karşı

[isim] Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi
KARŞI İLE BENZER OLAN KELİMELER
KARŞI İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
ait
aksi
alın
düşman
huzur
karşılıklı
karşıt
kenar
mukabil
öbür
tezat
uzak
yaka
yan
yönelik
HECELEME
kar-şı
KARŞI KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisiÖrnek: Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. [Halide Edip Adıvar]
  2. [isim] Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanıÖrnek: Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. [Refik Halit Karay]
  3. [isim] Ön, kat, huzurÖrnek: İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar. [Yusuf Ziya Ortaç]
  4. [sıfat] Bulunan yere göre önde, ileride olanÖrnek: Karşı evin kızları. Karşı mahalle.
  5. [sıfat] Karşıt, zıt, muhalifÖrnek: İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. [Murathan Mungan]
  6. [zarf] Yüzünü bir şeye doğru çevirerekÖrnek: Bahçeye karşı oturmak.
  7. [zarf] Karşılık olarak, mukabilÖrnek: Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. [Abdülhak Şinasi Hisar]
  8. [zarf] İçin, hakkındaÖrnek: Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? [Sait Faik Abasıyanık]
  9. [zarf] -e doğru
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: