği şişmek
- yüreği yanmak
- yüreğine ateş düşmek
- yüreğine inmek
- yüreğine işlemek
- yüreğine kar yağmak
- yüreğine od düşmek
- yüreğine oturmak
- yüreğinin yağı erimek
- yüreğinin yağları erimek
- zindan kesilmek
- zindan olmak
HECELEME
ta-sa-lan-mak TASALANMAK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [fiil] [nesnesiz] Bir şeyi kendine tasa etmek, üzülmek, kaygılanmak, endişelenmekÖrnek: Seni denize düştü sandı da tasalandı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük