toplanmak
[fiil] [nesnesiz] Toplama işine konu olmak
TOPLANMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TOPLANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağıllanmak
- anlaşmak
- baş başa vermek
- bileşmek
- bir olmak
- birlik olmak
- bitişmek
- buluşmak
- bütünleşmek
- çakışmak
- çatışmak
- çöküşmek
- derişmek
- dökülmek
- el ele vermek
- geçinmek
- geçişmek
- girişmek
- halvet olmak
- içtima etmek
- irkilmek
- iştirak etmek
- ittihat etmek
- karışmak
- katışmak
- kavuşmak
- kaynamak
- kaynaşmak
- kenetlenmek
- kervana katılmak
- kucaklaşmak
- kümeleşmek
- meclis kurmak
- mülaki olmak
- ortak olmak
- ortaklaşmak
- oturmak
- oyulgalanmak
- paylaşmak
- takılmak
- temasa geçmek
- temerküz etmek
- teraküm etmek
- terekküp etmek
- toplanılmak
- toplanmak
- toplumlaşmak
- üşmek
- üşüntü etmek
- yapışmak
- yaşamak
- yığılıp kalmak
- yığılışmak
- yuvalanmak
- apoletleri sökülmek
- asılmak
- ceza almak
- ceza çekmek
- ceza görmek
- ceza vermek
- ceza yemek
- cezalandırılmak
- cezasını bulmak
- cezasını çekmek
- dilinin belasını bulmak
- dilinin belasını çekmek
- dilinin cezasını çekmek
- ettiğini bulmak
- gün yemek
- günahını çekmek
- hapis giymek
- hapis yatmak
- hapsedilmek
- hüküm giymek
- içeri girmek
- ikamete memur edilmek
- kafese girmek
- kapatılmak
- kefaretini ödemek
- kodesi boylamak
- layığını bulmak
- mahkûm olmak
- sürgün gitmek
- sürülmek
- tıkılmak
- toplanmak
- yemek
- açılmak
- aklı başına gelmek
- anadan doğmuşa dönmek
- ateşi düşmek
- atlatmak
- ayağa kalkmak
- ayaklanmak
- ayıkmak
- ayılmak
- aymak
- belini doğrultmak
- benzine kan gelmek
- berkimek
- berkinmek
- biti kanlanmak
- boşalmak
- can gelmek
- canı gelmek
- canı yerine gelmek
- canlanmak
- çıkmak
- deşarj olmak
- dincelmek
- dinçleşmek
- dirilmek
- düzelmek
- efkâr dağıtmak
- et bağlamak
- felah bulmak
- ferahlamak
- ferahlanmak
- geçirmek
- geçmek
- gelişmek
- gerilemek
- gönenmek
- görmediğe dönmek
- görmemişe dönmek
- gözü gönlü açılmak
- güçlenmek
- hafiflemek
- hafifleşmek
- hoşlaşmak
- inşirah bulmak
- istirahat etmek
- işlemek
- iyi olmak
- kafası yerine gelmek
- kafasını toplamak
- kalkmak
- kanlanmak
- kapanmak
- kaynamak
- kefeni yırtmak
- kendine gelmek
- kendini bulmak
- kendini toparlamak
- kendini toplamak
- komadan çıkmak
- kuvvetlenmek
- onmak
- rahatlamak
- sağalmak
- salah bulmak
- savuşmak
- şifa bulmak
- tedavi olmak
- toparlamak
- toparlanmak
- toplanmak
- yüzüne kan gelmek
- bocuk domuzuna dönmek
- dolgunlaşmak
- et bağlamak
- et tutmak
- etlenmek
- göbek bağlamak
- göbek salıvermek
- göbeklenmek
- kendini toparlamak
- kendini toplamak
- kilo almak
- küpe dönmek
- semen peyda etmek
- semirmek
- semizlemek
- semizleşmek
- şişmek
- tavlanmak
- tıkızlaşmak
- tombullaşmak
- toplamak
- toplanmak
- yağ bağlamak
- yağ basmak
- yağlanmak
- yumuklaşmak
HECELEME
top-lan-mak TOPLANMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Toplama işine konu olmakÖrnek: Ağaçtaki meyveler toplandı.
- [fiil] Bir araya gelmekÖrnek: Alp'ın ilk bahadırlığını işiten yurttaşlar etrafına toplandılar.
- [fiil] Toplantı yapmak
- [fiil] Kendine çekidüzen vermek
- [fiil] Seyahat etmek, taşınmak vb. için hazırlanmak
- [fiil] ŞişmanlamakÖrnek: Kısacık boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük