toparlamak
[fiil] [-i] Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak
TOPARLAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TOPARLAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- akıl etmek
- aklı takılmak
- aklına düşmek
- aklına gelmek
- aklına getirmek
- aklında tutmak
- aklından geçirmek
- aklından geçmek
- aklını kullanmak
- aklını takmak
- alıp vermek
- beyninde şimşekler çakmak
- bir düşüncedir almak
- dalgınlaşmak
- dalmak
- derin derin düşünmek
- düşünceye dalmak
- düşünceye varmak
- düşünüp taşınmak
- farz etmek
- fikir yormak
- gönlünden geçirmek
- gönlünden geçmek
- gönül gezdirmek
- göz önüne getirmek
- gözden geçirmek
- gözünün önüne gelmek
- hayal etmek
- hayal kurmak
- hayale dalmak
- hesap etmek
- hesaplamak
- hesaplaşmak
- içinden geçirmek
- içinden geçmek
- ilgilenmek
- imgelemek
- kafa patlatmak
- kafa yormak
- kafası takılmak
- kafasında şimşek çakmak
- kafasından geçirmek
- kafasını işletmek
- kafasını kullanmak
- kafasını kurcalamak
- kantara çekmek
- kantara vurmak
- kantarlamak
- kara kara düşünmek
- kaygılanmak
- kurmak
- muhakeme etmek
- muhakeme yürütmek
- muhasebesini yapmak
- mütalaa etmek
- niyet etmek
- niyet tutmak
- niyetlenmek
- ölçümlemek
- ölçünmek
- ölçüp biçmek
- pereseye almak
- planlamak
- sanmak
- sarmak
- tahayyül etmek
- tartmak
- tasarımlamak
- tasavvur etmek
- tefekküre dalmak
- teraziye vurmak
- toparlamak
- tutmak
- uslamlamak
- varsaymak
- yedi kubbeli hamam kurmak
- yoğurmak
- yol aramak
- yol çizmek
- yüreğinden geçmek
- zamanlamak
- zihin yormak
- zihnini kurcalamak
- açmak
- akort etmek
- ayakkabılarını çevirmek
- ayar etmek
- ayarlamak
- biçim vermek
- biçimlendirmek
- bölümlemek
- bölümlendirmek
- çırpıya getirmek
- derecelemek
- derleyip toplamak
- devşirmek
- dizilemek
- dizmek
- doğrultmak
- dosyalamak
- düzeltmek
- düzen kurmak
- düzmek
- gruplandırmak
- hâle yola koymak
- ıslah etmek
- istif etmek
- istiflemek
- iyileştirmek
- kalem oynatmak
- katarlamak
- kavzamak
- kurmak
- numaralamak
- organize etmek
- örgütlemek
- örgütlendirmek
- rötuş etmek
- sınıflamak
- sınıflandırmak
- sıralamak
- sıraya koymak
- sistemleştirmek
- standartlaştırmak
- şekil vermek
- şekillendirmek
- şekle koymak
- şekle sokmak
- tanzim etmek
- tashih etmek
- tasnif etmek
- tedavi etmek
- tensik etmek
- tertip etmek
- tertiplemek
- tesis etmek
- teşkilatlandırmak
- toparlamak
- toplamak
- yapmak
- yasamak
- yerleştirmek
- yoluna koymak
- yön vermek
- açılmak
- aklı başına gelmek
- anadan doğmuşa dönmek
- ateşi düşmek
- atlatmak
- ayağa kalkmak
- ayaklanmak
- ayıkmak
- ayılmak
- aymak
- belini doğrultmak
- benzine kan gelmek
- berkimek
- berkinmek
- biti kanlanmak
- boşalmak
- can gelmek
- canı gelmek
- canı yerine gelmek
- canlanmak
- çıkmak
- deşarj olmak
- dincelmek
- dinçleşmek
- dirilmek
- düzelmek
- efkâr dağıtmak
- et bağlamak
- felah bulmak
- ferahlamak
- ferahlanmak
- geçirmek
- geçmek
- gelişmek
- gerilemek
- gönenmek
- görmediğe dönmek
- görmemişe dönmek
- gözü gönlü açılmak
- güçlenmek
- hafiflemek
- hafifleşmek
- hoşlaşmak
- inşirah bulmak
- istirahat etmek
- işlemek
- iyi olmak
- kafası yerine gelmek
- kafasını toplamak
- kalkmak
- kanlanmak
- kapanmak
- kaynamak
- kefeni yırtmak
- kendine gelmek
- kendini bulmak
- kendini toparlamak
- kendini toplamak
- komadan çıkmak
- kuvvetlenmek
- onmak
- rahatlamak
- sağalmak
- salah bulmak
- savuşmak
- şifa bulmak
- tedavi olmak
- toparlamak
- toparlanmak
- toplanmak
- yüzüne kan gelmek
HECELEME
to-par-la-mak TOPARLAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmakÖrnek: Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar.
- [fiil] Neler üzerinde durulacağını hatırlayıp bir araya getirmeye çalışmakÖrnek: Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu.
- [fiil] Şaşkın durumdan kurtulup kendine gelmek
- [fiil] Çekidüzen vermekÖrnek: Odayı toparladı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük