boru
[isim] Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
BORU İLE BENZER OLAN KELİMELER
BORU İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abes
- abidik gubidik
- abuk sabuk
- abur cubur
- abuzambak
- ağız kalabalığı
- akıl işi değil
- anlaşılmaz
- beyhude
- boru
- boş
- cansız
- deli saçması
- fasa fiso
- fasarya
- gargara
- herze
- hezeyan
- ifadesiz
- inci
- ipi sapı yok
- ipsiz sapsız
- kavranılmaz
- kıvır zıvır
- kuru söz
- laf
- lakırtı
- malayani
- manasız
- mantıksız
- saçma
- saçma sapan
- safsata
- tandırname
- vahi
- yave
- yerli yersiz
- yersiz
- zırva
- ablacı
- alışık
- anten
- beş
- beşlik
- bilezik
- bohçacı
- boru
- böcek
- böyle
- bülbül
- cici
- cinsel sapık
- civelek
- çocukçu
- dibek
- dizel
- dönme
- düğme
- düğmeci
- dümbelek
- efe
- efemine
- elek
- erkeç
- esnaf
- folluk
- gacı
- gerici
- gevşek
- gey
- hafız
- halka
- halkacı
- ibne
- ince
- inek
- iskerlet
- işlek
- kadınsı
- kalbur
- karanfil
- kavanoz
- kayarto
- keçi
- keriz
- keskin
- kevgir
- kırık
- koridor
- kova
- kovan
- kulampara
- kumbara
- kuruş
- kuzu
- küfeci
- laçka
- lağımcı
- lastik
- luti
- mırmır
- motor
- mülayim
- müstamel
- nonoş
- oğlan
- oğlancı
- öyle öyle
- parlak
- pir
- puşt
- sabuncu
- sevici
- sıfırcı
- simit
- soluğan
- şapçı
- şey
- şişeci
- şorolo
- tavşan
- tekerlek
- teleferik
- top
- toparlak
- tornistan
- transseksüel
- travesti
- tünek
- ütü
- vazo
- verici
- yatık
- yavşak
- yumuşak
- yuvarlak
- zürafa
- zürefa
- acı
- adi
- ağılı
- aşağı
- aynasız
- badem
- bakır çalığı
- bayağı
- bed
- belalı
- berbat
- besbeter
- beş beter
- bet
- beter
- bitik
- bok
- bok üstün bok
- boktan
- bombok
- boru
- bozuk
- cenabet
- çarşaf
- çirkef
- dandik
- dik âlâsı
- dokuncalı
- duman
- düşük
- edna
- ele alınmaz
- evlere şenlik
- facia
- fasit
- feci
- felaket
- fena
- foto
- habis
- hain
- hava
- hazin
- ıskarta
- içten pazarlıklı
- iğrenç
- ingin
- iş yok
- ite atsan yemez
- kaba
- kahpe
- kaka
- kan kırmızı
- kara
- kargışlı
- kem
- kesik
- kırık
- kirli
- korkunç
- kötücül
- lanet
- madara
- mantar
- marda
- mayası bozuk
- mekruh
- melun
- meret
- mezbele
- mikrop
- muzır
- muzur
- nadan
- nahoş
- niteliksiz
- olağanüstü
- olumsuz
- paspal
- pis
- pislik
- rezalet
- rezil
- sıhhatsiz
- şeni
- şirret
- tahripkâr
- tehlikeli
- tiksindirici
- vahim
- yaman
- yavuz
- yengen
- yetersiz
- yıkıcı
- yoksul
- zalim
- zararlı
- zehirli
- zıkkım
- ziyankâr
HECELEME
bo-ru BORU KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindirÖrnek: Soba borusu kazanın içinden geçerdi.
- [isim] BorazanÖrnek: Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük