beyhude
Köken: Farsça (bīhūde)
[sıfat] Yararsız, anlamsız
BEYHUDE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abes
- abidik gubidik
- abuk sabuk
- abur cubur
- abuzambak
- ağız kalabalığı
- akıl işi değil
- anlaşılmaz
- beyhude
- boru
- cansız
- deli saçması
- fasa fiso
- fasarya
- gargara
- herze
- hezeyan
- ifadesiz
- inci
- ipi sapı yok
- ipsiz sapsız
- kavranılmaz
- kıvır zıvır
- kuru söz
- laf
- lakırtı
- malayani
- manasız
- mantıksız
- saçma
- saçma sapan
- safsata
- tandırname
- vahi
- yave
- yerli yersiz
- yersiz
- zırva
- avantajsız
- avara
- battal
- berhava
- besinsiz
- beyhude
- çekiver kuyruğunu
- döküntü
- fasa fiso
- fos
- fuzuli
- geçersiz
- gıdasız
- hacet yok
- havacıva
- haybe
- hayır yok
- hayırsız
- hükümsüz
- ıvır zıvır
- iş yok
- işlevsiz
- kârsız
- kof
- kullanışsız
- kuru gürültü
- kuru kalabalık
- lüzumsuz
- manasız
- mantar
- muattal
- neticesiz
- paspal
- postal
- rahatsız
- süs için
- vahi
- verimsiz
- yaramaz
- zait
- zayi
- zifos
HECELEME
bey-hu-de BEYHUDE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Yararsız, anlamsızÖrnek: Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil.
- [zarf] BoşunaÖrnek: O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük