kasap
Köken: Arapça (ḳaṣṣāb)
[isim] Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
KASAP İLE BENZER OLAN KELİMELER
KASAP İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acımasız
- allahsız
- amansız
- ayağının bastığı yerde ot bitmez
- aznavur gibi
- biaman
- canavar
- cani
- cebbar
- ceberut
- cellat
- cellat gibi
- diktatör
- dinsiz
- domuz
- duygusuz
- ejderha gibi
- elezer
- eli sopalı
- fena kalpli
- hain
- haşin
- hınzır
- hissiz
- hunhar
- hunriz
- imanı yok
- imansız
- insafsız
- insaniyetsiz
- işkenceci
- kâfir
- kalpsiz
- kamçılı
- kasap
- katı yürekli
- kırıcı
- kıyak
- kıyıcı
- merhametsiz
- moskof
- mürüvvetsiz
- müteaddi
- mütehakkim
- nemrut
- pek yürekli
- sadik
- sadist
- şefkatsiz
- taş yürekli
- tiran
- vicdansız
- yüreği katı
- yüreği pek
- zalim
- zebunküş
- zorba
- abla
- amele
- antrenör
- asistan
- atabey
- başmubassır
- başöğretmen
- bavcı
- bedenci
- belletici
- bıdık
- cımbız
- çalıştırıcı
- davul
- depo
- dersiam
- doçent
- eğitici
- eğitimci
- eğitmen
- fos
- gözetmen
- hoca
- kalfa
- kasap
- kıl
- kırpış
- kobra
- koç
- konferansçı
- kontes
- kuru
- lala
- lektör
- lokum
- maarifçi
- menajer
- misyoner
- monitör
- muallim
- muallime
- mubassır
- muit
- müderris
- mürebbi
- mürşit
- müzakereci
- okutman
- öğretim görevlisi
- öğretim üyesi
- pedagog
- profesör
- rehber öğretmen
- saçaklı
- salatalık
- sıfırcı
- teknik direktör
- terbiyeci
- vaiz
- zilli
HECELEME
ka-sap KASAP KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimseÖrnek: Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı.
- [isim] Et satılan dükkân
- [sıfat] [mecaz] Kan dökücü, hunhar
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük